GÂVURA NAMAZ, MÜSLÜMANA EZİYET, BU İŞİ ÇÖZMEK MEZİYET!...

NURİ KAHRAMAN2023-11-21 10:20:33

Tevbe Sûresi 81-85 arası âyetler; hem Filistin Gazze cihâdı, hem de sanatçı geçinen ve boş işlerle en azından insanların zamanını çalıp israf eden, ondan öte din-diyânet ve mukaddeslerimizin meyvesi millî örf ve âdetlerle alayları ve dahî küçümsemeleriyle kendi küfrünü açık ettiği gibi şakşakçılarının küfrüne de sebep olup nesillerimizi ifsâd ve de isrâf eden bir sanatçı müsveddesi bağlamında özellikle bugünlerde okuyup Rabbimizin murâdını ve bizim sergilememiz gereken tavrı ve de yapmamız gerekeni öğrenme ve bilgilerimizi güncelleme noktasında yoğunlaşmamız gereken ayetler. İşte meâl:

﴾81﴿ Allah’ın Resulünün çağrısına uymayarak seferden geri kalanlar yerlerinden ayrılmamış olmaktan dolayı sevinç duydular; canlarıyla mallarıyla Allah yolunda savaşmak istemediler, üstelik “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennem ateşi çok daha sıcaktır” anlayabilselerdi!

﴾82﴿ Yapıp ettikleri karşısında artık az gülsünler, çok ağlasınlar!

﴾83﴿ Şayet Allah seni onlardan bir toplulukla tekrar karşılaştırır da başka bir sefere çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: “Bundan böyle benimle asla sefere çıkmayacak ve benim maiyetimde düşmana karşı asla savaşmayacaksınız. Mademki ilk defasında oturup kalmayı yeğlediniz, şimdi de geride kalanlarla birlikte oturmaya devam edin.”

﴾84﴿ Ve onların arasından ölen hiç kimsenin namazını kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah ve resulünü inkâr ettiler ve yoldan sapmış olarak öldüler.

﴾85﴿ Onların malları ve evlâtları seni imrendirmesin; çünkü Allah onlara dünyada bütün bunlarla eziyet vermeyi ve canlarının da inkârcı olarak çıkmasını murat ediyor.

Meâli aldığımız, Diyânet'in Kur'an Yolu'nda âyetlerin tefsîri de şöyle yapılmış:

*CİHADDAN KAÇANIN CENÂZE NAMAZI KILINIRMI?*

Tebük Seferi’ne katılmamak için bahaneler uyduran, özellikle havaların aşırı sıcak olduğu gerekçesine sığınan, üstelik müminleri de sefere çıkmaktan caydırmaya çalışan münafıkların âkıbetinin çok acı olacağı belirtilmekte; Hz. Peygamber’in bu kişilerden sağ kalanlarla karşılaşması halinde onların kendi maiyetinde bir sefere çıkmalarına müsaade etmemesi istenmekte, ölenlerinin ise imansız olarak can verdikleri bildirilip onlar için bir dinî vecîbe ifa etme cihetine gitmemesi emrolunmaktadır. Müslümanların ölen din kardeşlerine karşı ifa etmeleri gereken dinî vecîbelerin başında cenaze namazı kılınması ve bunun için gerekli hazırlıkların yapılması gelmektedir. Âyette bu hususa işaret edildikten sonra yer alan, “mezarı başında da durma” ifadesini Hz. Peygamber’in cenazenin defninden sonraki tatbikatına göre açıklamak uygun olur. Resûl-i Ekrem bir müslümanın cenazesi defnedildikten sonra kabri başında bir süre durur ve etrafındakilere şöyle derdi: “Kardeşiniz için Allah’tan mağfiret dileyiniz ve sorulanlara şaşırmadan cevap verebilmesi için dua ediniz; zira şu anda o sorguya çekilmektedir” (Ebû Dâvûd, “Cenâiz”, 69; krş. Tirmizî, “Cenâiz”, 70)

Mesele gâyet açık. Bu âyetler ve sçıklamasına göre, zâhirde Mümin olduğunu söyleseler de, seferden kaçanların cenâze namazı kılınmazken, inançsızlığı açık, cesedinin yakılması ve küllerinin boğaza savrulma vasiyeti âşikâr bir kişinin, orada ATEİZM DERNEĞİ'nce îtiraz edilmesi, kargaşaya da sebep olunmasına, kamuoyunun da kılınmaması talebine rağmen illâ da musallâ da ısrar edilmesi ne dînî, ne de mantıkîdir. 

Nitekim bu konunun bir açıklığa ve de mâkul, şer'î bir esâsa bağlanması noktasında talepler yükselmektedir. İnşâllâh bu son olay bu işin çözümü için bir vesîle teşkil edecek, bir garâbete son verilecektir. İşte taleplerde biri:

*METİN UCA ve CENAZE NAMAZI ÜZERİNE*

"Bu konuyu Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil üzerinden 2 yıl önce Türkiye’nin gündemine getirmiş, İslam’a küfreden, Kur’an’ı reddeden, Allah’a ve Peygamberimize inanmadığını açık açık ifade eden, hakaret eden ve aşağılayan kişilerin sıfatı ve konumu ne olursa olsun cenazelerinin camilere getirilmesinin doğru olmadığını kamuoyuna açıklamıştık.

Metin Uca, bir televizyon programında camide cenaze namazı istemediğini ve cesedinin yakılarak küllerinin boğaza bırakılmasını vasiyet etmişti.

Metin Uca gibi Allah’a, Peygambere ve Kur’an’a inanmadığını ve ateist olduğunu belirtmiş inanmayan insanların cenazelerinin ısrarla camiye getirilmesi ölüye yapılan en büyük saygısızlıktır. O cenaze dine de, yasaya da, insan haklarına da aykırıdır. Dini kurallar ihlal edildi, yasalara uyulmadı ve en önemlisi de vasiyeti yok sayıldı. 

Son zamanlarda maalesef saçma sapan ortaya karışık cenaze merasimleri yapılır oldu.

Konuya ilişkin çağrımızı yineleyerek Diyanet İşleri Başkanlığımıza çağrıda bulunuyoruz:

İslam’a küfreden, Kur’an’ı reddeden, Allah’a ve Peygamberimize hakaret eden ve aşağılayan, inanmadığını açık açık ifade ederek ateist olduğunu deklare eden kişilerin sıfatı ve konumu ne olursa olsun cenazelerinin camilere getirilmemesine ilişkin inisiyatif alınız. Bu hususa ilişkin din görevlilerimiz zor durumda kalmakta, istemediği halde Müslüman olmayan birisinin cenaze namazını kıldırmak zorunda bırakılmaktadır."

Celaleddin GÜL (Mil Diyanet Sen Genel Başkanı)

*FİLİSTİN GÜNDEMİ, ATEŞ CEHENNEMİ*

Filistin gündemi tüm sıcaklığıyla devam ediyor. Ateş tüm dünyâyı ilgilendiriyor. En çok da, hilâfet makarrı olan ülkemizi. 

*KÂLBİMİZ GAZZE, AŞKIMIZ CİHAD*

Dolayısıyla, kâlbimiz Gazze'de çarparken, içimizde cihad aşkını da tâze tutmalıyız. Çünkü; Erbakan Hocamızın, yukardaki âyetlerin de tefsîri mâhiyetindeki;

*HAYÂT ÎMAN ve CİHATTIR*

sözü oldukça önemlidir. Bir müslümanın; "Ben îmanlıyım ama cihadda yokum!" deme lüksü yoktur.

Nitekim Efendimiz SAV de bir  HADİS-İ ŞERİF'te şöyle buyurmuştur:

*CİHADSIZLIK=MÜNÂFIKLIK!*

«(Allah Yolunda) Cihad etmeden, içinde cihad etme arzu ve niyeti de taşımadan ölen kimse, münafıklıktan bir şûbe üzere ölmüş olur...» (Sahih-i Müslim)

*EDİLLE-İ ŞER'İYYE; KİTAP, SÜNNET, İCMÂ, KIYÂS*

Bu duygu ve düşüncelerle, son yüzyıllık idâre ve eğitim sisteminin batılı kavramlarla allak-bullak ettiği inanç ve fikir dünyâmızı edille-i şer'iyye ekseninde gözden geçirip temel esaslara oturtarak netleştirmeye muvaffak kılması,

*GENÇLERİMİZİ ve de HEPİMİZİ*

 gençlerimizi bu şarlatanların iğvâsı ve ifsâdından koruması niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor; îmanla, ihlasla, samîmiyetle bu dünyâdan göçmeyi hepimize lûtfetmesi, 

*GENÇLER, İHTİYÂRLAR; TÜM SEVDİKLERİMİZLE*

böylelikle sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAV in komluluğunda buluşturması  duâsıyla cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...

 

Anasayfa