DÜNLER, BUGÜNLER, YARINLAR; KALPAKLIOĞLU ÖMER HOCA...

NURİ KAHRAMAN2023-11-25 10:33:47

Bizim ilkokulda okuduğumuz 60'lı yılların 2. yarısında köydeki öğretmenimiz merhum İbrâhim ÇİÇEK'ten başka bildiğimiz 2. öğretmen Ömer KALPAKLIOĞLU idi.

*NÂZIM AMCA, HATUN YENGE*

Onu da biz, babamla nâdiren de olsa bir vesîleyle çarşıya inip behemehâl uğradığımız, maliyede tahsildar olarak görev yapan ve âileden, belki de köyden memur olup evi bulunan tek kişi olarak Nazım Amcalarda görürdük.

Ömer Hoca Hatun Yengemizin akrabasıydı. Sanırım ikâmet olarak ta aynı binâdalardı.

*NÜFUSTA HABÎBE, DİLLERDE HÂTUN*

Biz oraya vardığımızda muhabbet bol olurdu. Hatun yenge zâten adı gibi hâtun, güleryüzlü, becerikli, ikram sever bir hanım-hâtun kişiydi. Allâh CC rahmet eylesin. Evleri, Bülbül Deresi kenarında, şimdi hatların geçtiği köprünün çarşı tarafındaki bitişinde sağdaydı. Tabiî o zaman köprü yoktu.

*CHP, MHP; ÖMER HOCA*

Her neyse; Ömer Hoca bir öğretmen, okumuş bir aydın kişi olarak hep konuşurdu.

İşin bir de şu tarafı var ki; bizim çevremiz hep CHP'li idi. O MHP'li, o zamanların kestirme ifadesiyle Türkeşçi idi. Farklı şeyler söylediği için de bizim ayrıca ilgimizi çekiyordu.

*SÂLİH (YILMAZ) AMCA, MELİHA YENGE*

Ta o günlerden bu yana Ömer Hoca'nın yanımızda ayrı bir yeri vardır. O âileden daha sonra Yılmaz Amcamızın eşi Meliha yengemiz de olduğu için, GAS KÖYÜ dediğimiz Artıklı ile bayağı irtibatımız ve yakınlık hissimiz de söz konusu.

*AYNI ÇEVRE, FARKLI DÜNYÂLAR*

O zamanlar, o günlerin gâlip siyâsî CHP Havası rağmına Kalpaklıoğlu Âilesi'nin sağ kategoride yer alıp ayrıca MHP'li olması bir farklılık arz ediyor. O zaman daha ERBAKAN Hoca falan da henüz resmen siyâset sahnesine çıkmış değil.

*NAMAZ KILAN CHP'LİLER*

Artık biz dayı tarafından dolayı mı, yoksa ailemiz CHP'li olsa da namaz kılan takımından olmalarından mı bilmiyoruz sağ söylemler, daha doğrusu İNÖNÜ eksenli abartılı konuşmaları nakzeden aykırı söylemler ve değerlendirmeler ilgimizi çekiyordu.

*ÖMER HOCA, CÂVİT ÂBİ,  ALTUN TEYZE*

Dolayısıyla Ömer Hoca ve KALPAKLIOĞLU Âilesini yengelerimizin de çok insanlıklı olmaları, bizi evlatlarından ayırmamaları bağlamında, sonradan Avukat Câvit KALPAKLIOĞLU Ağabeyle tanışıklığın da inzimâmıyla kendimize çok yakın hissediyorduk.

Nitekim daha sonra yeni kız alıp vermeler, ALTUN TEYZE falan berâber bu kaynaşma daha da artarak bu günlere geldi.

*ESKİ GÜNLER, YENİ HİSLER*

Şimdi bu uzun girişten sonra şimdi Öğretmenler Günündeyiz. Bu bağlamda olmasa da, bu vesîleyle Ömer Hoca Ağabeyimiz KÖYE ÖZLEM sadedinde bir paylaşım yapmış. Orada özlediği herşey öğretmenlik yıllarına tekâbül ediyor. Şimdi sizleri, hepimizin hislerine tercüman olan özlem cümleleriyle başbaşa bırakıyoruz:

KÖYÜMÜ İSTİYORUM;

BENİ ORAYA GÖTÜRÜN!...

"Ben duygularımı şöyle ifade etmek istiyorum: Şimdi yaşanmayan

dünün çamurlu, bugünün

 asfalt yolunun kenarında bir köyevi özlüyorum.

*ŞARIL ŞARIL DERE; DUTLAR, ÇINARLAR!*

Kenarında şarıl şarıl derenin akışını özlüyorum. Etrafında kocaman dut, koca çınar ve meyve ağaçlarını özlüyorum.

*ÇAKAL SESLERİ, KÖPEK HAVLAMALARI!*

Geceleri çakal sesleri ile köpek seslerinin sabahın ilk

saatlerinde horoz sesleri ile

kuş seslerinin duyulduğu o

karşılık beklenmeyen seslerini duymak istiyorum. Şehirlinin evinde beslediği köpeği kendi mekanında beslemek istiyorum.

*FOLLUKTAN YUMURTALAR!*

Sabahları kalktığımda tavukların yumurtalıklarından yumurtaları toplamayı özlüyorum.

Fidanlığa girip çeşit çeşit

meyveleri toplamayı özlüyorum. Taptaze sebzeleri bahçeden koparıp yerinde yemeleri özlüyorum.

*SEBZELER-MEYVELER, İNEKLER-MANDALAR!*

Ahırdaki inekleri, mandaları özlüyorum. Kuş sesleri eşliğinde tabiata bakışı

özlüyorum.

Belki köyde yaşadığım zamanlarda içinde olduğumuzdan anlamadığım, zevkini alıp tadamadığım yaşantılarımı arıyorum.

*ACI GERÇEK, TATLI KÖY!*

Velhasıl köy ötelenecek, itelenecek bir muhit değildir, olmamalı da.

Yıllarca yaşadık geliyoruz ama doğrusunu söylemek gerekirse ben bu şehir hayatından zevk alamadım. Şimdi bu yaşta hiç ısınamıyorum.

*TARLA HAREKET, TOPRAK BEREKET!*

Son olarak şunu da

belirtmek isterim; orada yaşayan kişi aç açık kalmaz.

Zira, toprak berekettir; üreticinin açlığı hiç sorulmaz. Çocukluğumda şehirden yalnızca gaz, tuz, şeker alırdık. Gerisini köyde üretirdik.

*İNŞÂLLÂH YADIRGAMAZSINIZ!*

İşte benim köy özlemim. Beni yadırgamaz,

çok görmezsiniz inşallah..."

24.11.2023   Ö.K.

*TEŞEKKÜRDEN İSTİRHÂMA*

Ömer KALPAKLIOĞLU Ağabey Hocamıza duygu ve düşüncelerini bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyor, kendisi bir döneme damgasını vuran ve bir çok özgün hâtıraları bulunduğu husûsu şüphe götürmeyen bir isim olarak, yarınlara bir ibret fotoğrafı ya da mesaj olarak hâtıralarını da yazmasının gereği ve önemini hatırlatarak istirhamlarımızı arz ediyor;

*HAYIRLI GÜNLER, BEREKETLİ ÖMÜRLER*

Rabbimizin sevdikleriyle berâber, din-îman selâmeti ve sıhhat-âfiyetlerle dolu hayırlı, uzun ömürlerle muammer kılması niyâzıyla fî emânillâh diyor, sevgiler-saygılar sunuyoruz ves'selâm...

Anasayfa