HAYÂTIN TADI, MUTLULUĞUN KANADI...

Bugünkü yazımız arkadaşlık, dostluk, kardeşlik, âilevî ya da sosyâl hayatımız ve de bunların temel harcı olan güven duygusu eksenli bir muhtevâda olacak.
*İSMET, TEBLİĞ, SIDK, EMÂNET, FETÂNET*
Başta güven önemli. Zîrâ, îmân eden, inanan anlamına gelen MÜ'MİN kelimesi aynı zamanda, arapça olarak EMN kökünden gelmekle, kendisine (EMN)iyet edilen, güvenilen kişi anlamını da içermektedir. Dolayısıyla GÜVENİLİR olmak bir MÜ'MİN'in temel vasfıdır. Tıpkı İSMET, TEBLİĞ, SIDK ve FETÂNET'le berâber EMÂNET(Her anlamda güvenilirlik) sıfatının da her peygâmberin peygâmberlik şartı olduğu gibi.
Bu meyânda ilk ışıkları KAPI'dan alıyoruz ; buyrun:
*RAHMÂNÎ ARKADAŞLAR, ŞEYTÂNÎ İNSANLAR*
Bizler, kendimize rahmani arkadaşlar seçersek, günahlardan kaçarsak,  iyi şeyleri yapmayı alışkanlık haline getirirsek, okuduğumuz kitapları, izlediğimiz dizileri- filmleri, sosyal medyada ki sayfaları özenle seçersek v.b iyi şeylere yönelirsek zihnimiz temizlenmeye başlar ve şeytanın etkisinden yavaş yavaş kurtulmaya başlarız. Şeytanın üzerimizdeki etkisi azaldıktan sonra yapacağımız ibadetlerle nefs mücadelemizde biraz daha ilerleriz. Bu ibadetler öncelikle Kur'an okumak ve namaz kılmak olmalıdır. Kur'an 'ı anlayarak okumak bizi daha çok bilinçlendirir.
*KUR'AN'DAN NAMAZA*
Namaz kılmak ise içimizdeki firavunun sırtını yere getirmektir. İnsan eğer insansa, iradesini kimden yana kullandığını düşünmesi, kimin kontrolü altında olduğunu anlaması gerekir. İnsan ya Allah'ın kontrolü altındadır ya da kalbi mühürlenmiş, şeytanın tarafına geçmiştir....
*KAPI'DAN DERGÂH'A*
Evet, safını seçmek önemli. Öyle ya kimle yol yürüyoruz?Kimleri seviyor, arkadaşlık, gönüldaşlık ediyoruz. Varacağımız yer de sevdiklerimizden oluşturulacak. Mâlum;
*KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERÂBERDİR*
Bu meyanda 2. Kapımız DERGÂH. Müstakîm arkadaşlık nasıl oluşur? Tâkip edilecek yol nedir, bu zamana kadar nasıl olagelmiştir? Bunun cevâbı olabilecek cümleleri de Âişe YALÇIN hanım naklediyor:
*GERÇEK ARKADAŞLIK SOHBETLE OLUŞUR*
Efendimiz, ashâbını sohbetiyle yetiştirdi. Ashâb-ı kirâm, Efendimiz’in mübârek ağzından sâdır olan hadîs-i şerîflerin yanında, O’nun gönül dokusundan da hisseler alarak kemâle erdi. Zira muhabbet, gönüller arasındaki bir cereyan hattı gibidir. Esâsen, sohbetlerin gâyesi de budur. Bir hâl transferidir sohbetler. Yoksa insan, evinde de kitap okur. Fakat sohbette alacağı feyzi, rûhâniyeti alamaz. Yani sohbette, kalpler arasında in’ikâs eden bir enerji vardır. Maksat, o enerjiden müstefîd olabilmektir.
(Osman Nuri TOPBAŞ)
*YÂR'DAN BÂR'A; KARDEŞLİK/ARKADAŞLIK*
*Kardeşini sırtlayıp dağa çıkarmakta olan bir adama: "yükün ağır" demişler.*
*Adam cevaben: "Bu benim yüküm değil kardeşim" demiş.*
*Bir bilgeye; "birinin sana gerçek kardeş olduğunu nasıl anlarsın?" demişler.*
*Cevaben: "Kaygımı taşır, halimi hatırımı sorar, eksiğimi gediğimi kapatır,*
*hatalarımı bağışlar, bana* *Allah'ı hatırlatır," demiş.*
*Peki demişler senin O'na karşılığın ne olur?* *"Gıyabında dua ederim..."*
*Allah yolunda kardeşlik,  ellerin gözlerle ilişkisine benzer: Gözler yaşardığında,eller yaşlarını siler. El ağrıdığında,  gözler onun için yaş döker...*
*Hasan-ı Basri (ra) der ki: "Arkadaşlarınızla dostluğunuzu sürdürün. Zira vefakâr bir dost,  ışık veren bir lambaya benzer.* *Sen onun ışığını ancak dünyan karardığında idrak edersin."*
*Allahım!*
*Bizleri Senin rızan için birbirlerini seven, Senin gölgenden başka herhangi bir gölgenin olmadığı o gün gölgelendirdiğin kullarından eyle!*
*Amin...*
*ÎMÂN, EMÂNET, EMNİYET, EMİN, MÜ'MİN*
Dedik ya; Güven. Bu kelimelerin hepsi EMN:GÜVEN kökünden gelir. Dolayısıyla GÜVEN arkadaşlığın da, âilenin de, alışverişin de, evliliğin de; herşeylerin de temelidir.
Yine KAPI'dayız. Bakalım hangi cümleler süzülecek emânet ve de emniyete dâir:
*GÜVEN VARSA HER ŞEY YOLUNDADIR*
Osmanlı döneminde esnaf namaza giderken dükkânını kapatmaz, kilitlemezdi camilerin avlusunda sadaka kutuları vardı, insanlar ihtiyaç sahipleri alsın diye o kutulara para bırakırlar ihtiyaç sahipleri de o kutulardan ihtiyacı kadar para alırlardı.
*O GÜNLERDEN BU GÜNLERE*
O günlerden bu günlere geldik. Peki, ne oldu bize, neyi, neleri yitirdik, güven nasıl hayatımızdan çıktı, güvenle birlikte neleri yitirdik? İlişkilerinizi bir gözden geçirin. Nerede bir bozukluk varsa orada bir güvensizlik vardır.
*HAYAT ARKADAŞLIĞININ OLMAZSA OLMAZI*
Özellikle eşler arasında güven kayboldu mu aşk, muhabbet, sevgi, saygı hepsi kaybolur. Evliliğinizi kurtarmak, güveni geri getirmekle mümkün olur.
Güveni geri getirebildiğiniz ölçüde aşk, muhabbet, sevgi, saygı
da geri gelir.
*SAÂDET GÜVENDEDİR, GÜVENLEDİR*
Bütün ilişkilerinizin boyutunu güven belirler. Yaratıcıdan tutun da, eşinize, çocuğunuza kadar, güven varsa her şey
yolundadır. Güven yoksa hayatınız kaostur.....
*KAOS'TAN SONSUZ MUTLULUĞA*
Rabbimiz bizleri, en azından peygamberlerin BEŞ SIFATINI kendisine rehber edinerek hayâtını bu eksende formüle ederek dünyasını da ahiretini de layıkıyla gözetip sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklara erenlerden eylesin wes'selâm...