ÇAKAL ÇIKTI, BİZ ÇIKAMADIK...

NURİ KAHRAMAN2024-04-06 14:37:56

Çakalçıkmaz Câmii'ndeyiz. Vakit terâvih öncesi. Kürsüde, şahsiyeti âdetâ bu câmi ile özdeşleşmiş olan Harun ÇALIŞKAN Hoca. Konusu ÎTİKÂF.
Biz bildik bileli burada îtikâfa giriliyor. Emekli vaiz, Ordu'nun kanaat önderlerinden Osman ÇELİK Hoca'nın 20-25 yıldır bu meseleye öncülük ettiği biliniyor. Ama hepsi burada mı yapıldı, bilmiyoruz. Çünkü îtikâfa girilen başka câmiler de var.
Ama burası fiziki olarak en müsâit yer olmanın yanında, muhit olarak ta en uygun yer. Çakalçıkmaz dediğimiz bir mezarlığın adı. Diğer isimlerinin Portistan (protestan) ve Asrî Mezarlık olması buranın en eski, târihî husûsiyeti bulunan bir mezarlık olduğunun delîli. Büyük devâsâ ağaçlar da hemen eski zamanları çağrıştırıyor.
Daha önceleri çok dolaşmışımdır bu mezarlıkta. Fotoğraflar çekmişizdir. Eski mezar taşları bulmak adına uğramadığımuz tarafı kalmamıştır. Aradığımız Osmanlıca taşlar olmasa da çok eski Latin alfabeli olanlar var. Kadın adı olarak YEMEN gibi çok değişik isimler olmanın yanında çok değişik, özellikle Balkan coğrafyasından, Kafkasya'dan gelenlerin mezarları var.  Çok değişik çap, şekil, tarz ve boyda, kiminde maniler yazılı taşlar var. Burası apayrı bir dünyâ.
Şimdi biz dünyevîleşme uğruna bu güzelliklerden de mahrumuz. Eski mahalleler ne güzeldi; câmii de, mezarlığı da yanıbaşındaydı. Hayatla memat içiçe ne güzel anlaşılıp, yaşanıp gidiliyordu. Şimdi ölümü ve ölümü hatırlatacak herşeyi hayattan uzaklaştırdık! Sonuçta da bugün olduğu denge bozuldu. Hep dünyâ, hep hayat derken savrulduk gittik meçhullere. Artık toparla toparlayabilirsen.
Hem eski mezarlar sanat zerâfeti, olmayanlar da sâdeliğiyle ölümü sevecenleştiriyorlar, hayâtımıza katıyorlardı. Şimdi varsa-yoksa mermer. Fabrikasyon. Soğuk. İyinki çiçekler; o biraz kurtarıyor.
Herneyse; Hacı Muharrem Câmii bu yönüyle şehrin bütün câmilerinden ayrılıyor. Câmi mezarlığa, mezarlık câmiye yaslanmış. Ne güzel bir kompozisyon. İnsanı rahatlatıyor. Aslında keşke, eskiden olduğu gibi bütün câmiler böyle ağaçlarla, bahçelerde, mezarlarla içiçe olsa. Sonuçta bizim hayâtımız bu hayattan ibâret değil. Ötesi daha esaslı ve gerçek olanı. Adı üstünde; buradaki fânî. Gerçeklerle barışık yaşamak bu dünyâyı da güzelleştirir aslında. Ama geliniz görünüz ki, seküler eğitim ve hayâta bakış tarzı bizi bu yalan dünyâya hapsetmekle ve bunu da özgürlük diye yutturmakla gençliğe en büyük ihaneti yapıyor. Ne diyelim; Rabbimiz cümleye intibâh nasîp eylesin. Göz yummakla karanlık olmadığını bir an önce görmeyi, işin, meselenin ve hayâtın hakîkâtine ermeyi nasîp eylesin... Âmîn...
Bu mezarlıkta, Eğitim Araştırma Hastanesi yerinden taşınma olarak, bizim ismimizin de kendisinden intikâl olduğu babamın anneden dedesi GÜMÜŞHÂNELİ NÛRİ AĞA ve âilesinin mezarları var. Çocukluğumuzdan beri rahmetli babamı her bayram arefesi bizi buraya getirirdi.
Ayrıca çok sevdiğimiz, İmam-Hatip neslinin ağabeyi, Dernekler başkanımız merhum Osman ALTAŞ'ın dâmâdı Ünyeli Mahmut YILDIZ Ağabey'in mezarı da burda. Ensar Vakfı olarak başkanı bulunduğumuz yıllarda İmam-Hatipler Kır Gezisi ve Pilav günü öncesi mezar ziyareti yapardık. Şimdi de  zaman zaman geliyoruz.
Ayrıca merhum babamın gasli de burada yapıldı. Bize de bulunmak nasîp oldu. Onun için bu mezarlığa ötedenberi bir yakınlığımız da var.
Sevgili okurlar. Görüldüğü gibi mezarlığa şöyle bir atf-ı nazar ettik; sonra da o engine daldık gittik. Hocalarımız oldukları yerde kalakaldılar. İnşâllâh onların kürsü ve rahmete anlattıklarına da döneceğiz ama bir başka yazıya İnşâllâh.
Rabbimiz bizleri dünyâyı da âhireti de unutmayıp her ikisinin de gereklerini yerine getirenlerden, böylelikle engin lütfuyla berâber sevdiklerimizle sonsuz mutluluğa erenlerden eylesin wes'selâm...

Anasayfa