MEDRESEDEN YÜREKLERE; PÎR-İ AZİZLİ HAKKI HOCA...

NURİ KAHRAMAN2024-04-30 09:56:07



Babacığım; bugün sana sürprizimiz var; bu gün Piraziz'deyiz. Senin Şuayip çocukluk günlerinden medrese arkadaşın HAKKI MEMİŞ HOCA'NIN 8. SENE-İ DEVRİYESİ dolayısıyla buradayız. Sağolsun, yine senin iyi tanıdığın hoca arkadaşımız, sonra apartman komşumuz da olan Hacıbey VAROL verdi haberi.
*MERÂSİM ÇOK KALABALIKTI*
Hakkı Hocamız; senden 3 yıl sonra 26 Nisan 2016 târihinde Rahmet-i Rahman'a kavuştu. 27'si Çarşamba günü çok kalabalık, bölge çapında katılımlı bir merâsimi oldu. Biz de katıldık; ayrıca duygu, düşünce ve gözlemlerimizi bir yazıyla paylaştık o günlerde.
*YARIM ASIRLIK HİZMET SEVDÂSI*
Babacığım; sen de biliyorsun ki o bölgemizin âlim vasfında kanaat önderlerindendi. Ayrıca, senin de hocan olan MÜDERRİS GACAROĞLU AHMET EFENDİ'nin yetiştirdiği, bölgesinde, yarım asrı aşkın diyebileceğimiz bir süre tebliğ ve İrşad görevi yapmış bulunan saygın bir şahsiyetti.
*CİDDÎ, MEHÎB, NÜKTEDAN, SEMPATİK*
Bundan öte, ilmiyle, sohbetiyle, ciddiyet ve heybeti yanında yerine göre nüktedanlığıyla her yerde, her merâsimde, çarşıda-pazarda halkıyla hep içiçe, insanların yanında, dolayısıyla gönüllere dokunmasıyla unutulmayanlar arasındaki yerini alan merhum HAKKI MEMİŞ Hocamız için Piraziz Merkez Câmii'nde KUR'AN TİLÂVETİ programıyla yâd edildi.
*İLGİ BÜYÜK, KATILIM YÜKSEK*
Programa; Piraziz Kaymakamı Burak ÖZ başta olmak üzere çok sayıda sevenleri katıldı. Çevrede görev yapan hocalarımızın icrâ ettiği, bize de, cumâ ezanını okuma, kamet, tesbîhât ve Yâsin'den ilk 2 sayfayı okuma fırsatı verdikleri programın konuşmasını Piraziz Müftümüz Mehmet AYIN Bey hocamız yaptı.
*İLMİN YERİ, HOCAMIZIN DEĞERİ*
Müftü Bey konuşmasında Hakkı Hoca'yı bugün andıran şeyin ilmi olduğunu tespitle berâber ilmin önemine atıfta bulundu. Dinimizin ilk emrinin OKU olduğunu hatırlatarak, ilme sarıldığımız dönemlerde ilmen olduğu kadar fiilen, yâni siyâseten de güçlü olduğumuzu, ama bugün ancak geçmişte yetiştirdiklerimizin isimlerini binâlara vermek sûretiyle yaşatmakla avunduğumuzu dile getirdi.
*DÂVETE İCÂBET, DEĞERLERE HÜRMET*
"Sizleri tebrik ediyorum. Buraya gelmekle câmiye, mihrâba, ilme, âlime verdiğiniz değeri gösterdiniz. Cenâb-ı Hakk'tan niyâzımız, o büyük insanların yerlerini doldurmayı bizlere nasîp etmesidir. Allâh CC hepinizden râzı olsun. Yapılan tilâvet ve duâları kabûl eylesin. Âmîn"
*SON MÜFTÜ'DEN İLK MÜFTÜ'YE*
Programın duâsını da HAKKI hocamızı yakından tanıyan ve oldukça hukûku bulunan, Piraziz'in ilk müftüsü, Ordu İl Müftülüğü'nden emekli Mustafa KOLUKISAOĞLU Hoca yaptı.
*MEMİŞ ÂİLESİ'NDEN TEŞEKKÜRLER*
Program sonrası tüm katılımcılara ŞEN PİLİÇ firması eliyle hediyeler sunuldu. Adı HAKKI MEMİŞ olarak konulan GENÇLİK MERKEZİ'nde yapılan hasbihâlde, hocamızın eşi Emine Hanım annemiz ve çocukları başta kaymakam bey olmak üzere  programa emek veren ve katkı/katılım gösteren herkese hoşgeldiniz deyip teşekkür ettiler.
*GELİŞEN SOHBET, ARTAN MUHABBET*
Hocanın hayat hikâyesinin de duvarda tablo olarak yer aldığı, bizim inşâllâh bir başka zaman değerlendirme imkânı bulacağımız salonda gelişen sohbet seyri içerisinde tanıyanlar tarafından hocayla ilgili hâtıra ve değerlendirmelere yer verildi.
Bu program wesîlesiyle tanıştığımız Ordu İHL 80 mezunu Feridun AYDIN Hoca onun ne kadar çok bilse, konuya hâkim olsa da not almadan kürsüye çıkmadığını belirtti.
*ARAPÇADAN OSMANLICAYA; NÛRUL'ÎZÂH*
Kendisinden NÛRUL'ÎZÂH kitabını Arapça olarak okuduklarını, hocanın notlarını da çok güzel bir Osmanlı Türkçesiyle tuttuğunu söyledi. İlmî ciddiyet ve titizlik olarak ta, çok iyi bildiği bir konuda dahî, kaynağını bulamamış, geç saatte arar, bizden bulup göstermemizi isterdi.
*FERİDUN AYDIN'DAN EMİN AYDIN'A*
Programın öncüsü, görevde halefi olan Emin AYDIN Hoca da; onun en büyük özelliğinin kürsü olduğunu, oranın da hakkını verdiğini, iyi hazırlandığını ve de dikkât çekmek adına kendince ilginç metodlar uyguladığını belirtti.
*KARDEŞİNDEN; "ÇILGIN TÜRKLER" VURGUSU*
Orada bulunan, kardeşi olduğunu öğrendiğimiz, Köy Enstitüsü mezunu, emekli  öğretmen kişi de Ağabeyinin okumayı çok sevdiğini, sâdece dînî değil, her tür konuda kitap okuduğunu, ÇILGIN TÜRKLER kitabını onun kendisine verip okumasını tavsiye ettiğini söyledi. "Gazeteleri reklâmlarına kadar okurdu" dedi.
*SEN NELER ANLATIRDIN KİMBİLİR?!*
Babacığım; sen de burda olsaydın kimbilir neler anlatırdın, 48-50'lerde Şayıp'ta medrese yıllarından başlamak üzere bugünlere kadarki hâtırlarınızdan. İşte bu bile gösteriyor ki, herşey zamânında değerlendirilmeli.
* HACIBEY VAROL ve TÜM TANIYANLAR*
Geçen geçti; ama Hakkı hocayla ilgili kimde ne varsa şimdiden tezi yok ortaya koymalı. Meselâ birlikte fotoğrafınlarını bize gönderen Hacıbey Hoca başta olmak üzere herkes. Meselâ orada genç diyebileceğimiz bir komşusu, oğlu Mustafa MEMİŞ'e;
"- Eğer bunları yapacaksanız beni unutmayın. Çok hatıralarını ve anlatacağımız şeyler var!" dedi.
*SÖZ GİDER, YAZI KALIR DEMİŞLER*
Nitekim; sohbet netîcesinde, programın ayrıca bir sempozyum şekliyle genişletilerek târihî ve bilimsel bir boyut kazandırılması, toparlanan hâtırlarla berâber birikimlerin kayıt altına alınması gerektiği düşüncesi evleviyet kazandı.
Çay ikramlarının da yapıldığı seyrin sonrasında insanlar, bir büyük değerini anma ve ona karşı bir görev yapmış olmanın verdiği mutlulukla oradan ayrıldılar.
*ÜÇ YIL ÖNCE, ÜÇ YIL SONRA!*
Babacığım; bu duruma göre senden 3 yıl sonra Hakkı Hocamız, ondan 3 yıl sonra da Ayşe'miz Rahmet-i Rahman'a kavuşmuş oluyorsunuz. Ayşe Bacı'mın vefâtı 24 Nisan 2019.
*EVLİYÂ MEZARLIĞI, AKÇA DEDE, MEVLÂNÂ*
Dolayısıyla, programdan sonra önce Muhsin Enişte Bey'in yanına geçtik. Sonra da hemen yanıbaşta yer alan Ayrılık Köylerindeki EVLİYÂ MEZARLIĞI'na çıkıp kabir ziyâreti yaptık. Okuduklarımızı Bacı'ma, kayınpederi ve k.vâlidesi Melahat Teyze, hemen beri yanında AKÇA DEDE diye mâruf bir pîr-i aziz olarak bilinen ârif zâta ve burada yatan tüm ehl-i îmâna bağışladık. Allâh kabul etsin.
*KİMİ TOPRAĞA, KİMİ YÜREKLERE*
Bilmiyorum senin buraya geldiğin zamanlarda var mıydı, benim dikkâtimi Ayşe Bacımın vefâtından sonra çekti; mezarlığın girişine bir çeşme yapmışlar. Alnına da bir taç kondurup üzerine Mevlânâ'nın şu sözünü kazımışlar:
ÜZÜLME! HERKES ÖLÜR; KİMİ TOPRAĞA , KİMİ YÜREĞE GÖMÜLÜR!...
*HER WESÎLE, HER FIRSATTA*
Ne mutlu yüreğe gömülenlere. Kızın ve medrese arkadaşınla sizlerin yüreklere gömülenlerden olduğunuza inanıyor, merâsimlerinizdeki manzaralardan bunu rahatlıkla çıkarıyoruz.
Bu meyânda; özellikle sizlerin, hocanız MÜDERRİS GACAROĞLU ile berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmanızı lûtfetmesini Cenâb-ı Hakk'tan her wesîleyle olduğu gibi bu defâ da niyâz ediyoruz.
*YÜRÜYECEK HÂL, TUTUNACAK DAL*
Bugün yapılan bu programdaki filek ve temennîler kısa zamanda gerçekleşsin inşâllâh. Zîrâ, toplumun tutunacak dallara ihtiyâcı çok. Bu noktada kalanlar kadar efsâne örneklikleriyle berâber gidenler de önemli.
*SEVGİNİN İSPÂTI, BERÂBERLİĞİN NECÂTI*
Son olarak diyoruz ki; Rabbimiz, kraat ve duâları kabul etsin. Bu güzel, anlamlı ve de mühim faaliyete emek verenlerden ve katılanlardan râzı olsun. Katılımlarıyla hocalarına sevgilerini ortaya koyan ve yapılan duâlara içten âminlerle mukâbele eden cümleyi umduklarına nâil, korktuklarından emîn eyleyip, sevdiklerini ispat ettikleri hocalarıyla âhirette Efendimiz SAV in komşuluğunda görüşmeyi lûtfeylesin inşâllâh. Âmîn wes'selâm...

Anasayfa