ENGEL YOK

Derya DERVİŞOĞLU2024-05-14 10:12:23

                           

 

   Teoride anlamını bildiğimiz pek çok kavramın uygulama aşamasında çuvallıyoruz sanki. Bireysel farklılıklara saygı duyma konusu işlendiğinde okuldan mı kaçtık acaba? Derste uyukladık mı ya da? Kanaat notunuz kaçtı bilmiyorum ama hakkınızdaki kanaatim, sınıf tekrarı.

   Bireysel farklılıklar içinde engel durumu ile yer alanlardan bahsetmek ve farkındalık oluşturmak zorunda hissediyorum kendimi. Sadece onların çabalaması ve seslerini duyurmaya çalışması yeterli olmuyor gördüğüm kadarıyla. Topluma karşı görev ve sorumluluklarımızdan birini hatırlatma gereğinin üzüntüsü içerisinde, huzurunuzdaki yerimi aldım yine.

   Sosyal devlet anlayışı gereğince engeli bulunan bireylerin yaşamını daha rahat devam ettirebilmesi için alınan önlemlerin haricinde bireysel sorumluluklarımızdan bahsetmek istiyorum. Engel durumunun türüne göre şekil alan bir yardım modeli oluşturabiliriz ancak bunu reddedenlerle başımız dertte bir süredir inanın. Mesela, yaya geçidinde yolun karşısına geçmeye çalışan görme engelli bireye yardım teklifinde bulunmamaktan sizi alıkoyan, yanınızdakiler ile sohbetiniz midir? Ya da araç kullanırken yolun ortasından bedensel engeline oranla, olanca hızıyla karşıya geçmeye çalışan bireyi acele ettirmek, hangi ahlaki değere sığar? Bir de şu işitme engeli olmayanlara yüksek sesle ve el, kol hareketleriyle bir şey anlatmaya çalışmanız ve çevrenize yardımsever görüntüsü vermeniz yok mu? Zihinsel engeli bulunanlara karşı ahlaksızca davranış ve düşüncelerde bulunanların da vicdanını hangi çöp kutusuna attığını merak etmiyor değilim açıkçası.  Hepsi bu kadar da değil…  Görme engellilere ait nokta kabartmalı sarı şeritlerin çıkarınıza denk gelen bir mıntıkasını gasp etme hakkını size kim verdi? Otoparkların engelli park alanlarını ise boş bulduğunda kullanıp, çok şanslı ya da akıllı olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Çalışma hayatında da engelsiz bir sorumluluk alma bilinci ile çalışıp, toplumdaki yerini en iyi şekilde temsil etmeye çabalayanları dışlamak, size kaç gece deliksiz uyku sunar? Aslında örnekler o kadar çok ve arttırılabilir ki…

   Hiçbir şey yapmasanız dahi, öyle pür dikkat bakmayın yahu… Sorular sorup, durmayın. Vereceği cevaplara sığdıramadığı duygular olabileceğini düşünün. Hayatlarını devam ettirebilmek, toplumda herkes gibi bir yer edinebilmek için harcadıkları çabaya saygı duyun. Onlar zaten engellerine aldırmadan, harika işler çıkarıyorlar. Bunu takdir edin. Evet, bazen onların gözü, eli, ayağı, kulağı hatta duygu ve düşünceleri olun ama değersiz hissettirmeden. Dışlamayıp, topluma kazandırın. En önemlisi de,  bolca sevin. Sevginin iyileştirici gücüne bırakın her şeyi. Zaten siz insanları görünüşleri, konumları, nüfuzlu çevresi ve banka hesapları için sevmiyordunuz değil mi?

    Fark ettiniz mi bilmem, engelleri araya siz koyuyorsunuz. Gerçek sevgiye, dostluğa, arkadaşlığa engel yok çünkü. Ayrıca aranızda bana az sonra herhangi bir olaydan ötürü, herhangi bir vücut ya da akıl bütünlüğünün bozulmayacağının garantisini verebilen var mı?

 

 

 

Anasayfa