MÜSLÜMANLAR BURAYA; İSTİKÂMET NEREYE?

NURİ KAHRAMAN2023-09-28 09:33:50

 

Hani adam ne demiş; "beni bir kişi anladı, o da yanlış anladı!".

Ama günümüzde ilerleme var, okur-yazarlık arttı, artık öyle bir ya da iki kişi değil hemen hemen herkes anlıyor!

Anlıyor herşeyi anlamasına da ama bu defâ da aynı oranda olmak üzere hemen hemen herkes de yanlış anlıyor!

*BİL'HASSÂ DA DİN KONUSU*

Özellikle din konusunu bilmeyen, anlamayan yok. Lâkin bilgi temeli olmayıp herşey kulaktan dolma olunca biraz da çarpık mantık, düz kıyas, ne alâkayla berâber ucûbe sonuçlar çıkıyor ortaya.

*ASILSIZ ALGI; YA DA İSTİSMÂR*

"Yarı doktor candan, yarı hoca dinden eder" hesâbı din adına asılsız çıkarımlar dolaşıyor piyasada.

Veyâ; işin aslı bilinse de, böyle olamayacağı mantıken tahmin de edilse, her şeyin olduğu gibi dînin ya da dînî kavramların istismârı yapılıyor.

*BATI MANTIĞI, DOĞU FELSEFESİ*

Zîrâ nedir; kapitalist mantık zemîninde işleyen ve de menfaate giden her yolu mübâh gören bir anlayışla İslâm uyabilir mi?

*SÖYLEM İSLÂM, EYLEM TERSİ!*

Dolayısıyla; İslâmî kavram ve söylemler kullanılarak yapılan böyle işlemler İslâm adına yanlış bir yansıma olarak 3.şahıslar üzerinde olumsuz telakkîlere sebep olmakta, belki de aydınlığa gidebilecek yoldan alıkoymaktadır.

*YANLIŞ İMAJ, ETKİN POLİTİKA!*

Batı zâten, Hak din İslâm'ın yolunu bütün dijital, elektronik, sanatsal imkânlarını kullanarak yanlış imajlar hengâmesinde kesiyor. Bugünkü en büyük stratejisi bu.

*BİZ DE AŞAĞI KALMIYORUZ MAALESEF?!*

Biz müslümanlar da, üzerimizdeki sıfatla berâber her ne kadar bağdaşmasa da olanca yanlışlıkları, kötü örnekleri sergilemek sûretiyle normâl günâh işlemenin ötesinde kafirlerin ekmeğine yağ sürme vebâlini de üstleniyoruz; farkında ya da değil olarak.

*KABÎLE REİSİNİN SORUSU*

Geçen hafta sosyâl medyada gördüğümüz, müslüman olmaya karar veren kabîle reisinin müslüman ilgiliye;

- Biz kabîle olarak müslüman olduğumuzda yalan konuşmak zorunda olacağız mı?

*BU DA NE DEMEK AZÎZİM?*

- Bu ne demek, nasıl yâni? Dinimizde yalan konuşmak haramdır.

- Ama biz Afrika'da müslüman tüccarlarda hep yalanı gördük. Onların sözleri mutlakâ araştırmaya muhtaç. Güven yoktu!

*SAVRULMA YUMAĞI*

Evet; durum bu. Bir kimse yanlış yapmakla sâdece kendine yapmış olmuyor. Kötü örneklikle berâber ona şâhit olanlara ve de sıfatını taşıdığı dîne, herşeyden önce belki iyi örneklerle berâber iyileşecek ve çocukları da onlardan gelenek olarak iyilik alacakken kötülüğün yaygınlaşmasıyla toplum bir savrulma yumağına dönüşerek genç-ihtiyâr herkesi sürükleyip meçhullere doğru savuruyor.

*İHMÂLLERİN BOYUTU!*

Bugün de yaşanan genelde budur. Bütün kabahat gençlere bulunmakta ama bunun kaynağı bizim ihmâlkârlıklarımız ve de kötü örnekliklerimizdir.

*DİN SAMÎMİYET, YAŞAMAK HAYSİYET!*

Onun için Kur'an Âlemlere Rahmet Efendimiz SAV in ÜSVEİ HASENE; En güzel Örnekliğinden söz etmekte bizi bu örneğe uymaya çağırmaktadır. Ama; yine Efendimiz SAV in buyurduğu gibi; DİN SAMÎMİYETTİR.

*GÜNÂHLAR KATMERLENİR!*

Dolayısıyla her şeyde O'na uymaya çalışmalı ve bunda da ayrıca samîmî olmalı, meseleyi çarpıtmamalıdır. Aksi takdirde hem dünyâda hem âhirette kaybedenlerden oluruz.

*RABBİMİZ BİZLERE ACISIN*

Kendi günâhımız yetmezmiş gibi bizden kötü örnek alanların da günâhlarıyla berâber Allâh Teâlâ'nın huzûruna çıkmak durumunda kalınır ki  Rabbimiz bizlere acısın, kimseye böyle bir mahcûbiyet ve hasâret yaşatmasın. Âmîn.

*BÜYÜK BÂDİRE, AĞIR VEBÂL*

Yanlışları yaparken, ihmâlkâr davranırken ne büyük sonuçları doğuracak böyle badirelere düşebileceğimizi unutmamalıyız. Günâh sâdece işlendiği yeri değil, muttali olan herkesi kapsamına alır ve işleyenin başına ummadığı, hiç hesaba kaltmadığı  boyutlarda vebâl olarak döner.

*MİNNET, ŞÜKRAN; MÜŞAHHAS ÖRNEK*

Söylemek istediklerimize müşahhas, taptâze bir örnek olmak üzere, Ulubey Müftüsü Hocamızın yaşayıp ta kaleme döktüğü bir olayı hocamıza minnet ve şükranla sizlere sunuyoruz; buyrun:

* AMA PAZARLIK SÜNNET DEĞİL Mİ*

"Geçenlerde bir mağazaya girdim, kendime bir kravat satın alayım dedim. Baktım, beğendim bir kravat seçtim. Kravat kaç lira olabilir ki?

*490'DAN TÂ NEREYE?!*

Tam kasada ödeme yapacağım, üzerine neredeyse okunmayacak şekilde 490 ( ₺ ) yazılmış. Meblağı görünce, “kusura bakmayın! Sizi de yordum, ödeyebileceğim rakamın üzerinde bir rakam,” diye de ekledim.

*MERAK ETMEYİN BEYEFENDİ!*

Mağaza sahibi: “Merak etmeyin beyefendi! İndirim yaparız,” deyince kendi kendime ne kadar indirim yapabilir ki? Diye de düşündüm. Mağaza sahibi tekrardan hesapladı ve: “Beyefendi! 230 (₺) olur, yarının da altında bir fiyat bu! Demesin mi?

*İÇTEN İÇE İYİCE GERİLDİM!*

Tabii satıcı, indirimli fiyattan sonra ürünü hemen satın alacağımı düşünüyor. Ben ise içten içe iyice gerildim. “Mümin firâset sahibi olmalı!” Peki, beyefendi! Mâdem bu kadar indirim yapacaksınız ne diye üzerine 240 ya da 250 ( ₺ ) yazmadınız? Demesin mi: “Ama, pazarlık sünnet değil mi? Bu sefer kendimi tutamadım. Maşallah! Hz. Peygamber’in sünnetinden de haberiniz var, sizi tebrik ederim.” dedim.

*DAMLA, TAMAMLANINCA DAMLARMIŞ!*

Mağaza sahibi iyice havalara girmişti. “Damla, kendini tamamlayınca damlarmış.” Mağaza sahibine: “Kafama takıldı, farz edin, ben pazarlık yapmasaydım 490  ( ₺ )   verip malı alıp gidecektim ve siz de yüzde yüz kâr elde edecektiniz öyle değil mi? Satıcı: “Evet, öyle gözüküyor.”

*BU HAKSIZLIK DEĞİL Mİ?*

Peki, dedim. O takdirde öbür adam da pazarlık yaptığı ve sizin indiriminizden yararlandığı için yarının da altında bir fiyata malı satın alacaktı. Satıcı, evet diyerek beni tasdik etti. Sordum: “Sizce birinci adama haksızlık yapıp, onun gafletinden istifâde etmiş olmadık mı? Haksızlık ise zulüm değil mi? Bu tür bir alım /satım vebal olmaz mı?

*MALINIZI ALMIYORUM!*

Mağaza sahibi tutturmuş, “pazarlık sünnettir” iyice gerildik. Kusura bakmayın dedim. Bu şartlarda sizin malınızı satın alamam! Şunu da söyleyeyim! Hz. Peygamber: "Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddîklar (dosdoğru kimseler) ve şehitlerle beraberdir."

Buyuruyor.

*HANİ SAMÎMİYET, NERDE DÜRÜSTLÜK?*

Kusuruma bakmayın! O samimiyeti ve dürüstlüğü sizde göremedim diyerek    mağazayı terk ettim.

*ÎMÂN ve İSTİKÂMET*

Kıymetli Kardeşlerim,

İçinde bulunduğumuz hafta Mevlid-i Nebi haftası. Belirlenen tema ise “Hz. Peygamber, İman ve İstikamet.” O’nun yolunda dosdoğru ol! Ticârette istikâmet sahibi olmak demek; alım ve satımda ölçülü davranmak, malını ederinden fazlasına satmamak, müşterinin gafletinden “sünnet adına” faydalanmamaktır.

Saygılarımla…

                       27/09/2023

                       Haki ÖZGÜL

*FESTEQIM; KEMÂ ÜMİRTE*

Evet; hocamıza tekrar teşekkür ediyor, onun alışveriş bağlamında yaşadığı bu olay üzerinden; Efendimiz SAV in; içerisinde " EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL!" âyeti geçtiğinden dolayı "HUD SÛRESİ BENİ KOCALTTI!" buyurduğu istikâmeti her sahada korumaya ve bu doğrultuda bir hayat sonrası  sıratı da kolayca geçerek

*SIRAT'TAN LİVÂ'YA*

Mevlâ'mızın sevdikleriyle berâber bizler de yanımızda sevdiklerimiz bulunmak keyfiyetiyle Efendimiz SAV in komşuluğunda, LİVÂ'UL HAMD SANCAĞI altında buluşmayı bizlere lûtfetmesi niyâzıyla

*KÂFFE-İ EHL-İ ÎMAN, EHL-İ İSLÂM*

Mevlid-i Nebî haftamız tekrar hayırlı olsun, cümlemize ve Ümmet-i Muhammed'in kâffesine maddî-mânevî bereketler getirsin diyor, gönülden Âmînlerle cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...

 

Anasayfa