BİR DOKTORUN MEVSİM NOTLARI, DOST DERSLERİ, FINDIK GÜNLÜĞÜ...

NURİ KAHRAMAN2023-09-09 12:33:33

"Sanırım hayatımın  geri kalanı yalnızlığın edebiyatını yazmakla felsefesini yapmakla, psikolojisini çözmekle geçecek.. Çok da inanmayın dost denilen insanların güzellemelerine övgülerine vaatlerine. Dünyada insan yalnızdır yalnız... Gerçek yiğitlik bunu kabul etmekte  ve üstesinden gelmekte..."

"(22 Ağustos 2023)

*İLK GÜN, İLK HEYECAN!*

Findik toplayanlar bilir ilk günün travması çok zordur.. eklemler tutulur kaslar alabildiğine ağrır.. vücut yangına tutulmuş gibi alev alev yanar.. Zeka düşük işlemcili bilgisayarlar gibi donar... Evin içinde zorunlu işleri yapmak bile yorgunluktan dolayı törensi bir havada ağır ağır ilerler... Ben neden fındığa mahkum kaldım diye için için pişmanlıklar yaşanır tövbeler edilir.  

neyse ki birkaç gün içinde hepsi geçer:))"

(24 Ağustos)

*ARABESK BİR SÖYLEM AMA*

"Zor zamanlarda ortalıktan kaybolan arkadaşlarının kolay zamanlarda ufukta belirmesine dahi izin verme ..Kolay zamanlarda işi düşen herkes dost zaten. Arabesk bir söylem ama maalesef gerçek..

Sanırım hayatımın  geri kalanı yalnızlığın edebiyatını yazmakla felsefesini yapmakla psikolojisini çözmekle geçecek. Çok da inanmayın dost denilen insanların güzellemelerine övgülerine vaatlerine. Dünyada insan yalnızdır yalnız... Gerçek yiğitlik bunu kabul etmekte  ve üstesinden gelmekte..."

(27 Ağustos)

*VAKİT TE RIZIKTIR; İSRAF EDİLMEMELİ*

"Son günlerde absürt bir dostluk kriteri geliştirdim.. Fındık toplayacak adam bulamadığımdan; tek başıma bu işin üstesinden gelemediğimden: bu yüzden de çok bunaldığımdan bahsediyorum;  kime mi? benimle sıkı arkadaş olduğunu iddia edenlere rastladığımda... Sessiz kalanları tak diye sıradan arkadaş seviyesine indiriyorum.. Allah kolaylık versin diyenleri çok lakayt bulduğum için iki derece aşağıya alıyorum... bu durumumdan gizli zevk aldığını hissettiklerime içimden en galiz küfürleri ediyor onları zihnimdeki geri dönüşümsüzdük kutusuna atıyorum... Hocam ne uğraşıyon bu işlerle yarıcıya versene diyen çok bilmiş gevşekleri bir daha yanıma yaklaştırmayacağıma dair kendime söz veriyorum... Aslında sana yardımcı olmak isterdim diye bir sürü samimiyetsiz ve düşük zeka ürünü  mazeret sıralayanları anında kırmızı kod vererek sakıncalı arkadaş listesine alıyorum çünkü bunlar seni aslında hiç sevmedikleri ve önemsemedikleri aşikar olan insanlar belki bir gün işimize yarar bağımızı koparmayalım diyen hesaplı tipler   bu gruba girenlerden bazıları da seni sevse bile tembel tipler bunlar da uzun vadede zararlı... bir süredir gereksiz insanlar ve ilişkilerden kurtulma planları yapıyordum.. Arkadaş belirlemede fındık kriterleri geliştirmek sanırım benim için çok faydalı olacak... umarım hâlâ değerli bulduklarım fındık bitene kadar gözüme gözükmezler.. Ama bazıları var ki aylarca ortalıktan kaybolsalar da onları çoktan kalbimden ve zihnimden sildim... Adım gibi biliyorum ki isteseler yardımcı olurlar ama umurlarında bile değilim onlar kolay zamanların dostları şimdi bazı arkadaşlar çok vicdansız ve insafsız davrandığımı iddia edebilirler onlara basit bir sorum olacak. Fındık toplama gibi kıçı kırık bir konuda bile oralı  olmayıp boş boş gezenler zor zamanlarda ne yaparlar sizce.. üstelik emeklerinin karşılığını fazlasıyla vereceğim halde .bilmem anlatabildim mi  bu fındık elbet toplanıp bitecek tıpkı bazı insanların gözümde bitişi gibi.. dost odur ki dostunun üzerinden fazla yükü fazla negatif enerjiyi alan azaltan insandır.. Çağımız güzel kavramların ulu orta hoyratça sıkça kullanıldığı ama içinin boşaltıldığı bir çağ... Değer veren değerli insanlarla birlikte olmak lazım. Ömür değerli herkese müsrifce dağıtılmamalı. Bu sene zaten kar zarar hesabı yapmadan bu işi bir şekilde bitireceğim.. Kimsenin bu saatten sonra aramasını da önemsemiyorum.. Beni üzen asıl şeyi yukarıda biraz da mizah katarak anlatmaya çalıştım. anlayan anladı.."

(28 Ağustos)

*SAKARYA'DAN TAARRUZA*

"Fındık toplama mücadelesinde kritik etap geçildi. Sakarya tamam sıra büyük taarruzda.. bugünleri gösteren Allaha şükürler olsun.. Kimilerini gönlümün ege denizine dökmeye az kaldı:))" (3 Eylül)

*NE KADAR AKIL, NE KADAR FINDIK?*

"Fındık mevsimi stres ve kaygıyla başa çıkmayı öğretir insana... Ağustos başında zirveye varan bu haller; işin içine dalıp mevcut gerçeklik ile yüzleştikçe azalır... Fındığın çuvallanması ile birlikte yerini bir  zafer duygusuna rahatlamaya bırakır... Fındık mevsiminde gerçek dost ve arkadaşlarını öğrenirsin... Çokça yardım vaatleri alırsın... Ama mevsim gelip yumurta kanala dayandığında o vaatlerin duman olup havaya dağıldığını anlarsın... Fındık mevsimi insana sabrı öğretir... sabahtan akşama kadar çoğunlukla yakıcı güneşin altında binlerce çotanı kovalara doldurup çuvallara boşaltmak kolay iş değildir insanın imanını gevşetir.. Hele günün sonunda uzak bahçelerden çuval taşımak da varsa işin içinde şeyin üzerine tüyü diktin demektir... Fındık toplamak Karadeniz gibi havası oynak bir bölgede havanın sana yaşatabileceği her tür olumsuz şeyle yüzleşmeyi kabullenmektir... hava güneşli iken birden yağmur yağabilir.. vücut bahçede su yemiş süngere dönebilir.. Toplanmış fındık kâğıt örtü altında kalıp çürüyebilir... fındık mevsimi aynı zamanda bir kendinle hesaplaşma zamanıdır.. kendi çevrendeki pek çok insan da dahil olmak üzere çoğu yurdum insanı sosyal mecralarda tatil fotoları paylaşırken ben neden bahçedeyim diye kendine cemkirme ve sitem etme mevsimidir.. Fındık toplama mevsimi aynı zamanda hayal ile gerçeklik arasındaki acımasız makas açıklığını bütün acımasızlığı ile hissetmektir.. İnsan  hayata başlarken sayısız hayal kurarken yaşlandıkça bu durum yerini hayal kırıklığına bırakır ya hani bu durum fındık üreticileri için de geçerlidir çoğu üretici fındığa başlarken kazanacağı para ile yapacağı şeylerin hesabını kurar... Ama yevmiye tırpan patoz vs derken elde kalan para ile hayalcikleri ile yetinmek zorunda kalır... Özetle fındık mevsimi ders almak isteyenler için yeterince öğreticidir... Ama insana en çok şeyi söyletir... Bu kadar fındığım olacağına fındık kadar aklım:))) olsaydı keşke..." (7 Eylül)

*TECRÜBE BÜYÜK NÎMET*

"İnsanın bildiğini sandığı şeyi bizzat yaşayarak tecrübe etmesi büyük nimetmiş... İnsan gereksiz arkadaşlıkların, zararlı alışkanlıkların, boş uğraşların ve alışverişlerin esaretinden kurtuldukça önünde büyük bir özgürlük ve fırsat alanı açılıyormuş... Anladım..."

*VE; FINDIK BİTİNCE*

"Fındık bitince hatıra bırakmayı gelenek haline getirdim sanki... Eylül havası kendisini yavaştan hissettirmeye başladı gibi.. En sevdiğim zamanlar... uzaktan da olsa köyümün manzarası....

[Dr. Ali ATEŞ, Ünye (8 Eylül 2033, Cumâ)]

Teşekkürler hocam; mevsim boyu bizimle duygu ve düşüncelerinizi paylaştığınız, târihe not niteliğinde renkli pencereler açtığınız için.

Nice mevsimlere böyle sıhhat-âfiyetlerle ulaşmak, dâimâ güzellikleri paylaşmak dileğiyle Yüce Mevlâdan hepimiz için din-îman selâmetleri niyâz ediyor, yine görüşmek temennîsiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

Anasayfa