Söze direkt giriyoruz. Mâlum Ekim ayındayız. Özellikle bu yıl 100. yıl olması hasebiyle tüm kuruluşlar kendi inanç, anlayış ve mantalitelerine uygun değişik usluplarda kutlama mesajları yayınladılar.
*KENDİNE HAS, KESKİN MESAJ*
Bu meyanda, 29 Ekim Cumhûriyet Bayramı dolayısıyla en dikkât çekici kutlamalardan birini Ordu Ticâret ve Sanâyi Odası Başkanlığı yaptı.
*DUYGULARA MAKAS, KÖKLERE BALTA!*
Mesaj, oldukça kendine özgü, satır araları keskin ve de özellikle kendi köklerine makas değil balta vuran, târih ve coğrafyadan KOPUK bir 100.yıl kutlama metni hüviyetindeydi.
*TAASSUP, BATAKLIK, LAİKLİK!*
Siz ne dersiniz, bilemiyoruz; işte metin, aynen şöyle:
"29 Ekim bu kadim ülkenin 100.Yaş günü.
Bizi Ortadoğu'nun taassup ve bataklığından ayıran yegane unsur Atamızın kurduğu laik ve demokratik Cumhuriyettir.
Sevgili gençler, Cumhuriyeti onlar kurdu, bizler yücelteceğiz ve sizler yaşatacaksınız.
Büyük önderin sözleriyle; “Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olmak zorundadır.”
Doğum günümüz kutlu olsun.
A. Levent Karlıbel
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı"
*CUMHÛRU TECRİD; HALKI SOYUTLAMA*
Şimdi, bu metne takılmamak mümkün mü sizce? Burda büyük bir tecrit, yâni soyutlama yok mu?
Bir defâ cumhûriyet çoğunluk demek değil mi? Hani burda çoğunluk?
*ÇELİŞKİLERLE DOLU!*
Bu, milletin derin bağları ve âidiyetini yok sayan metin, çoğunluğun benimseyeceği bir metin olabilir mi? Olamaz; çoğunluğu dışlayan bir metin çünkü.
**HEM KADİM; HEM 100.YIL OLABİLİR Mİ?!*
Ondan daha da önce oldukça çelişkili bir metin. Bir ülke hem kadim hem de 100 yıllık nasıl olabilir? Şimdi İsrâil devleti kurulalı asır olmamış. Ama dînini, târihini inkâr ediyor mu?
*İSRÂİL ŞERİAT DEVLETİ!*
Tam aksine İsrâil bir şeriat devletidir. Ama bize dînimizi TAASSUP diye nitelettiriyorlar. Onların arz-ı mev'utları taassup olmuyor, irticâ olmuyor, gericilik olmuyor!
*BİZ KOPALIM, ONLARA KALSIN!*
Bize gelince, aslımızı, geçmişimizi inkâr edelim ki onlar orada rahat otursun! Bize lanse ettikleri, çağdaşlık adına dayattıkları sistem bu! Değilse değil deyin!
*TOPRAK DEĞİL; MEDENİYET!*
Her neyse; hem, ülke değil, medeniyet kadîm olur.
Çünkü ülke deyince toprak akla gelir. Öyle olunca bu vasıf her toprak için aynıdır. Bütün topraklar da aynı târihte yaratılmıştır. Bu bağlamda diğeriyle yenilik-eskilik farkı ve fâikiyeti olamaz.
*NE TÂRİH VAR, NE COĞRAFYA!*
100 yılla sınırlayınca köklü târih, kadîm medeniyet ve şehirlerimiz bu tebriğin dışında kalıyor.
*NE MEKKE, NE KUDÜS, NE BUHÂRÂ, NE BOSNA!*
Bu metinde mâzîmiz yok, Mekke yok, Medîne yok, Buhâra yok, Kudüs yok. Bosna yok, Kerkük yok; yok oğlu yok.
*AYIRAN ve LAİK OLUNCA!*
Nereden çıkarıyorsunuz?! derseniz; "Ortadoğu taassubu ve bataklığından AYIRAN ve LAİK, demokratik düzen kuran" ne demek? Burası hâsseten vurgulanmış!
*KUDÜS'E KÖR, FİLİSTİN'E ŞAŞI!*
Bilhassa, Filistin olaylarının vicdanları kanattığı, milletimize kan ağlattığı şu günlerde böyle bir metin ne kadar doğru?
Bütün batı dünyâsı daha dün kurulan bir devlet, hem de işgâlci demiyor, kıtalarımız ayrı demiyor, din ve gönül bağı bağlamında İsrâil'e destek çıkıyor.
*BİZ DE BAĞI BIÇAK GİBİ KESİYORUZ!*
Ölümüne bağlılıklarını her şekilde ortaya koyuyorlar; biz de 1000 yıllık târih, âidiyet ve medeniyet berâberliğini bıçak gibi kesiyoruz!
*DAYATMA ya da KÜLTÜR EMPERYÂLİZMİ!*
Bu sanki onların dayatması gibi. İşte tam da kültür emperyâlizmi. Böyle özünden kopuk metinler başka nasıl îzah edilebilir?
*DOĞUM VAR; ÂİLE, SÜLÂLE YOK!*
Bu metinde sâdece doğum var. Ama bu doğanın âilesi yok. Ana yok, baba yok, amca, dayı yok. Teyze yok, hala yok. Atalar da yok. Sâdece bir kişi, bir "ATAM" var.
*BU, CUMHÛRİYET'E KÖTÜLÜKTÜR!*
Cumhûriyeti bağları ve bağlamından koparıp, köksüz, sâhipsiz, batının uydusu ve oyuncağı, özünden kopuk bir hüviyete evirmenin ona yapılacak en büyük kötülük olacağı unutulmamalıdır.
*SON DEVLETLE DOĞMADIK!*
Türkiye Cumhûriyeti bizim son devletimizdir. Ondan önce onlarcası vardır. Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızların her biri bir devleti sembolize etmektedir. Bu millet yeni ortaya çıkmış değildir. İlk defâ da devlet kuruyor değildir.
*ÖNCEYİ İNKÂR, SONRAYA ZARAR!*
Biz şimdi doğduk demek önceyi, asırlarca cerilen mücâdeleleti, kurulan medeniyetleri, benişiği ve kimliği inkâr anlamına gelir ki Türk Milleti'ne yapılacak en büyük hakâret budur. Geçmiş târih, coğrafya, müktesebâtını inkâr ile ona bir mankurt muamelesi yapmak.
*ONLAR ARZ-I MEV'UD DİYOR; SEN ARZ-I METRÛK!*
Nitekim; işte Yahûdîler arz-ı mev'ud hedefiyle gücü ve heyecânını binlerce yıl öncesi köklerinden alırken bizi köklerinden kopuk; ARZ-I METRÛK (biz oraları size terk ettik rahat olun! diyecek) hâle getirildi yeni nesiller.
*HÂİN Mİ, KRİPTO MU; YOKDA NE?*
Türk gençliğini bu hâle getirmeye çalışanlar, eğer bunu kasıtlı yapan bir hâin ya da kripto değilse, İslâmî eğitim almamış, ona âidiyet duymamışlıktan ya da gafletten kaynaklanıyor da düşüncesinde samîmî olduğunu kabul etsek te gerçekte gerçek bir vatansever olamayacağı açık.
*MÜTEBÂKÎ DÜŞÜNCELER, PAYLAŞIMLAR*
Bu duygu ve düşüncelerle berâber, mütebâkîsini sizlerin takdirine bırakarak, yine burayla bağlantılı ve de konuya açıklık getirebilecek, ya da daha sağlıklı yorum yapabilmemize katkı sunabilecek diğer paylaşımlara geçiyoruz:
*TÜRKİYE'DEKİ İSRÂİL!*
:Mısır'daki, Arap ülkelerindeki, Türkiye'deki İsrail bitirilmeden Filistin'deki İsrail-Siyonizm bitirilemez. Siyonist lobi zor zamanlar için bu ülkelerin ordu, medya, müzik, sanat, siyaset alanına ciddi yatırımlar yaptı. İtaat etmeyen lideri bu yatırımlarla indirdi terbiye etti.
Rahmetli Erbakan hocamın ruhu şad olsun,
O ve arkadaşları yaşadıkları sürece görevlerini yerine getirdiler. Şimdi sıra bizde.
(Avukat, Yazar: Enver BAKIRCI)
*CUMHÛRİYET'İN "ÇOĞUNLUK" TÂRİHİ!*
Bu paylaşım da Değerli Kardeşimiz Ahmet DEMİR Bey'den:
"Yüzüncü yıl kutlanacakmış.. neyin? -Cumhuriyetin. Cumhuriyet ne demek? -Cumhur, halk demek. Cumhuriyet de halkın, ülkeyi kimin yöneteceğini belirlediği, seçtiği sistem.
*SEÇENLER HALK MIYDI?*
- Peki yüzyıl içinde halk mı seçiyordu yöneticiyi? -Ne gezer. Meşrûtiyet döneminde parlamento seçimleri yapılmıştı fakat cumhuriyet dönemi dedikleri süre içinde ilk defa 1950de, CHP’den ayrılanların kurduğu Demokrat parti ile Adnan Menderes Başbakan oldu ve halkın iradesiyle 3 kez iktidar oldu.
*TÜRKİYE Mİ, AMERİKA MI?*
Fakat Amerika’nın emrindeki cuntacı subaylarca darbe yapıldı ve Menderes asılıp halk aşağılandı, İnönü yine Başbakan yapıldı. Bugüne kadar da bu yapılanı destekleyen kesim pişman olmuş, fikir değiştirmiş değil. YÜzüncü yıl kutlamasını en çok da onlar dile getiriyor.
*YÜZ YIL ÖNCE YAPILANLAR?!*
Peki yüzyıl önce neler yapıldı? -Cumhurun yani halkın istemediği ne varsa yapıldı. Yahudi şapkası vb devrimler yapılarak uymayanlar, farklı görüşte olanlar yok edildi. Ermenilere karşı zafer kazanıp doğuda ülkemizi ve millletimizi kurtaran Karabekir vb kahramanların bir kısmı asıldı, bir kısmı ezildi, sürüldü.
*CÜCELER DEV GÖSTERİLDİ!*
1927 CHP kurultayında okunan ve cevap verilemeyen bir hitabe ile kahramanlar aşağılandı. Cüceler dev gösterildi. Uçak ve silah fabrikası kuranlar yok edildi. 1949da İsrail’e karşı olan Arap devletlerine silah satan Nuri paşa havaya uçuruldu, fabrikasıyla birlikte. 1964 yılında Kıbrıs’ta Türkleri katleden Rumlar’a karşı çıkarma yapacak bir savaş gemisi olmayan ülke konumunda bırakıldı. Böyle uzar bu hikaye. Benim için anlamı yok 100 rakamının.
*HAKÎKÎ CUMHÛRİYET*
Sahteliği sevmem, saltanatı-monarşiyi değil, gerçek cumhuriyeti tercih ederim, vesselam...
(Doç. Dr. Ali ihsan ÖZTÜRK)"
*HAKK'IN ve HALKIN CUMHÛRİYETİ*
Bugünlük te bu kadar. Cumhûriyetin ırkçılık, kriptoculuk, ulusçuluk gibi Yahûdî ırkçılığının ürünü olarak dünyâ geneline benimsetilen ve
*GÜDÜK, KÖKSÜZ, KOPUK OLMASIN!*
bize de dayatılıp bizleri îmânî, siyâsî, coğrafya, târihî ve medenî köklerimizden kopuk duruma düşüren tüm ârızî ve marazî unsurlardan arıtılıp,
*HAKK KÂİM, HALK KÂİM, HAKÎKÂT DÂİM*
Hakk'ın ve halkın hâkim, kâim ve dâim olduğu bir Cumhûriyet olması niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...