MAK DANIŞMANLIK Şirketi tarafından
23 il, 154 ilçede
(Ağrı, Aksaray, Artvin, Bayburt, Bitlis, Bolu, Düzce, Elazığ, Giresun, Sinop, Gümüşhane, Kars, Karaman, Karabük, Bilecik, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir, Osmaniye, Yozgat ve Uşak )
5400 kişi ile yüz yüze yapılan "Türkiye'de Toplumun Dine ve Dini Değerlere Bakışı Konulu" yapılan anket sonucudur...
%99'u Müslüman denilen ülkemiz insanın;
- %14'ü Allah’a inanmıyor!
- %25'i Meleklere inanmıyor!
- %24'ü Kur’an-ı Kerim’in vahiyle geldiğine yani Kur’an’a inanmıyor!
- %74'ü Evindeki Kur’an-ı Kerim’i okumuyor!
- %37'si Peygambere, Hz. Muhammed(sav)’e inanmıyor
- %45'i Kadere (Hayır ve Şerrin Allah’tan geldiğine) inanmıyor
- %27'si Öldükten sonra dirileceğine,
hesaba çekileceğine inanmıyor
-%68'i Kur’an’ı Kerim’i Arapça hattından okuyamıyor
-%75'i Hiçbir Kur’an Kursu’na eğitim almak amacıyla gitmemiş.
-%83'ü Kuran-ı Kerim’in Türkçe mealini hiç okumamış!
-%85'i Cennet'e gideceği kesin olsa bile; Cennet'e gitmek için ölmeyi düşünmüyor.
-%77'si Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav’in hayatını okumamış!
-%43'ü Hiç camiye gitmemiş.
-%55'i Ramazan ayında dahi oruç tutmuyor
-%70'i Dini (İslâm) ile ilgili bilgileri öğrenmek için okumuyor.
-%78'i Namaz kılmıyor..
-%20'si Dua etmiyor!
-%59'u Selamlaşırken “selamünaleyküm” demiyor!..
-%10'u Günah işlediğini biliyor ve pişman bile olmuyor.!
-%35'i Gusül abdesti almıyor veya bilmiyor;
Bu araştırma için notum:
Saraybosna'ya ilk gittiğimde, yurtdışında yaşamış, eğitim görmüş ve savaş esnasında ülkesine yardım için dönüp sonra da temelli kalmaya karar vermiş tur rehberimizle birebir sohbet imkânı bulmuştum. Güzelde Türkçesi vardı.
Savaşla ilgili konuşuyorduk. Sebepleri, sonuçları vs.
Sebep ve sonuç esasen tek cümleydi ve hiç unutmam: "- Savaş çıkmasaydı Bosna'da Müslüman kalmayacaktı!"
Yukarıdaki tabloyu okuyunca rehberin bu cümlesi aklıma düştü...
Gitme bur'dan
Sen olmadan ben asla yaşayamam
Kesmiyo ne ilaç ne antidepresan
Çözemedim valla, çok enteresan
"Antidepresan" adlı şarkının sözleri. Bu şarkı 2022-2023 yılının en iyi şarkısı ödülünü almış.
Aşağıdaki türkü sözleri de Erzincan yöresine ait, ne zaman söylendiği belli olmayan, gurbeti, cephelerdeki ızdırabı tüm ruhunda hisseden Anadolu irfanının gönlünden süzülen nağmeler. (Ali Ekber Çiçek tarafından yakın dönemde derlenmiştir)
Şu yüce dağları duman kaplamış
Yine mi gurbetten kara haber var
Seher vakti bu yerde kimler ağlamış
Çimenler üstünde gözyaşları var...
Takdir sizlerin... İster İslamcı, ister seküler, ister laik, ister demokrat, ister deist, ister ateist, ister milliyetçi, ister mukaddesatçı, ister bilmem neci olsun...
Maalesef nesilleri Popüler kültüre mahkum ettik.....
OKU EMRİNİ YANLIŞ ANLIYORUZ..
Kur'an'ın ilk emri olarak rivayet edilen "İkra!" (Alak,1) yani "oku!" emrinin çok okumakla bir ilgisi yoktur. Zira o dönemde Efendimiz (sav) de okuma yazma bilmiyordu. Mekke'nin nüfusu panayır dönemleri hariç yüz bine yakındı. Okuma yazma bilenler, nüfusun yüzde biri dahi değildi. Ayrıca Mekke'de İncil haricinde (Medine'de Tevrat da vardı)bir kitap da yoktu. Mekke'de bir kütüphane de olmadığına göre muhataptan okuması istenilen şey, vahyin olduğu gibi tekrar edilmesi ve insanlara hitap edilmesiydi.
Kur'an'ın hedefi okuma yazma bilinmesi değil, Allah'ın bir olduğu, Nebilere iman edilmesi ve Ahiret gerçeğinin kabul edilmesidir. Çünkü bunlara iman edip, amel etmeyen, ahirette hesap verme duygusu hissetmeyen, hak hukuk nedir bilmeyen birisi dünyanın en büyük, en zeki alimi de olsa Kur'an nazarında cahildir. İbadetlerin ana iskeleti belirtilmiş, uygulaması Efendimiz'e tarif edilmiş, sünnetlerle tamamlanmıştır. Ama sosyal hayata bakan kısım ise Kur'an ahlakına zıt olmayacak şekilde beşerin aklına havale edilerek, örfi geleneğin devamında mahzur görülmemiştir.
Kur'an okuma yazmayı yüceltseydi, okuma yazma bilen, hiç susmadan 24 saat şiir okuyabilen ama Allah'ı inkar eden müşriklere cahil demezdi....
Başkalarının hak ve hukukuna riayet etmek, okuma yazma bilmek, çok dindar olmak, çok ibadet etmek veya defalarca hacca umreye gitmekle değil; çok modern, çok entelektüel, çok laik veya çok ilerici gibi olmakla da değil; vicdanların daha küçük yaşlardan itibaren iyi eğitilmesi ile ilgilidir.
İslam toplumlarında ve özellikle ülkemizde kısırdöngü haline gelen sorunların ve hak ihlallerinin temel problemi bu.
İster sağ, ister sol olsun, zayıf iken herkes Hz.Hüseyin'in safında; muktedir olunca, gücü ele geçirince herkes Muaviye modelinde...
Dedikoducu bir insan hep başkalarından, egoist bir insan hep kendinden,
akıllı bir insan ise, toplumu ilgilendiren şeylerden bahseder.
Bugünkü dünyanın hızı, yaşama heyecanını, ilerlemeyi ve yeni fikirlere inancını kaybetmiş insanlar için tehlikelidir.
CNN Türk'te Hakan Bayrakçı:
"Türkiye'de %17 deist, %9 ateist var" dedi.
Hakan Bayrakçı'nın kamuoyu araştırma şirketi var, bu rakamları yaptığı anketlere göre söylüyor.
Son 20 yılda cami, Kur-an Kursu, İmam Hatip sayısı en az 10 kat arttı. Peki bunlara rağmen ne oldu da ateist ve deist sayısı hızla yükseldi?..
"Her devrin adamları, her zaman bir yolunu bulur ve gemilerini yürütürler. Bunlar, kendilerini gizlemek için toplumun itibar ettiği her şeyi kullanırlar. Cesur göründüklerine bakmayın, korkaktırlar. Cesaret gösterisi yapıyorlar. Tavus kuşu gibi tüylerini kabartıyorlar"
Adamın biri birine namaz kıl diyormuş öteki de ona sen de zekat ver diyormuş. Yoldan geçen dönmüş bakmış, 'Namaz oruç sende yok, hac zekat da ötekinde yok. Bir kelime-i şehadet kaldı onun da manasını bilmezsiniz tartışmayın varın gidin işinize' demiş."
"Hani 'el emin' olacaktık…
Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Akletmiyorlar. 'Biz ıslah edicileriz' diyorlar ama, bozgunculuk yapıyorlar."
Bize bakan İslam'dan soğuyor."
Ahir zaman fitnesinden çocuklarını korumak isteyen aileler çok dikkatli davranmak zorunda.
Çocuk inanç, ibadet yüzünden baskı görürse ters tepme ihtimali yüksek.
Sevdirmeli nefret ettirmemeli
Kolaylaştırmalı
zorlaştırmamalııyız.
Yıllar önce bir akademisyen arkadaşım
çocuklarımı nasıl terbiye ettiğimi sormuştu
ve epeyce şaşırmıştım.
Prof. olan bu dostum bu konuda baya çaresiz kalmış.
Çocuklarımızı ailede terbiye etmeyi başaramayınca
işi cemaatlere yüklüyoruz.
intiharların 3 nedeni:
• aile çevre baskısı
• sevgisizlik
• en çok da anlamsızlık boşluğudur; yani tutunacak dalı, umudu, her an sığınacağı Allah inancını yitirmesidir.
Ateizmdir.
İntihar ateist İskandinavların sorunudur.
Buradan İslâm düşmanlığı yapmak alçaklıktır.
(Y.Kaplan)
Nefis ve şeytanın bizleri gâfil avlamasından;
insî ve cinnî şeytanların tuzaklarına düşmekten;
her hususta "hudûdullah"ın dışına çıkmaktan;
bütün bunlar sebebiyle gazabını çekip maddî ve mânevî kazâ, belâ ve musibetlere müstehak hâle gelmekten senin sonsuz rahmet, mağfiret ve inâyetine sığınırım!
HAYIRLI VE BEREKETLİ RAMAZANLAR