ÜSTÂD ALİ ERKAN BEYİN ANLATTIKLARI...

NURİ KAHRAMAN2023-09-07 09:35:57

 

Bugün eğitim ve edebiyat eksenli hayâtını dâvâsına hizmete adamış, bu uğurda kendini Seyyâh-ı fakir Evliyâ Çelebi misâli dağlara-taşlara, bölgelerden iklimlere salmış, her konakladığı yerde birikimlerini insanlarla paylaşmış, geldiklerini, gördüklerini, erdiklerini derleyip toparlayıp çeşitli türde eserler olarak ta insanlarla paylaşmış ve hiç te durmaya niyeti olmayan günümüzün adanmış isimlerinden bir ağabeyimize konunun kendisine geldiği bir noktada çok sevdiği okuyucu ya da dinleyicikeriyle hasbihâl ederken yan masalardan birinde kulak misâfiriyiz.

*AŞK SÖNMESİN, MEŞK DİNMESİN!*

Rabbimiz aşkını söndürmesin, kendisine çok sevdiği bu minvâlde daha nice yıllar hizmet imkânı bahşeylesin. Âmîn diyor; sizleri üstâdımızı tâkibe dâvet ediyoruz; buyrun:

*BALZAC'I GEÇME İDEALİ*

*İSLAM BİRLİĞİ MEFKURESİ*

 "Yaş 71 oldu, yaşadığım kadar daha yaşayamam.

 Gönüller Sultanı Hz. Muhammed (sav) 63 yaşında "Yüce Dost"a yükseldi.

*HOCA AHMED YESEVÎ'NİN YAŞI*

 Hoca Ahmet Yesevî, 63.'nde yer altında kazdırdığı bir hücrede yaşamaya başladı. Seyyid Ahmet Yesevî, Efendimiz bu dünyayı 63 yıl gördü diyerek ömrünün kalanını yer altındaki hücresinde geçirmiş, kaşık yapmış, eşeğine yüklemiş, pazarda satıp geçimini temin etmiş. Ahmet Yesevi'nin eşeğini herkes tanırmış, kaşığı alır, parasını heybeye koyarlarmış.

*AZİZ ŞÂİR MEHMET ÂKİF*

 Aziz şair Mehmet Akif, 63 yaşında iken ağır bir hastalığa tutulmuş, Peygamberimizin (sav) hayata veda ettiği yaşta öleceği için çok sevinmiş.

 Şefaat-i Nebiye (sav) vesile olur ümidiyle Gönüller Sultanı Hz. Muhammed'in (sav) hayatını yazdım, kitap 6 Baskı yaptı,  okuyucularımdan dua ve ilgi bekliyorum, Rıza-yı Bari'ye nailiyet vesikası olur.

*HAREMEYN'DE İKİ RAMAZAN*

 İki ramazan ayını onun hayatını yaşadığı topraklarda geçirdim, umre yaptım, Kâbe, Mescid-i Nebevî, Taif, Halime-i Sa'diye yurdu ziyaretleri gerçekleştirmek nasip oldu, elhamdülillah.

*İÜ EDEBİYÂT FAKÜLTESİ*

 Lise yıllarımdan itibaren Risale-i Nur okumaya, şuurlu bir Müslüman olarak İslam'ı yaşama ve insanımıza anlatma ideali taşırım. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okurken bir grup idealist arkadaşla memleket meselelerini konuşuyorduk.

 Bir arkadaş şu soruyu ortaya attı:

*ŞİMDİ NE YAPMALI*

 "1924'te hilafetin kaldırıldı, Anayasa'dan "Bu milletin dini, din-i İslam'dır." hükmü çıkarıldı, İslam sosyal hayattan uzaklaştırıldı. Dinin yeniden hayatımıza dönmesi için öncelikle neler yapılmalı?"

*ÜÇ TESPİT, BİR HAKÎKÂT*

 Üç tespitte bulunmuştuk:

1. Robert Koleji gibi bir kolej açmalı. İşe eğitimden başlamalı, eğitim çok önemli. Gönüller Sultanı (sav), ben sadece öğretmen olarak gönderildim, buyurur. 23 sene öğretmenlik yaptı, puta tapan bir toplumu Müslümanlaştırdı.  

*KOLEJDEN MEDYA ve ULEMÂYA*

 2. Medya önemli, Cumhuriyet gibi bir gazete çıkarılmalı. 1970'li yıllarda Cumhuriyet bize Türkiye'ye komunizmi getirecek bir mevkute gibi görünürdü, şimdilerde kapitalistler satın aldı, ABD emperyalizmini savunuyor.

 3. İlim adamı yetiştirmeli.

*SAFFET SOLAK, ŞEVKET EYGİ*

O zaman Prof. Saffet Solak İzmir Komunizmle Mücadele Derneği başkanıydı ve zaman zaman sosyal konularda demeçler verirdi. Bugün gazetesini çıkaran Şevket Eygi Bey, onun açıklamalarını manşet yapardı. İslamî şuur taşıyan ilim adamı sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Hiç değilse on profesörümüz olmalı, derdik.

*BİRİSİ BİZE DESE İNANMAZDIK*

 Birisi bize, cumhurbaşkanı, bir çok belediye başkanı,  vali namaz kılan, İslamî şuura sahip biri olacak dese inanılması zor bir masal olarak görürdük.

 Üstat Bediüzzaman, zaman gelecek Kur'an tefsiri olan Risale-i Nurlar radyolardan okunacak, demiş. Acaba o zamanı görecek miyiz, derdik.

*O GÜNDEN BUGÜNE NELER NELER OLDU!*

 O günden bugüne Müslümanlar şuur kazandı. Nice kolejler, imam hatipler açıldı. Trajı  Cumhuriyet'i aşan gazeteler çıkardılar, İslamî şuura sahip profesörlerimizi saymak mümkün değil, elhamdülillah.

*KİTAPLAR, GAZETELER, RADYOLAR!*

 Kur'an, hadisler, risaleler ve dini kitaplar radyolarda, televizyonlarda okunuyor, gazetelerde tefrika ediliyor.

 1970'lerde hayalini bile imkânsız gördüğümüz şeyler bugünlerde gerçekleşti.

*YÖNETİCİLER BİZİM MAHALLEDEN!*

Cumhurbaşkanımız beş vakit namazını kılan şuurlu Müslüman... Mahalle arkadaşım Recep Tayyip Erdoğan önce başbakan, sonra cumhurbaşkanı oldu. Köşkte içkili bayram kutulamaları yerine, Kur'an okunarak başlayan tören icra ettirdi.

*BUGÜNLERE ÇOK ÇOK ŞÜKÜR*

Bugünleri gösteren Rabbime sonsuz şükürler olsun.

 Türkiye mecrasına döndü. Çoğunluk, azgın azınlığın "laik tahakküm"ünden kurtuldu.

*MEHMET KAPLAN'DAN REŞAT NÛRİ'YE*

 Üniversite yıllarımda efsane hoca Prof. Mehmet Kaplan'ı dinleyerek edebiyatçı olmaya karar vermiştim.

Bir defasında merak saikasıyla Reşat Nuri'nin eselerini saymış, 49 kitaba imza attığını görmüştüm.

*58. KİTABI RABBİM LÛTFETTİ*

 Gönüller Sultanı Hz. Muhammed (sav) ile birlikte 58. kitabım yayınlandı.  Eğitimde Hz. Muhammed(sav) Modeli, Suffe Okulu,  Bize Verdiği İlham sonuncu kitabım.

*BALZAC'TAN TÂRIK BUĞRÂ'YA*

Rabbim lûtfetti, Reşat Nuri'yi geçtim, Fransız Honore de Balzac'ı geçmek istiyorum.

 Rahmetli Tarık Buğra'ya imrenmiştim. Hafta bir gün Tercüman'da fıkra yazar, sair zamanlar roman, hikâye, tiyatro eserleri kaleme alırdı. Onun gibi bir edebiyatçı olmayı hedeflemiştim.

*ROMAN, ŞİİR, HİKÂYE, SOHBET*

Bugüne kadar 25 roman, 4 hikâye, iki şiir güldestesi, 27 eğitim, fikir, sohbet kitabı neşrettim. 1993'ten beri haftalık olarak Akit'te yazıyorum.

*VE DERS KİTAPLARI*

 1988 yılında edebiyat kitabı yazarı Mahir Ünlü, Edirnekapı Kütüphanesinde, liseler arası münazara yarışması finaline katılmış, kazanan okula ödül vermiş ve program sonunda kendisine çiçek takdim edilmişti. Bir edebiyat öğretmeni olarak adama imrenmiştim. 1999-2009 yılları arasında bütün liselerde okutulan lise edebiyat kitapları yazmayı Rabbim nasip etti.

*BİR SEHER DUÂSI, İKİ HACC*

 Bir ramazan gecesi sahurdan sonra Kasımpaşa'daki evin balkonuna oturmuş, sabah ezanını bekliyordum. İçimden, bu saat duaların kabul olduğu vakittir, Allah ne isteyeyim diye geçirdim. Bir mesleğim vardı, evlenmiştim, cennet kokulu bir çocuğum vardı. Bir de hacca gidebilsem... Tek öğretmenlik maaşıyla kıt kanaat geçiniyordum.

*BİR ALMANYA, ÜÇ HİCAZ*

Hacca gitmek imkânsız gibi bir şeydi. O sene Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavları kazanarak Almanya'ya gittim, iki defa hacca, bir defa umreye gittim, elhamdülillah. Yüce Rabbim, gidenlere tekrar, gidemeyen her Müslüman kardeşime nasip etsin!

*BİR ÜMMET, ÇOK RENK*

Son ramazan umresi çok feyizli geçti. Bazı intibalarımı köşemde yazdım. Kâbe ve Mescid-i Nebevî'de Müslümanların çok farklı şekillerde ibadet ettiklerini gördüm. Mesela, teravih kılarken Kur'an'ı açıp imamın okuduğu sayfaları takip eden cemaat vardı. Bu durum beni Müslümanların  farklı ibadet ve dualarını; farklı mezhep ve meşrepleri hoş görme anlayışına götürdü.

*SENELER DAHA DA OLGUNLAŞTIRDI*

Seneler, siyasi ve dünyevî hırslarımın büyük bir kısmını alıp götürdü. Dinimi daha iyi anlamalı, yaşamalı ve anlatmayım düşüncesine geldim. Şuurlu bir Müslüman olarak gerçekleşmesini istediğim önemli şeyler var:

*SOKAK ve İTTİHÂD-I İSLÂM*

 İslam sokağa hâkim olmalı.

 İttihad-ı İslam gerçekleşmeli. Bunun için bütün gücümüzle çalışmalıyız.

*RABBİMİZE SONSUZ ŞÜKÜRLER*

 Fakat öncelikle bizi "mutaassıp laiklerin zulmünden" kurtaran Yüce Allah'a şükürler olsun. Sayısız nimete mazhar oldum, Yüce Allah'ın bunca nimetine nasıl şükredeceğimi bilemiyorum.

*LÂYIK OLMAK İÇİN GAYRET*  

 Biz layık olmak için gayret gösterirsek Rabbim çok daha iyi günler gösterecek, inşallah.

*HA GAYRET; AZ KALDI!*

Ha gayret dostlar safları sıklaştıralım.

İslam Birliğine az kaldı."

(Ali Erkan KAVAKLI)

*İNANIYOR ve ONAYLIYORUZ*

Âmennâ ve saddaknâ; aynen üstâd. Duygu, düşünce ve temennîlerine katılıyor; ümmet adına hepimizin ideâli olan gâyeye bizleri en kısa zamanda ulaştırmasını Cenâb-ı Hakk'tan niyâz ediyor,

*ÜSTÂDA TEŞEKKÜR, CÜMLEYE SELÂM*

bizleri de bu güzel yolda azami derecede pay sâhibi olanlardan kılması temennîsiyle

üstâda teşekkürlerle berâber cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

Anasayfa