DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

ŞÜKÜR ÖZDEMİR2024-03-08 10:55:34

Hatırlanması, değer verilmesi, haklarının konuşulması adına anlamlı bir gün kadınlar için. Ancak yılın üç yüz altmış dört günü erkeklerin mi? Bütün günler insanlığın günü, kadını erkeği yok bunun. Önemli olan kadın hakları, erkek hakları veya çocuk hakları da değil, topyekûn insan hakları.

            Tarih 8 Mart 1857. ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle fabrikada greve başladı. Polisin müdahalesi ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi sonrasında çıkan yangında 129 kadın işçi can verdi. 1910’da Danimarka 8 Mart’ı Dünya Kadınlar Günü kabul etti. 1921’de Moskova’da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler 16 Aralık 1977’de 8 Mart'ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul etti. Türkiye’de 1984 yılından itibaren kutlanmaya devam ediliyor.

            2011 yılında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun Bu yılki Dünya Kadınlar Günü kadınların eğitim, öğrenim, bilim ve teknolojiye eşit erişimi üzerinde yoğunlaşıyor. Cep telefonları ve internet kadınların ailelerinin sağlık ve refahını geliştirmelerini, gelir getirici faaliyet imkânları bulmalarını ve istismar ve diğer olumsuzluklardan kendilerini korumalarını sağlayabilir. Söz konusu cihazlara sahip olabilmek eğitim ve öğretim ile desteklendiğinde kadınlar yoksulluk döngüsünü kırabilirler, haksızlıklarla mücadele edebilirler ve haklarını kullanabilirler. Diyor.

İşte kadına bakış açsı ve sorunlarına getirdiği çözüm önerisi. Kadını tanımaktan ve sorunlarını çözmekten uzak sözler. Cep telefonu ve internet ile kadın sorunlarını çözeceğini mi sanıyor, yoksa ülkesinde üretilen cep telefonlarına yeni pazarlar mı arıyor? Bilemiyorum.

            Ne İnsan hakları Evrensel Beyannamesi ne de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yazılanlar yeterli olmuyor kadınlar için. İnsan haklarının, özellikle kadın haklarının temel kaynağı olacak nitelikteki Allah Resulünün (s.a.v.) Veda Hutbesine bakalım:

Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz!

Mekke nasıl mübarek bir şehirse; canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir. Her türlü saldırıdan korunmuştur.

Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız. Ve onların namusunu, Allah'ın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinde hakları vardır.

            Cennet anaların ayağı altındadır hadisi şerifini düstur alan, veda hutbesini nasihat veya vasiyet kabul eden birinin insan haklarına, bilhassa kadın haklarına saygılı olmaması mümkün mü?

            Cahiliye döneminde kız çocuklarının utanç sebebi sayılarak diri diri gömülmesi ne kadar yanlışsa, bugün dünya medyasında kadının süs eşyası veya cinsiyetini ön plana alarak reklâm aracı olarak kullanılması da en az onun kadar yanlıştır, kadına saygısızlıktır, kadın haklarını ihlâldir.

            Bir dönem Avrupa kiliselerinde meleklerin erkek mi yoksa dişi mi olduğu tartışılıyordu. Belli ki meleklerin cinsiyetini tespit ederek kendilerine pay çıkaracaklar. İşte bu zihniyet Avrupa’da bazı devletlerin yıkılmasına da sebep olmuştur. Bırakalım bu cinsiyet ayırımını da herkese önce insan gözüyle bakalım.

            Önemli olan kadın veya erkek olmak değil, insan olmaktır. Merhum Necip Fazıl’ın ifadesiyle; “Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir. Şahsiyetli, karakterli, ahlaklı, imanlı insan olmaktır.

            Azerbaycan’lı şair Hüseyin Cavit ise Kadınadlı şiirini şu mısralarla bitiriyor. “Kadın gülerse şu ıssız muhitimiz gülecek. / Sürüklenen beşeriyet kadınla yükselecek.”

            Unutmayalım! Kadınlar insan, erkekler insanoğludur.   

            Kadınların hak ettiği ve gönlündeki en güzel yerlerde olması, Filistin başta olmak üzere dünyanın her yerindeki katliamın son bulması dileğiyle,

Kalın sağlıcakla…

Anasayfa