Bugün yine dünkü gibi Alâaddin'de indim. Ezan başlamıştı. Bu defâ farklı yerde kılayım, nasıl olsa bu civarda, neredeyse 100 metrede bir câmi ya da mescid var. İndiğimiz kaldırımdan karşı tarafa geçip sokağa girdim. Hemen bir câmi çıktı karşımıza Alâaddin'den daha yakın diyebileceğimiz mesâfede.
Hemen sağındaki şadırvana geçtik. Sular akmıyor. Yine Alâaddin tarafına geçip abdesti oradan aldık. Bu arada cemaat câmiden çıkmaya başladı.
O zaman biz de dedik, nasılsa cemaate yetişemedik biz yine niyetimiz üzere öbür câmiye gidelim. Namaz sonrası gideceğimiz çarşı da orada. Zâten ilk sokağa girdiğimizde sormaya gerek olmadan karşımıza çıkmıştı.
Kadı Mürsel Câmii mescid diyebileceğimiz hüviyette küçük bir eser. Ama târihîliği, şirinliği, mâneviyâtı gâyet âşikâr, sevimli bir câmi. Câmi kubbesiz hâliyle Selçuklu hissi verirken minâre, yanındaki ağaçla sarmaş-dolaş hâliyle Osmanlı'yı çağrıştıran farklı bir minâre. Ağaç da, küçük avluda dalları yayvan ve geniş çınar denilebilecek büyük bir cesâmette.
Câmiin iç kısımları, balkon ve direkler, korkuluklar, merdivenler tamâmen ahşap. Sıcaklığıyla insanı sarıp sarmalayan bir câmi.
Sanırım câmiyle ilgili bilgilerin olduğu bir levha bulunmalıdır ama tâdilât sebebiyle alınmış olmalı. Tıpkı yerde, câmiin duvarına yaslanmış şadırvanla ilgili olan gibi.
Namaz sonrası, öncesinde karşıma çıkıp şimdiye ertelediğim RAMPALI ÇARŞI'ya geçtim. Önceden telefonlaştığımız Davut Bey'in ismiyle müsemmâ kitabevini buldum.
3 yıldır Konya'ya gelip gidiyorum; buraya nasıl yolumun düşmediğine hayıflandım. Burası, meselâ bizim Ordu'daki NOVADA gibi 8 katlı, merdivenleri rampa şeklinde, minârelerde olduğu gibi kavisli olduğu için böyle denilmiş herhalde. Bütün katlar kitap, kırtasiye, fotokopi, sahaf türünden; hepsi de kitap-kültür eksenli dükkânlar.
Bunlar hepsi iş yapıyor mu dedim; Elhamdülillâh dedi ve BURASI KONYA diye de ekledi. Oradan; mâlum, gündem KUDÜS. Bu konuda, o bölgenin siyâsî, zâhirî vechesiyle berâber ondan maâda daha çok bünyevî sır ve gizemlerini adım-adım, zerre-zerre anlatan ARZIN KAPISI KUDÜS Kitabını alarak çıktım.
Daha önce Birlik Vakfı kermesinden aldığım Prof. Dr. Yusuf el-KARADAVÎ'nin KUDÜS kitabını bayağı okudum, okuyorum. Bu kitap fotoğrafları, nokta değerlendirmeleri, ara sokak detaylarıyla ayrı bir ilgi çekici.
Artık bundan böyle KUDÜS 1. gündemimiz. Onu çok öğreneceğiz, çok konuşacağız; aşkımızı, şevkimizi çoğaltacağız ve de Rabbimiz bizi ona daha çabuk kavuşturacak... Âmîn...
Buraya kadarın biraz daha açılımıyla, ikindi namazı ve sonrasını da bir başka yazıya bırakarak huzurlarınızdan ayrılırken, daha nice nice günler burada dertleşmeyi ve de son tahlilde istikâmet üzere bir hayat sürerek din-îman selâmetiyle kendisine kavuşmayı bizlere lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor; cümleye Konya'dan sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...
Menu
