MÂNEVİYÂTSIZ ORDU ya da HÂL-İ PÜR-MELÂL DÖRTLÜKLERİ...

NURİ KAHRAMAN2023-10-20 09:45:05

 

*** MÂNEVİYÂTSIZ ORDU! ***        

Ordu güzel de, komutana hasret!                  

Yılandan-çıyandan horutana hasret!                        

Mâneviyâtsız Ordu olur mu hiç?

Halkını Hak için tutana hasret!...

GÜZEL ORDU

Ordu güzel, âşığı çok

"Benim" deyip atarlar ok!

Fakat, en son görülür ki;

Karşılıksız seveni yok!...

*** HÂL-İ PÜR-MELÂL ***

MİNÂRESİZ PENCERELER

Besmelesiz TENCERELER!

Duyarsız-AYARSIZ HAYAT;

Daha neler, daha NELER!...

***

ŞU ORDU'NUN "EMÎN"LERİ;

HELE BİR CEVAP VERSİNLER!

YİRMİ YILDA HAK ADINA

TEK BİR ESER GÖSTERSİNLER!...

***

Kızma bana; misis, mister!

İnsan ruhtur, mânâ ister!

Allâh için yaptığınız;

Kayda değer eser göster!...

***

Eskiler eskide kaldı

Yeter, herkes murat aldı

Yeni insan, yeni bir ruh;

Şehir betondan bunaldı!

***

Velev, isimler değişse

Gönül bağı aynı fişse

Ne değişir netîcede?

Dayan yüreğin genişse!

***

Benim yıllarca gördüğüm

Ordu'da herşey kördüğüm

Hayâller kara çıkar

İbrik, bakraç; derken güğüm!

***

Kentin ipi geçmiş ele

Dereler akıyor sele

Diren direnebilirsen

Orduluya kolay gele...

***

Gelen vurdu, giden vurdu

Hep bir rant hayâli kurdu

Güzellik kimin umrunda?

İşte bakın; işte Ordu!...

***

Binâlar mantar misâli

Nefsin göklere visâli!

Zehirlemesin rûhunu

Dikkâtli ol ey ahâli!...

***

Gökdelenlerde, yüksekte;

Her ne kadar gezinsek te

Yere indirirler en son;

Topraktır yerin, gerçekte!...

***

Ah, bilse gerçeği insan;

Yaşar mı hayâtta nisyan?

Hakkı bilse büyük-küçük;

Olur mu birbirine yük?

***

Çağdaş insan uçar gider

Kendinden de kaçar gider

Ömür sermâyesini hep;

Meçhullere saçar gider...

***

Maalesef ümitsizim!

Murâdımız olmaz bizim

Gelen gideni aratır;

Yanılırsam; aha yüzüm!

***

Her seçimde yanılırız

Enâyiye konuluruz!

Gerçekleri söyleyince

Muhâlefet sanılırız!...

***

Muhâlefetimiz ranta

Silûeti bozdu çanta!

Güzel Ordu "özel" olur;

Lavanta çıkar; avanta!...

***

Avantalar sönmeyince

Lavantaya dönmeyince

Rant elinde her yer kaya;

İş kalır yine Mevlâ'ya!...

***

Avantalar durmayınca

Lâvantaya varmayınca

Bu şehre şiir uğramaz;

Kâlpler Hakça vurmayınca!...

***

Eskimişleri atalım

Yeni isimler tutalım

Onlar da beton çıkarsa;

Kaderdir dostlar; nâpalım?!

***

Olan, şehrin kaderidir

Geliri, ya gideridir

Bunca hayâl kırıklığı;

Çâresizlik eseridir!...

***

Güzel Ordu; adı belli

Boyu uzun, ince belli

Ruhsuz bestekârları;

Oynatırlar çifte telli!...

***

Güzel Ordu'm, bitmez derdim

Ben sana gönlümü verdim

Hep keder, düş kırıklığı;

Ne umdum, nelere erdim?!...

***

Niye şehrin büyükleri;

Küçüklere kulak vermez?

Seçimler geçtikten sonra;

Doğru dürüst yüz göstermez?

***

Yerli siyâsetçilerden;

Artık sıdkım sıyrılmıştır!

Sandıklarda berâberiz;

Sonrasında ayrılmıştır!...

*TAŞ ORDU*

Başkansınız, BAŞTASINIZ

Ermiş, kâmil yaştasınız!

Ordu'nun hiç mi rûhu yok?

Hep betonda, taştasınız!...

*GÖRENEK*

Câmisiz semtler, siteler

Seküler ufku niteler

Neylesin, görmemişlere;

Dersler, Üniversiteler?!...

***

Ah, Ordu'nun dereleri

Dolaşır tâ nereleri!

Ufku yok plâna, hiç;

Koymayın pencereleri!...

 ***YENİ ORDU!...***

NE ESKİSİ, NE YENİSİ;

"GÜLER"Dİ EN MEDENÎSİ!

HEPSİ DE YANILTTI BİZİ;    

YOK MU (H)AK DÂVÂ DELİSİ?

*RANDEVULAR, RANT-EVULAR!*

Evet dostlar; duygu ve düşünceler böyle. Maalesef en ümitlendiğiniz noktada bile zar-zor aldığınız bir randevuda siz usûlen ağırlanır ve dinlenir gibi oluyorsunuz; ancak gerçekte asıl ağırlananlar hep yakın plânda ve kulaklar gerçekte orada ve hep onların dediği oluyor.

Rant değil mutlakâ ama, imkânı olanların projeleri hep ön plânda ve hiç olmayacak yerde, nüfusa lâzım meydanlar beton yığınlarıyla dolduruluyor. Onların hatırı herşeyin önüne geçiyor. Görüntü bu.

*TAHKİR DE CABASI!*

Hattâ, bu ve benzeri konularda fikrini söyleyenler de tahkir edilmeye çalışılıyor.

*SON İKİ MEYDAN: TEK BİR GERÇEK!*

İşte Şehrin son iki teneffüs imkânı stad ve otogar meydanları betona boğuluyor. Halkın istek ve ihtiyaçları kimin umurunda?

Binâ yapmak isteyenlerin hatırı tüm taleplerin önüne geçiyor. Söylemek istediğimiz bu.

*HANİ YENİ PAZAR? HEM DE İHTİYÂÇKEN!*

Cumartesi pazarı gitti, orada bir ihtiyaç oluşmadı mı? Hattâ merkez sebze pazarını da karşılayacak, tam ortada OTOGAR meydanının olduğu yer olamaz mıydı?

*TAKDİR SİZE, TEKDİR BİZE!*

Takdir sizlerin. Ben şehir uzmanı değilim; ama akıl var, mantık var, göz var.

Belki fazla ukalâlık ettik; kusura bakmayın. Şâirlik var ya, biraz duygusalız.

*DERDİMİZ ŞİİR GİBİ ŞEHİR!*

Güzel Şehrimizi seviyor, dertleniyoruz; mâzur görün.

Affınıza sığınıyor, Konya'dan cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

 

Anasayfa