EĞİTİM-ÖĞRETİM, SİSTEM-UYGARLIK; FİLİSTİN, TÜRKİYE...

NURİ KAHRAMAN2023-11-09 09:26:06

 

İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nden arkadaşımız, Adıyaman eski milletvekili, Yeni Dünyâ Vakfı Başkanı Mahmut GÖKSU Bey üstâdımız, dertler paylaşıldıkça azalır fehvâsınca,

Mehmet Âkif Merhûmun;

***

"Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım

Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım!"

***

mısrâlarında ifâdesini bulduğu keyfiyetçe içini dökmüş, ızdırâbını bizlerle şöyle paylaşmış: *"Düşünüyor ve Sorguluyorum; O hâlde Var Olmalıyım!*

1926 ‘da John Dewey Türkiye’ye gelir ve ardından ilk, orta ve lise eğitimini yeniden oluşturur. Daha sonraki yıllarda (1932) İsviçreli Albert Malche Türkiye’ye gelir ve Üniversite reformu raporunu hazırlar ve ardından üniversiteler (Zaten sadece İstanbul Üniversitesi var) yeniden oluşturulur (dizayn edilir).

*BATININ EĞİTİM MÜHENDİSLİĞİ*

Peki onlar Türkiye’de ne yapmak istediler? El cevap: Toplum mühendisliği. Peki toplum mühendisliği nedir? Sistemin istediği makbul kişiyi yaratmak.

*MAKBUL KİŞİ, MUTLAK ÖNDER!*

Peki makbul kişi kimdir? El cevap: Atatürk ilkelerine mutlak bağılı (hiçbir ilkeyi sorgulamadan kabul edecek), laik (yani hiçbir dine inanmayacak, sadece bilimin mutlaklığına inanacak) ve pozitivist (deney ve gözlemin dışında hiçbir şeye inanmayacak) bir kişi olmak.

*ÖZÜNE ŞAŞI, İSTEDİĞİN YERE TAŞI*

Ailesinin ve yaşadığı çevrenin öğretmiş olduğu bütün öğretilere (DİN, gelenek-görenek vb.) karşı çıkacak veya onlara şüphe ile bakacak. Bu tipe uymayan veya karşı çıkanlar Aforoz edilip, ÇAĞ DIŞI yaftası vurulacak…

*ÇAĞIN DIŞI, ZAMÂNIN İÇİ!*

Zaman geçtikçe tüm bu olumsuz hareketlere birde KİTLE İLETİŞİM Araçlarının (Televizyon, Telefon, İnternet vb.) tahribatı eklendi. Bugün çocuklarınız ile aranızdaki zihniyet farkı neden var, neden çocuklarınız size ve söylediklerinize inanmıyor, neden sizi çağdışı ve geri kafalı görüyor?

*BU ÇIPLAKLIK MERÂKI NEDEN?*

Neden çocuklarınız bencil, hedonist, vurdun duymaz, sabretmeden ve emek harcamadan bir şeyler istiyor ve neden tüm ahlaki değerleri görmezden geliyor, neden kızlarımız açılıyor ve erkek çocuklarımız açık kızlarla veya Müslüman kadın tipine uymayan kızlarla evlenmek istiyor?

*TEMEL ÇÜRÜK, BİNÂ HASARLI!*

 diye soru sorarsanız temelini burada arama mecburiyetiniz var. Yani okullarımız ve orada ders veren hocalar çok Masum değil. Suç Çocuklarda değil, bilakis onları ateist, seküler kafalı insanların eline bilinçsizce teslim eden ve onları denetlemeyen bizlerde.

*YA PANSUMAN, YA AMELİYAT!*

Bu konuda iki seçeneğiniz var: Ya bunları görmezden gelmek veya vücuda bir şekilde bulaşmış kanseri tedavi etmek.

*ÇÖZÜM SİZE KALMIŞ…*

Mahmut Hoca Bey üstâdımız çok önemli bir konuya parmak basmış. Çok haklı. En önemli meselemiz eğitim.

*MAALESEF; EĞİTİM DE İPOTEK!*

Ama, anlıyoruz ki o da ipotek!

Bu bağlamda, Üstâdımız da hepimizin sazı ele alınca çaldığımız gibi sorumluluğu neredeyse bütünüyle sisteme yükledi ama, geçen gün yaptığımız bir cenâze helâlleştirmesinde, annenin çocuk ve âile üzerindeki etkisini vurgulamaya çalışırken gelmedi ama sonrasında şöyle bir soru takıldı aklımıza:

*ÂİLE HANİ, BESMELE NERDE?*

-Bizler anne-baba olarak çocuklarımıza bir BESMELE bilinç ve alışkanlığı kazandıramamışsak kime, ne suç bulmaya hakkımız var?

Bu soru cümlesi aklımdan geçti ve ben de düşündüm; Evet sâdece bir BESMELE! Kaç âile bu bir tek şeyi yapabilmiştir?

Hâlbuki, herkes bilir ki, temelinde Besmele olmayan eğitimin binâsında bereket olur mu?

*ÂİLENİN TEMELİ, TOPLUMUN BİNÂSI!*

Toplumun temeli âile, âilenin BESMELE! Bunu herkes bilir de, ne kadar riâyet eder? İnşâllâh bu ara tatil bunun için fırsat olur.

*İHÂLE KOLAY; İCRAAT OLAY!*

O zaman şuna buna bir şey söylemeye ne kadar hakkımız olabilir?

Biz bir Besmeleyi bile ciddiye alıp üzerinde durmadığımız, ahlâk, mâneviyat hassâsiyeti konusunda daha Besmele'de sınıfta kaldığımız için merhale kat edemiyoruz.

*SİSTEM SİSTEM DEĞİL DE; BİZ NEYİZ?*

Evet; sistem sistem değil ama, herşey de sistem değil. Senin de evde yapabileceklerin var. Onları samîmiyetle yaparsan, bakmışsın sistem de bu fiili duânın bereketiyle değişiverir.

*GAZZE'DE KAZANAN EĞİTİM*

Bakınız burada gündemdeki Filistin'i örnek verebiliriz. Bütün savaşçılar hâfız. Çocuklar şehit olmaya odaklanmışlar. Okula gitmeyecek yaştaki Çocuklar bile ne kadar bilinçli. Evde o eğitimi almışlar. O mâneviyat olmasa Bütün dünyâyı hayrete düşüren bu sonuçları alabilirler miydi?

*KUDÜS'TE ZAFER İSLÂM'IN*

Dahası var; zaferleri mutlak Allâh'ın izniyle. Bu şuur ve direncin önünde dünyâpetest bedenler dayanamaz. Ömrü olan görecek inşâllâh...

*EĞİTİM BELLİ; BATIYA TELLİ!*

Evet, nerde ksşmıştık; bizdeki eğitim belli. Şu günlerde daha iyi anlıyoruz ki Osmanlıyı yıkıp yeni düzen kuranlar, düzenin düzeneğini yahûdîleri bu coğrafyada hazmettirecek bir keyfiyette formatlamışlar.

*YIKANLAR, YAKANLAR; SEYREDİP BAKANLAR!*

Elbetteki bir şeyi yıkanlar, onun bir daha karşılarına çıkmaması için gerekli tedbirleri de alacaklardır.

*DEĞİŞİKLİK DEĞİL; DİNKIRIM!*

Çağdaş uygarlık düzeyine çıkmak adına yapılan değişikliklerin hepsinde de dînin soyutlanması, coğrafyayla her türlü bağların kesilmesi gerçekliği vardır.

İşte çağdaş uygarlığı ve onu temsil edenleri görüyoruz.

*FİLİSTİN'İN AYNASI, ÇAĞDAŞLIĞIN FOYASI!*

Filistin aynası bize herkesin, o mensubiyetiyle çok övündükleri uygarlık, özgürlük, hümanizm ve hoşgörünün neresinde olduklarını herkesin çok iyi anlayacağı şekilde gösterdiler.

Çağdaş uygarlık zâlimin arkasında durmaksa biz orda yokuz.

*GERÇEK ÖZGÜRLÜK; HAKK'A BAĞLILIK*

Biz özgürlüğü Hakk'a bağlılıkta gören, ve bu uğurda can vermeyi bir şeref bilip Efendimiz SAV in komşuluğuna ermekte görüyoruz.

Gerçek özgürlük ve çağdaşlık budur. Bütün çağlar geçer bizim çağlarımız sonsuzdur.

*BESMELE, SELÂM; EĞİTİME DEVÂM*

Bu duygu ve düşüncelerle çocuklarımızın ara tâtillerinin hayırlı olmasını, âilelerin de kendilerinin eğitimin temel taşı olduklarını unutmadan yavrularına inşâllâh Besmele, Selâm, sık sık Kelime-i Tevhid ve Şehâdet getirme gibi husûsiyetleri kazandırmayı ihmâl etmemeleri niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...

 

Anasayfa