Şartlar değişip rant kapışmaya başladıklarında,
birbirine kurban olan insanlar
para makam ve mevki için birbirini kurban ettiler.
İnsanların sınanmadığı işlerde bol keseden atıp tutmalarının hiç bir anlamı yoktur.
İnsanların servet, şöhret ve şehvet karşısında ne yaptığına bakmadan haklarında kanaat sahibi olmayın.
Eline , beline , diline sahip olamayanların
sözünün bir değeri yoktur.
Ne demişti Ziya paşa:
"Ayinesi işidir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i akl-ı eserinde."
İnsan olmak
Elimizde değil ama
İnsan kalmak
İse elimizdedir.
“Ahseni takvim”
Ve “Esfeli sefilin”
Bunu anlatır.
İman ayrı,
İnanç ayrı şeylerdir.
İman, Allah’ın
Bizden istediğidir.
“İmanına saygılıyım”
Demiyorlar ama
“İnancına saygılıyım”
Diyorlar çünkü inanç
Her türlü inanıştır.
Müslümanlar Kur’anı
Anlamak için
Uğraşmıyorlar ama
Kuranla uğraşıyorlar.
En büyük sorun;
Aman düşünme!
Sadece, inan yeter!
Siyasal zihin
Dini zihin haline
Gelmemeli çünkü
Parti din değildir.
Ama parti dine
Hizmet edebilir!
DÜNYA NASIL DÜZELİR?
Adam eve yorgun gelir,
Kapıyı evin çocuğu açar.
Açar açmaz, “haydi baba
Beni parka götür” der.
Babası çok yorgunum!
Dinlenmek istiyorum
Dese de laf dinletemez!
Babası masanın üzerindeki
Dünya haritasını görünce
Çocuğu oyalamanın bir yolunu
Bulduğunu düşünüp sevinir.
Haritayı param parça eder,
Bu haritayı düzeltirsen
Seni parka götürürüm der.
Çocuk iki dakika içinde
Haritayı düzenleyip gösterir!
Babası, nasıl yaptığını sorunca;
Çocuk, çok basit oldu der,
Önce haritanın arkasındaki
İnsanı düzelttim sonra
Dünya da otomatik olarak
Kendiliğinden düzeldi babacığım!
Demek ki Dünyanın düzelmesi
İnsanın düzelmesi ile olacaktır.
NEDEN ŞAŞKINA DÖNDÜ MÜSLÜMANLAR?
Daha düne kadar Kuran okuyor,
Hadis öğreniyor,
islamı öğrenmek için kapı kapı dolaşıyor,
Programlar düzenliyor,
Müslümanların çağrıldığı programlara katılıyor,
Bilgimize bilgi, amelimize amel katmaya çalışıyorduk.
Bunlarla da yetinmiyor,
Bilgilerimizi evimizde çocuklarımızla paylaşıyor,
Onların da Cenneti kazanmaları icin çaba gösteriyorduk.
Akrabaları ziyaret ediyor,
Komşularımızi ihmal etmiyor,
Tüm çaba ve gayretimizle Allahin dinini öğrenmeye, yaşamaya ve duyurmaya çalışıyorduk.
Ama
Ne oldu ise oldu.!
Herşey imtihanin şekli ile değişti.
Dün zorlukla sıkıntı ile imtihan olanlar
Bu defa kolaylık, rehavet ve tembellikle imtihan edildiler.
Hani
Artık islam heryerde konuşuluyor.
İslam sanki ülkeye ve tüm dünyaya hakim oldu!
Sanki Uhut savaşı kazanıldı ve dünya serveti başımıza bela oldu.
İmtihan ın şekli değişti.
Makam
Mevki
Kadin
Para
Yeni imtihan şekli idi.
Artık islam geldi ya.!!!
Makamlara kurulduk.
Sekreterleri hayal etmeye başladık.
Gözlerimiz çekici bayanlara yada yakışıklı erkeklere kayar oldu.
Arabaların modeli yükselmeye,
Evlerin şekli dublekslere.
Çocuklarımıza varıncaya kadar arabalanmaya basladik.
Hani islam geldi ya heryere!!!
Ne acıydı!?
Afganlı
İraklı
Suriyeli
Türkmenistanlı yığınlarca göçmen müslüman etrafımızda kışın soğuk gecelerinde yıkık dökük evlerde ömür sürerken,
Terkedilmiş evlere uçuk kiralar isterken,
Hiç düşünmedik bunlar ne yer ve içerler?
Bunlar nasıl geçinirler?
Bu mazlumlar nasıl yıkanır, nerde banyo yaparlar?
Nasıl giyinir, nasıl yaşarlar?
Evet
Biz sandık ki islam dünyada hakim oldu.
Artık mal mülk yüzünden,
Ortak işletme yüzünden,
Birbirimizi müşrik olarak itham etmekten,
Kuran okumaya
Hadis öğrenmeye
Onlari yaşayıp
Onları akraba ve komşularımıza duyurmaya zamanımız yoktu!!!
Dünya hırsı ile çocuklarımızın büyüdüğünü,
Ergenlik yaşina geldiğini,
onların bize ihtiyaç duydukları en önemli dönemlerini bile unutmuştuk.
Akrabalara ihtiyaç kalmamıştı artık, sudan bahanelerle onlari da cizdik.
Komsular artık çekici gelmiyordu.
Tv, bilgisayar, internet,
Cep telefon, tablet,
Hatta face ve watsap uğrunda saatler geçirecek ve dakikalarca ibadet edilecek yeni Tanrılar olarak gündeme düşmüştü.
Tam bu sarhoşluk halini yaşarken,
Tam da güçlüyüz artık, kimse bizi yenemez derken,
Makam
Mevki
Koltuk
Para
At araba hesapları yaparken
Kariyer gururu ve kibrine bulanmışken,
Tüm hesapları altüst eden bir imtihanla uyandık.
Hayallerimiz
Umutlarımız
Rahatımız hesaplarımız hepsi birbirine karıştı.
Çünkü Bizi bizden iyi bilen
Bizim içler açısı halimizi haber alan
Hesapların üstünde bir Hesap eden vardi.
Allah. . .
Sanki Mevla,
-Kendinize gelin dedi.
-Gittiğiniz yol yol değil.
-Tuttuğunuz el el değil, -Bindiğiniz dal dal değil dedi.
Hani Hesap gününe inanıyordunuz?
Hani Cennet ve Cehennem var diyordunuz?
Hani dünya fani diyordunuz?
Hani sadaka mali artırır diyordunuz?
Evinize misafir almaya,
Sofranıza mazlum davet etmeye korkar hale geldiniz.
Evlerinize kendi çocuklarınızı bile misafir etmeye korktunuz.
İki ekmek fazla almaktan,
Ekmeği bölüp paylaşmayı zûl sandınız.
Bankalardaki paranızı öz evladınıza ödünç dahi veremez hale geldiniz.
Anne-Babaları kimsesiz evlere terkettiniz.
Tüm bu olanlardan Allahı gafil zannettiniz.
Ama
Kaderleri yazan ve çizen yegane varlık Oydu.
Hadi artik.
Düşünme vakti.
Hesap yapma zamanı.
Nerde hata yaptık? deme vakti.
Yanlış hesaplardan,
Anasayfa
Yazarlar
Sayfalar
Foto Galeri
Web TV
Puan Durumu
İletişim
Haber Kategorileri Gündem
Yazılım: Doğru Ajans