Bunuda konunu şu üç başlık atında toparlayıp değerlendirilmesi gerekir.
1-)Evvela, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaktan maksat, başkalarına doğruyu göstermek suretiyle istifade ettirmektir. Halbuki başkasını irşad edip kendisini iyilikten mahrum etmek, başkasını selamete çıkarıp kendini ateşe atmak demektir ki, akıl kârı değildir.
2-)İkinci olarak, insanlara vaaz ve ders vererek ilmini ortaya koyup nasihatini kendisi dinlememek, kişinin kendisini ve ilmini fiilen yalanlamak demektir. Bu, özünde bir çelişki olduğu gibi, bir taraftan insanları irşad etmek isterken diğer taraftan saptırmaktır ki, bu da bir çelişkidir. Aklı olan kişi ise çelişkiye düşmez. İnsanın sözüyle özü bir olmalıdır, edep bunu gerektirir. Kişi başkalarına emrettiklerini, kendisine emretmeyi unutmamalıdır. Ne güzel ifadedir Cahil doktor insan candan, cahil halimde insanı iman da eder.
3-)Üçüncüsü, söylenen sözün, verilen nasihatin bir kıymeti, kalplerde bir tesirinin olması istenir. Boşuna gevezelik de akıl kârı değildir. Kişinin verdiği tavsiyenin tersini kendisinin yapması, o tavsiyenin kıymetini yok etmek ve belki herkesi ondan nefret ettirmek demektir. Yani bindiği dalı kesmek, oturduğu evi yıkmaktır ki bundan büyük akılsızlık olmaz.
Bir kişi verdiği yanlış bilgileri ile üç beş kişiyi yoldan çıkarır, ancak alim öylemidir.O bütün insanlığı ve insanların yol’dan çıkmasına sebep olur
Kardeşlerim: Vaazı ve nasihati kendisine işlemeyenin vaaz ve nasihati başkalarına pek tesir etmez. Hayrı emreden kişinin emrettiği hayra uymakta azami titizlik göstermesi gerekir. Bir şeyden alıkoyan da alıkoyduğu şeyden sakınma hususunda herkesten çok dikkat etmelidir. Davranışla yapılan vaaz ve nasihat, sözle yapılandan çok daha etkili olur.
O halde insan başkasına öğüt verirken kendisini unutmamalı, ele telkin verip de, kendisi salkımı yutmamalıdır.”İndirilen dinin hükmüne göre yaşamalı, uydurulan dinden uzak durmalıdır.”Yaşamadığın yaşanılma yan din senin dinin değildir
Kim sadece dil ile vaaz ve nasihat ederse sözü boşa gitmiştir. Kim de hal ve hareketi ile vaaz ve nasihat ederse onun söz okları hedefini bulmuş olur.”Bir hadisi Şerifte şöyle geçer: “Kıyamet gününde bir adam getirilir, ateşe atılır, bağırsakları dışa dökülmüş olduğu halde ateş içinde değirmen taşı gibi dönmeye başlar. Cehennem ehli onun etrafını çevirir:
– Ey falan! Sen bize iyilikleri emrediyor, fenalıkları yasaklıyor değil miydin, derler. Adam;
– Evet öyle, ama ben size emreder, kendim yapmazdım. Sizi alıkoyar, kendim yapardım, der.
Allah böylesi kullarına Allah’ın ikazı ve uyarısına hep birlikte bir göz atarım“Kitap'ı okuyup durduğunuz halde kendinizi unutur da başkalarına mı iyilikle emredersiniz? Düşünmez misiniz?(Bakara 44)
Aklınızı başınıza almayacak mısınız?’ Başkalarına iyiliği öğütleyenlerin kendi yaşayışlarında bunun aksine davranmaları Kur’an-ı Kerim’in kesinlikle reddettiği bir tutumdur.Nitekim Sâf suresinde mealen şöyle buyurulmaktadır:ç “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük nefretle karşılanır. Allah katında çok çirkin bir davranıştır.
Evet sözü şuraya getireceğim: Bugün ne yazıkki İslâm alemi ve Türkiyemizde bütün tebliğciler ve vaizler ettikleri nasihatlerinde dünyaki islâm düşmanları siyonizmi balı İsrail’i kınıyoruz, kahrolsun İsrail diyoruz, bir de kendimiz kırmızı kıpırdatmıyoruz,hâşâ allah’a da emir veriyoruz,Allah’tan ebabil kuşu göndermesini istiyoruz. hiç kusura kalmayın beyler; bugün İslam’a ve Müslümanlara sıkılan kurşunların kendi ellerimizle İsrail ve siyonizmin eline bizler veriyoruz.
Bu siyonist devletlerin dili,dini,belli olmasına bellidir,ancak bunlarda çıkarları hep ön plandadır.
İsrail devletide siyonistlerin çıban baldılar, onları tek başına bırakmaz. Dikkat çekmek istiyorum;Hiç it, it’in kuyruğuna basarmı derler.
Basmazlar. onlar birbirlerine karşı çok tutkunlardır.
Atalarımızın bunu ne güzel ifade etmişler.koskoca sürünün başını bir eşşek çeker derler,İsrail bugün maalesef bunu başarmıştır.
Ey..İslam alemi,din. Kardeşlerim Ey..Müslümanlar;
Yüce Allah Âli-imran 103. ayeti ile bizleri şu ayeti ile uyarmaktadır.
“Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın size olan nimetini anın.
Zulüm yapan zalimlere yardım ve yakınlık,etmeyinki,ateşi sizlerede dokunmasın.
Zulum iki türlüdür; biri zulmeder, diğeri zulme mani olmaya her ikisi de zalimdir.
Onların ürettikleri her türlü mali bizler birinci sırada tercih ediyor ve kullanmaktayız.
Lütfen kahrolsun! Siyonizm ve İsrail demekle lütfen hiç bir alim ve tebliğci kendisini ve kimse kimseyi kandırmasın.İnanın ne de bir Müslüman kan akıyorsa bizler kahroluyoruz.Dünya devletleri çıkar üzerine kurulmuştur onları ürünlerini boykot edelim var mısınız?TÜRKİYE'DE SATILAN İSRAİL MARKA ÜRÜNLERİ
Giyim Sektörü:
Timmy Hilfiger, Nike, Adidas, Vakko, Polo, Ralph Lauren, Parizyen, Müjde, Hugo Boss, Calvin Klein, Levi's, Timberland, Giorgio Armani, Lee.
Bunuda konunu şu üç başlık atında toparlayıp değerlendirilmesi gerekir.
1-)Evvela, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaktan maksat, başkalarına doğruyu göstermek suretiyle istifade ettirmektir. Halbuki başkasını irşad edip kendisini iyilikten mahrum etmek, başkasını selamete çıkarıp kendini ateşe atmak demektir ki, akıl kârı değildir.
2-)İkinci olarak, insanlara vaaz ve ders vererek ilmini ortaya koyup nasihatini kendisi dinlememek, kişinin kendisini ve ilmini fiilen yalanlamak demektir. Bu, özünde bir çelişki olduğu gibi, bir taraftan insanları irşad etmek isterken diğer taraftan saptırmaktır ki, bu da bir çelişkidir. Aklı olan kişi ise çelişkiye düşmez. İnsanın sözüyle özü bir olmalıdır, edep bunu gerektirir. Kişi başkalarına emrettiklerini, kendisine emretmeyi unutmamalıdır. Ne güzel ifadedir Cahil doktor insan candan, cahil halimde insanı iman da eder.
3-)Üçüncüsü, söylenen sözün, verilen nasihatin bir kıymeti, kalplerde bir tesirinin olması istenir. Boşuna gevezelik de akıl kârı değildir. Kişinin verdiği tavsiyenin tersini kendisinin yapması, o tavsiyenin kıymetini yok etmek ve belki herkesi ondan nefret ettirmek demektir. Yani bindiği dalı kesmek, oturduğu evi yıkmaktır ki bundan büyük akılsızlık olmaz.
Bir kişi verdiği yanlış bilgileri ile üç beş kişiyi yoldan çıkarır, ancak alim öylemidir.O bütün insanlığı ve insanların yol’dan çıkmasına sebep olur
Kardeşlerim: Vaazı ve nasihati kendisine işlemeyenin vaaz ve nasihati başkalarına pek tesir etmez. Hayrı emreden kişinin emrettiği hayra uymakta azami titizlik göstermesi gerekir. Bir şeyden alıkoyan da alıkoyduğu şeyden sakınma hususunda herkesten çok dikkat etmelidir. Davranışla yapılan vaaz ve nasihat, sözle yapılandan çok daha etkili olur.
O halde insan başkasına öğüt verirken kendisini unutmamalı, ele telkin verip de, kendisi salkımı yutmamalıdır.”İndirilen dinin hükmüne göre yaşamalı, uydurulan dinden uzak durmalıdır.”Yaşamadığın yaşanılma yan din senin dinin değildir
Kim sadece dil ile vaaz ve nasihat ederse sözü boşa gitmiştir. Kim de hal ve hareketi ile vaaz ve nasihat ederse onun söz okları hedefini bulmuş olur.”Bir hadisi Şerifte şöyle geçer: “Kıyamet gününde bir adam getirilir, ateşe atılır, bağırsakları dışa dökülmüş olduğu halde ateş içinde değirmen taşı gibi dönmeye başlar. Cehennem ehli onun etrafını çevirir:
– Ey falan! Sen bize iyilikleri emrediyor, fenalıkları yasaklıyor değil miydin, derler. Adam;
– Evet öyle, ama ben size emreder, kendim yapmazdım. Sizi alıkoyar, kendim yapardım, der.
Allah böylesi kullarına Allah’ın ikazı ve uyarısına hep birlikte bir göz atarım“Kitap'ı okuyup durduğunuz halde kendinizi unutur da başkalarına mı iyilikle emredersiniz? Düşünmez misiniz?(Bakara 44)
Aklınızı başınıza almayacak mısınız?’ Başkalarına iyiliği öğütleyenlerin kendi yaşayışlarında bunun aksine davranmaları Kur’an-ı Kerim’in kesinlikle reddettiği bir tutumdur.Nitekim Sâf suresinde mealen şöyle buyurulmaktadır:ç “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında büyük nefretle karşılanır. Allah katında çok çirkin bir davranıştır.
Evet sözü şuraya getireceğim: Bugün ne yazıkki İslâm alemi ve Türkiyemizde bütün tebliğciler ve vaizler ettikleri nasihatlerinde dünyaki islâm düşmanları siyonizmi balı İsrail’i kınıyoruz, kahrolsun İsrail diyoruz, bir de kendimiz kırmızı kıpırdatmıyoruz,hâşâ allah’a da emir veriyoruz,Allah’tan ebabil kuşu göndermesini istiyoruz. hiç kusura kalmayın beyler; bugün İslam’a ve Müslümanlara sıkılan kurşunların kendi ellerimizle İsrail ve siyonizmin eline bizler veriyoruz.
Bu siyonist devletlerin dili,dini,belli olmasına bellidir,ancak bunlarda çıkarları hep ön plandadır.
İsrail devletide siyonistlerin çıban baldılar, onları tek başına bırakmaz. Dikkat çekmek istiyorum;Hiç it, it’in kuyruğuna basarmı derler.
Basmazlar. onlar birbirlerine karşı çok tutkunlardır.
Atalarımızın bunu ne güzel ifade etmişler.koskoca sürünün başını bir eşşek çeker derler,İsrail bugün maalesef bunu başarmıştır.
Ey..İslam alemi,din. Kardeşlerim Ey..Müslümanlar;
Yüce Allah Âli-imran 103. ayeti ile bizleri şu ayeti ile uyarmaktadır.
“Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın size olan nimetini anın.
Zulüm yapan zalimlere yardım ve yakınlık,etmeyinki,ateşi sizlerede dokunmasın.
Zulum iki türlüdür; biri zulmeder, diğeri zulme mani olmaya her ikisi de zalimdir.
Onların ürettikleri her türlü mali bizler birinci sırada tercih ediyor ve kullanmaktayız.
Lütfen kahrolsun! Siyonizm ve İsrail demekle lütfen hiç bir alim ve tebliğci kendisini ve kimse kimseyi kandırmasın.İnanın ne de bir Müslüman kan akıyorsa bizler kahroluyoruz.Dünya devletleri çıkar üzerine kurulmuştur onları ürünlerini boykot edelim var mısınız?TÜRKİYE'DE SATILAN İSRAİL MARKA ÜRÜNLERİ
Giyim Sektörü:
Timmy Hilfiger, Nike, Adidas, Vakko, Polo, Ralph Lauren, Parizyen, Müjde, Hugo Boss, Calvin Klein, Levi's, Timberland, Giorgio Armani, Lee.