Müslümanlar tarafından özlemle beklenen 11 ayın sultanı,Ramazan ayına bir kez daha kavuşmanın heyecanını bu pazarı pazartesine bağlayan gece itibari ile tekrardan yaşayacağız.Aynı zamanda bu vesileyle senenin en güzel, en huzurlu ayı sonunda kapımızı çalmış olacak inşallah. İslam alemi için en önemli ibadetlerden biri olan oruç da bu ayla birlikte başlayacak ve Sahur, iftar, teravih gibi Müminlerin buluşacağız.
Ramazan ayının iki önemli unsuru vardır. Bunlardan biri Kur'an ki O, Ramazan ayında indirilmiştir. Diğeri ise oruç ibadetidir. Bir ay boyunca bu iki halkaya tutunmak suretiyle tasavvurun, düşüncenin, duygu ve davranışların doğru bir şekilde imar, ihya ve inşa edilmesi mümkün olacaktır.
Bu ayı oruç tutarak, Zekat ve fitreler vererek ruhen zenginleşeceğimiz, bir ay sonunda da bayram şenliğe çevireceğimiz bu mutlu ve kutlu süreç maratonu 11 Mart pazar akşamı ilk teravih namazı kılınacak ve o gecede ilk sahura kalkılacaktır.
Oruç ibadeti: imsak vaktinden akşamleyin iftar vaktine kadar Allah rızası için, bilinçli olarak yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır.
İftar vakti ise;Oruç yasaklarının bittiği sona erdiği vakittir güneşin batma vaktidir. Akşam namazının girdiği vattidir.
İslam alemi için kutsal olan Ramazan ayının önemine gelince: Kuran-ı Kerim'in, bu ay içerisinde indirilmiş olmasının yanında,bin aydanda hayırlı olduğunu bildiren yine kur’anın kadir sûresinden öğrenmekteyiz.
Kadir gecesinin ramazan ayının içinde gizli olduğunu bildiren ülamalar olduğu gibi,çoğunluğunun görüşüne göre kadir gecesini 27’ci gecesi olarak kabul edilmiştir.
Bu ay dualarımızı ve ibadetlerimizi daha da çoğaltacağımız mübarek üç ayların feyizli ve bereketli iklimindeyiz. “Bin aydan hayırlı” Kadir gecesini içinde barındıran Ramazan-ı Şerif’e erişme dua ve heyecanındayız.“Recep ekme, Şaban sulama, Ramazan ayı o ekilen mahsûlün biçme ayıdır.(Zünnûn Mısrî. İmdi)
İnsanları melekleşen ramazan ayı özellikle günde beş kez ezanla bizi huzur’a taşıyan namazlarımızı daha bir huşû ve hudû içersinde kılma mevsimidir.
Yağmurun gökten nasıl sağnak,şeklinde yağıp doğayı yıkaması ve temizlediği gibi Ramazanda öyle bereketli bir aydır.
İslam'ın beş şartından biri olan Ramazan, oruç ile anlam bulur. Oruçlarımız her şeyden önce bir sabır, irade ve merhamet eğitimidir. Bizi iştah ve hevesin, gayri meşru istek ve arzuların esiri olmaktan koruyan birer kalkandır.Bunu Kur'an'ı Kerim şöyle ifade etmektedir:"Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı"."Oruç, sayılı günlerdedir. İçinizde hasta veya yolculukta olanlar başka günlerde tutabilirler.(Bakara Sûresi 183/184) Hadisi şerifte ise,"Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’ tan bekleyerek orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari,İman 28, Savm6)
Ramazan aynı zamanda hayatı yeniden düzene sokmak,kötü alışkanlıklardan kurtulmak için kişi kendisine güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Ramazanda aynı zamanda müslümanlar hayırlı işlerde yarışırlar , iyiliğe yatırım yapar, kötü sözden ve amelden uzak dururlar. Kardeşler arasında birlik, beraberlik ve duygularını geliştirme noktasında gönülden hissederiz. Aramızdaki sevgi ve saygı bağları güçlenir. Bu ayda yapılan ibadetlerin, iyiliklerin, hayırların sevapları ve mükâfatları diğer aylara nazaran kat ve kat daha fazladır.
Ramazan ayı demek ibadet ayı demektir,her akşam kılacagımız teravih namazları bu ayın süsüdür,bereketidir,mağfiret ayıdır. Ramazan ayı;Taattir, hayır ve hasenattır.Allah'ın bize verdiği nimetlerin Kadir ve kıyametini değerini anlamamızı sağlar.Sayısız nimet için şükretmemize vesile olur. Yeme-içmeden uzak kaldığımızda, yoksulun halini anlayarak, ihtiyaç sahiplerini unutmamamızı onlara el uzatmamızı hatırlatır.
Ramazan aynı zamanda kötü alışkanlıklara son verme ayıdır iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Bir hadisi şerifte peygamberimiz Sav".Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi terk etmezse, Allah'ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur."[Buharı 1903]
Orucun manen bozulmaması ve sevabının eksilmemesi için yalan dinimizcede haramdır söylenemez.
Gıybette yasaktır,başkalarınıda rencide edici söz ve eylem hatta ,küfürde edilemez ve Bu ve bunlar gibi hallere riayet edilmezse zaten o kişi oruç tutmuş olmaz.
Oruç, insanı insanlık mertebesinden meleklik mertebesine ulaştırır.Oruç, oruç tutan kimseyi sabra ve tahammüle alıştırır.Oruç, insanı sabra ve yoksul ve fakirlerin durumunu hatırlatır yardım etmeyi sağlar.
Oruç, oruçlu ile kötülükler arasında bir kalkandır, perdedir.Oruç, oruçlu için şifa, rahmet ve sıhhat kaynağıdır.Oruç,tutan kimsenin cehennemden âzadına ve cennete girmesine vesiledir.Netice olarak mademki saatlerce aç, susuz ve bağzı şeylerden mahrum kalıyoruz orucu gereği gibi tutalım, kendimize eziyet vermemiş oluruz. Oruç, riya ve gösterişin en az karışabileceği bir ibadet olduğu için sevabı en fazla olan ibadetlerden sayılmıştır ve kazancını saymakla bitiremeyiz. Peygamber (sav) efendimiz şöyle buyurmuştur; Allah-u Teâlâ buyurdu ki: "Ademoğlunun işlediği her hayır iş kendisi içindir. Fakat oruç öyle değildir. Oruç sırf benim için yapılan bir ibadettir. Onun mükâfatını da ben veririm.” Herhangi biriniz oruçlu olduğu zaman artık kötü söz ve fiil yapmasın. Düşmanlık da yapmasın. Eğer bir kimse ona söver yahut onunla dövüşürse, derhal: “Ben oruçlu kimseyim.” desin. Öyleyse geliniz dilimizi, kalbimizi, tefekkür dünyamızı ve bütün hayatımızı Ramazanın ve orucun getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kur’ân-ı Kerimi okumaya ve anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan gönül ve zihin dünyamızı Kur’ân’ın nuruyla tamir edelim. Oruçlarımızı şuûrla tutalım. Yalnız midemize değil dilimize, elimize, gözümüze, gönlümüze velhasıl bütün uzuvlarımıza bizleri tüm kötülüklerden koruyan bir oruç tutturalım.Oruç tutan kişinin Allah katında ne kadar makbul olduğunu bir hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır
Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının kokusu Allah indinde misk kokusundan daha hoş ve daha temizdir. "Oruçlunun sevinip neşeleneceği iki sevinci vardır. Birisi iftar vakti orucu bozduğu zaman, öbürü de Rabbine kavuştuğu zaman orucun mükâfatı ile sevinir. (Ebu Hüreyre)
İmsak vakti zamanı.Tan yerinin ağarması vaktidir. Yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip orucun başladığı vakittir
Bu mübarek Ramazanda Ezanın özgürlük çağrısıyla dirilmemize, abdestle maddi-manevi arınmamıza, istikbali kıble ile kalplerimizi sana yöneltmemize,iftitah tekbiri ile dünyayı arkaya atmamıza, kıyamda huzurunda boyun bükmemiz, rükuda yalnız senin önünde eğilmemiz,secdede sana en yakın olmayı ve tahiyyatta miracı yaşamamıza bizlere nasip eyle Allah'ım.
Allah bizlere gereği gibi kabul olan oruçlar tutmayı nasip etsin.İslam dünyasına huzur,sukun,barış getirmesi ve kardeş kavgalarının sona ermesi temennisiyle.. Selamlar
Not: Ramazan ayı boyunca her gün sizlerle köşemde olacağım inşallah..