AMERİKAN GAZETESİNDE; 1889 İSTANBUL RAMAZANI...

NURİ KAHRAMAN2024-03-16 11:30:32

[Amerikan WİCHİTA EAGLE Gazetesi 22 Kasım 1889 tarihli sayısında İstanbul'da Ramazan Ayını şöyle anlatıyor]:
*MUHAMMEDÎ ORUÇ, İSLÂMÎ GELENEK*
"Konstantinopolis'e Ramazan ayında geldim ve bütün şehrin Muhammedi Oruç'u yerine getirdiğini gördüm.
*LOKANTALAR KAPALI*
İstanbul'daki lokantalar gündüzleri gelenek olmadığı için kapalıdır ve bu, şehirdeki yarım milyon Türk erkek, kadın ve çocuğunun güneşin doğuşundan batışına kadar umurunda değildir. Bir damla bile su içmezler..
*SONRASI BİR SAATLİK ŞÖLEN*
Ben bu satırları yazarken saat öğleden sonra 6 ve şu an Kuzey Çin'in vahşi bölgelerinden Orta Afrika'nın tropikal bölgelerine kadar yüz milyon Müslümanın midesi açlıktan gurulduyor. Güneş batının gerisine düştüğü an bu milyonlar kendileri için hazırlanan yiyeceklere kavuşacak ve oruç, sonraki bir saat kadar şölene dönüşecek. Konstantinopolis geceleri artık şenlik geceleridir..
*ŞEHİR GECELERİ AYDINLANIR*
Kuran, Türk'ün güneş battıktan sonra yemek yemesini yasaklamaz ve insanlar günün orucunu telafi etmek için kendilerini doyururlar. Şehir geceleri aydınlanır ve kalabalıklar sokakları doldurur. Bütün kafeler ve lokantalar açık, limonata satıcıları ve şekerlemecileri tüm görkemiyle dışarıdadır.
*MÂNEVÎ ve MADDÎ ZEVK BİR ARADA*
Türkler çok misafirperverdir ve Ramazan'da pek çok yemekli davet verirler. Dini ibadetin yanı sıra zevk için de bir zamandır.
*YÜZLERCE MİNÂRE IŞIL IŞIL*
Bütün camilerde her akşam ibadet vardır ve bütün erkekler namaza gider. Camiler aydınlatılır ve İstanbul'un üzerinde yükselen yüzlerce minare ışıkla çevrilir ve aralarında sayısız lambanın teller üzerine dizilmesiyle yapılmış büyük ateşli figürler uzanır.
*MAHYALAR, MAHYALAR*
İşte dev harflerle yazılmış Türkçe Tanrı veya “Allah” kelimesini oluşturan bir tanesi..! 100 fit uzunluğunda bir topu temsil eden bir tane daha ve başka bir caminin kuleleri arasına asılmış devasa bir yıldız ve parlayan hilali..
*200-300 CÂMİ; EN BÜYÜĞÜ AYASOFYA*
Konstantinopolis'te iki ila üç yüz arasında cami var ve buradaki Ramazan törenleri yabancılar için çok ilginç. Dün gece dünyanın en büyük camisinde buna şahit oldum. Bu, 4. yüzyılda bir Hıristiyan kilisesi olarak inşa edilen ve çağlar boyunca dünyanın en iyi Hıristiyan kilisesi olan Ayasofya camisiydi.
*BİNLERCE KANDİL, HER YER ALEV ALEV*
Geceleri binlerce kandil yakıldığında, kubbe ile yer arasında havada şöhretin büyük yıldızları süzülürken, her mihrap ve her oyuk alev alev yandığında ve çeşitli galeriler alevle örüldüğünde, cami yeni bir ihtişam kazanıyor. Bu da ibadet edenlerin seyirlik tablosuna ek olarak, Ayasofya'da bir Ramazan gecesini dünyanın en muazzam manzaralarından biri haline getiriyor.
*MÜTHİŞ ÂHENK, MUHTEŞEM MÛSİKÎ*
Ayasofya'ya geldiğimde saat 9'du ve altımdaki tüm zemin ibâdet edenlerle doluydu. Uzun, düzenli sıralar halinde yüzleri Mekke'ye dönük dizlerinin üzerinde oturan en az 5.000 Müslüman vardı. İmamın tiz sesi muazzam caminin en ücra köşelerine sızan ve buna karşılık olarak bu 5.000 fesli adamın ibadetlerini bir saat mekanizması gibi işleten muhteşem bir tenordu."
*LÜLEBURGAZ, İZMİR; BİROL ŞÂHİN*
80'li yıllarda Lüleburgaz Lisesi'nde talebeyken tanıştığımız, yıllar sonra sosyâl medyada buluşup selâmlaştığımız, işini İzmir'e taşıyıp oraya yerleştiği anlaşılan ve inşâllâh tekrar görüşmeyi umduğumuz Birol ŞÂHİN'e buraya alıp ara başlıklar ilâvesiyle sizlere arz ettiğimiz bu paylaşımı dolayısıyla teşekkür ediyor,
*GAZZE, DOĞU TÜRKİSTAN, ÜMMET-İ MUHAMMED*
hayırlı günler, bereketli Ramazanlar dileği, Rabbimizden başta GAZZE ve DOĞU TÜRKİSTAN olmak üzere çileli tüm mazlum kardeşlerimize yardımcı olması,
*BİRLİK-DİRLİK, İDRÂK, İMKÂN*
Ümmet-i Muhammed'e mazlum kardeşlerine imdâd edecek birlik-dirlik, idrâk ve imkânı lûtfetmesi niyâzıyla berâber cümleye  sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

Anasayfa