GÖKÇE BÜYÜKLER, ŞİRİN KÜÇÜKLER; ÇAY, ÇORBA, SİMİT...

NURİ KAHRAMAN2023-12-11 10:06:44


Son zamanlarda, sosyâl medyanın da popülerleştirmesi yardımıyla  sabah namazı buluşmaları ve sonrasında  çay-çorba-simit muhabbetleri oldukça yaygınlaştı. Bunlar ayrıca millî-mânevî aktivitelerin en görünür eksen faaliyeti hüviyetini kesbetti. Çok da iyi oldu.
Geçtiğimiz Cumartesi, her cumartesi olduğu gibi ORİMDER'in sabah namaz ve çorba buluşması vardı. Bu hafta gitmeye niyet kurmadım. Lâkin sabah sitenin mescidinden çıkınca zaman zaman çaya giden arkadaş grubuna biz de tevâfuk edince hadi dediler. Biz de peki dedik. İyiki de öyle yaptık. Mutluluğumuzu sosyâl medyada da paylaştık. Duygu ve düşüncelerimizi merak edenler buyursunlar.
İkimiz de birbirimizin yazdıklarını görmeden ayrı ayrı kaleme aldık. Bundan dolayı cümleler de farklı noktalardan kurulup bunlar da ayrı bir keyif ve renklilik arz etmiş, o muhabbetin tadı, çayın buğusu, dostluğun büyüsü satırlarda gelecek gönüllere doğru akmaya başlamış. İnşâllâh sizlerin de bu muhabbet ve dostluk kervanında kâlben ve duâlarla da olsa yer almanız, ve de İnşâllâh Rabbimizin bu sevgi yumağı Efendimiz SAV in huzûrunda çözüp O'nun komşuluğuna ermiş bulunmayı lûtfetmesi niyâzıyla diyor, sizleri o paylaşımlarla başbaşa bırakıyoruz:
"Bu sabah süper kent mescidindeki namazın akabinde Eli cömert yüreği güzel insan Ali zavalsız abimizin ikram sunduğu  Ordumuzun marka ismi smitiks unlu mamüllerinde değerli dostlarımızla muhabbet ve  hasbihal..

Çayın tadını şeker değil muhabbet verir :
Sıcak  bir çay ve dost muhabbeti..
Söz, gönülde demlenince muhabbet sunar gönüllere.

Bir dua dökülsün, bugün kalbinden,
Cömert olan Rabbim, mutlak verecek,
Dile gelsin, geçen neyse gönlünden,
Kabul defterine, işlenilecek.
     Bir adım atarsa, kul ki Allaha,
     Koşar gibi döner, Allah'ta kula.....

Öz nefsini kayırmadan,
İnsanları ayırmadan,
Kimselere duyurmadan,
Sevenlere selam olsun.

Tutuşarak için için,
Hiç sormadan neden, niçin;
Sevdiğini Allah için,
Sevenlere selam olsun..."
(Abdülkadir DEMİR)
*GÖKTE
Ve, şimdi de sıra bizde. Hocamız şiirler döktürmüş. Bizim şâiriz gûyâ ama ilham gelmemiş demek ki ama, yine de neler döktürmüşüz bir bakalım isterseniz:
*HAVADA SEHER KUŞLARI; YERDE ŞİRİN ÇOCUKLAR!*
*Bu sabah namaz sonrası Ali ZAVALSIZ Kardeşin teklifiyle SİMİTX'e gittik. Bir zaman sonra, Ordu'nun ŞİRİN ÇOCUKLARI da yan masaları doldurdular. Mâlum, ŞİRİNEVLER CÂMİİ görevlimiz Muhammed hoca'nın bir gençlik grubu var. Onlar;
Efendimiz SAV in, KIYÂMET GÜNÜ ARŞIN GÖLGESİNDE GÖLGELENECEK 7 SINIFTAN
"-Rabbına kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç,
-Kâlbi mescidlere bağlı müslüman"
kategorisinden olup
*KÂLBİ MESCİDLERE BAĞLI GENÇLER.*
Onlar her defâsında ayrı ayrı yerdeler.
Tıpkı Yunus Emre'nin;
*SEHERLERDE KUŞLAR İLE ÇAĞIRAYIM MEVLÂM SENİ*
dediği gibi
Câmide namazın ardından şehrin bir başka yerini şenlendiriyorlar.
*ÖNCE NAMAZ; SONRA SİMİTİKS...*
Bugün de AKYAZI mahallemizdeydiler.
Tevâfukla berâber birlikte kahvaltı edip fotoğraf ta çekindik. Varlıklarıyla mahallemizi şenlendiren, seher kuşları misâli rûhumuzu cıvıldatan, gönlümüzü şenlendiren yavrularımızı Rabbimiz iki cihanda da şenlendirip sıkıntı göstermesin.
Bizimle berâber, buraların büyüğü olarak çocuklarımızın da ikramını üstlenen Ali ZAVALSIZ Bey kardeşe de teşekkür ediyor, gerek böyle güzel yavrularımız, gerekse böyle cömertlerimizin sayılarının çoğalması, ümmetin işlerinin deruhtesinin kolaylaşması niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...

Anasayfa