- ‘'Elbette ki öldürürüm. Çünkü siz şu Nehrin Öbür tarafındaki topraklarda oturuyorsunuz. Eğer siz de benim gibi, nehrin bu tarafındaki topraklarda otursaydınız, benim sizi öldürmem bir Cinayet sayılırdı. Ancak siz bizden sayılmazsınız ve ben sizi öldürürüm. Yaptığım doğrudur. Ve sizi öldürdüğüm zaman, ben kendi toplumumda ''Kahraman'' diye anılacağım...!’’
Yani,
Tarih boyunca bu düşünceye sahip olmuş ve bu düşünce ile zehirlenmiş kim bilir ne kadar çok insan savaşlarda canından olmuştur.. İnsanlık için ne kadar acı bir durum.
Bugün bir devlete karşı savaş açarak,
insanların kanına girmek gibi meseleler genelde Bir Tek Adamın Kararıyla yapılmıyor. İnsanı öldürmek gibi bir Vahşet ne yazık ki, bu işte ''Çıkarı ve yararı olan’' perde arkasına gizlenmiş doymak bilmez nice İnsanlar ve Devletlerin, şu veya bu yolla ‘'Silah Satışı Yapmak İçin’' uyguladığı planlar ve yine nice çıkarlar uğruna onlara alet olan Kirli Siyasiler yoluyla yapılıyor…
Her şeye rağmen, Masum insanların öldürülmesine yol açan saldırılar insanlık açısından bir cinayet değil de nedir ki? Savaş kararı verilse bile bu askerler arasında yapılır masum sivil insanlar çocuklar, yaşlı insanların ölmemesi gerekir. Savaş kararları bile "Tarafsız bir Kurul'' tarafından ve tüm Barışa giden yollar tıkandıktan sonra yapılmalıdır.
Elbetteki, bu işte en çok sorumluluk sahibi olan insanlar asla bazı kötü kimselerin
küçük çıkarlarının ve kirli oyunlarının Oyuncağı olmamalıydı.... Hiçbir insan ölmediği gibi, hiçbir maddi çıkar da İnsancıllığı, Hak, Adalet ve Vicdanı asla öldürmemeliydi...
Ne yazık ki, bu dilekler Tarih boyunca hiçbir zaman gerçekleşmedi.. Ve dün olduğu gibi bugün de yine tüm dünyada milyonların haykırdığı‘'Savaşa Hayır’' çığlıkları var ve umalım bu çığlıklar daha çok yükselir hale gelir de Savaşlar olmaz masumlar ölmez..!