ÜNYE, EYMÜR, UŞAK; SAKARYA FINDIK GÜNLÜĞÜ...

NURİ KAHRAMAN2023-09-05 08:01:35

Bilhassa mîras taksimi sonrası mahsül azalıp işçi ihtiyâcı da azaldığından rahmetli babamız zamânında eskiden olduğu gibi grup getirip barındırma ya da bir ekiple anlaşma durumu olmuyor. Nasılsa 40-50 yevmiyelik işimiz oluyor. Meselâ amcamızın oğlunun işçileri 44 kişiydi. Birgün gelseler yetiyor ama önceden ahitleşme olmadığından işleri bitmeye yakın azaldılar, mâlum onların da fındıkları oluyor.

*GENEL AHVÂL, ÖZEL DURUM*

Bu genel bir  durum bildiğiniz gibi. İşçiler genelde kendi fındıkları olgunlaşana kadar yevmiyeye gidiyorlar, kendi fındıklarının zamânı gelince onları tutmak zorlaşıyor.

*BAHÇEDE KALMIYOR AMA;*

Sonuçta kimsenin fındığı bahçede kalmıyor ama bu arada mücâdeleler hep olageliyor. Tıpkı Ramazanda iftara yakın oluşan koşuşturma gibi bir telâş yaşanıyor bu mevsimde de.

*SON GÜN, İLK TEVÂFUK*

Çok şükür, ayın son günü hem toplama hem patoz birlikte bitirdik. Çok kolaylıklar ve tevâfuklar lûtfetti Rabbimiz ki ayrı bir yazı konusu olabilecek nitelikte. Belki, inşâllâh diyelim.

*UŞAK ÖNDER KURULTAYI*

Yalnız, bu seneki bu rahatlığımızın bir bedeli oldu ki oldukça önemli. Vasıtalar da ayarlanmış, sonrasında arkadan otobüsle gelmek için bilet te almış olmamıza rağmen bu sene 1-3 Eylül târih diliminde 20.si Uşak'ta yapılan İmam-Hatipliler ÖNDER KURULTAYI'na çok arzu etmemize rağmen katılamadık.

*DOST SEYAHAT MUHABBETİ*

Herşeyden önce  Uşak gitmediğim bir yerdi. 2.si, arkadaşlarla özel seyahatin ayrı bir tadı oluyor. Bir de oradaki coşku ve hava bambaşka bir şey. Üst düzey katılım ve konuşmalar.

*HERŞEY NASÎP*

Ülkemizin her yanından 600 İmam-Hatip Derneğinden 2000 katılım ve organize titiz bir hizmet nezâhet ve lezzeti. Ne yapalım; herşey nasîp. İnşâllâh bir dahakilere olur. Bu bağlamda yine aynı tarihlerde olursa işi erkenden bitirmemiz gerekecek.

*YAZILI SİTEM, SÖZLÜ İLTİFAT*

İnşâllâh; Ünye'den böylesi her toplantıya katılan Süleyman Aydın MEMİŞOĞLU Ağabey'in, bizim katılamamamız üzerine yazdığı ve sensiz tadı olmuyor, bizi yol arkadaşlığı muhabbetinden ve güzel terennümlerinden mahrum ettin şeklinde ifâde ettiği yazılı, sözlü sistemlerine muhâtap olmayız.

Son anda bizim katılamayacağımız netleşip onlar minibüsle oraya vardıklarında ORİMDER grubunda paylaştığı mesaj şöyle:

*İŞTE MESAJ, İŞTE İNKİSÂR*

"Değerli yönetim kurulu üyesi arkadaşlar. Önderin 1.2.3. Eylül tarihlerinde yapacağı 20. Kurultaya katılmak için Uşaktayız. Maallesef 15 kisilik yönetim kurulundan sadece Abdurrahman murtezaoğlu ve bendeniz yedek üyelerden de Hasan kartalın katılımıyla üç kişiyiz. Ünyeden 3 ikizce ve fatsadan da ikişer kişi katıldı. Ben şahsen 30 kişilik Asıl ve yedek üyelikleri bulunan Orimder'den sadece üç kişinin katılması beni üzüntüye sevk etmiştir. Efendim fındık zamanı ne yapalım. Evet fındık zamanı fakat benim bahçeme daha işçi girmedi. Baki selamlar..."

*BİR DAHA OLMASIN!*

Neyse; şu an Süleyman Âbi'nin kurultayı bitirip Ünye'ye döndüğü ve hattâ yine de büyüklük  göstererek bizi arayıp, "sensiz tadı olmadı, bir daha olmasın." şeklinde sitem karışık iltifatlarını belirttiği ve de ayrıca orda kurultay târihinin iş zamanına getirilmemesi konusunda gerekli hatırlatmada bulunduklarını söylediği gibi biz de konuyu biraz da Ünye'ye getirip orada dolaştıralım.

*MUSTAFA ve ALİ ATEŞ KARDEŞLER*

Henüz tanışmadık ama inşâllâh tanışacağız. Kardeşi Mustafa ATEŞ Bey'le 30 yıldır tanışıyoruz. Uşak ekibinde o da vardı. Eğer katılmış olsaydık ahbablığımız ve de Ali Beye dâir muârefemiz daha da artmış olacaktı.

*Dr. ALİ BEY'İN FINDIK GÜNLÜĞÜ*

Her neyse. Dr. Ali Bey günlük duygu, düşünce ve mütâlaalarını paylaşan bir arkadaşımız. Zaman zaman burada biz de iktibas ediyoruz. Bu gün de güncelliği bağlamında fındık mevsiminde yaşadıklarına dâir paylaştıklarını sizlere arz ediyoruz. Bakalım bizim yaşadıklarımıza benziyor mu? Buyrun:

*İLK MANZARA, SON TAHLİL*

"24 Ağustos: Findik toplayanlar bilir ilk günün travması çok zordur.. eklemler tutulur kaslar alabildiğine ağrır.. vücut yangına tutulmuş gibi alev alev yanar.. zeka düşük işlemcili bilgisayarlar gibi donar... evin içinde zorunlu işleri yapmak bile yorgunluktan dolayı törensi bir havada ağır ağır ilerler... ben neden fındığa mahkum kaldım diye için için pişmanlıklar yaşanır tövbeler edilir; neyse ki birkaç gün içinde hepsi geçer:))

*FINDIK DALLARI, DOSTLUK HÂLLERİ*

28 Ağustos: Son günlerde absürt bir dostluk kriteri geliştirdim.. fındık toplayacak adam bulamadığımdan; tek başıma bu işin üstesinden gelemedigimden: bu yüzden de çok bunaldığımdan bahsediyorum  kime mi??benimle sıkı arkadaş olduğunu iddia edenlere rastladığımda... Sessiz kalanlari tak diye sıradan arkadaş seviyesine indiriyorum.. Allah kolaylık versin diyenleri çok lakayt bulduğum için iki derece aşağıya alıyorum... bu durumumdan gizli zevk aldığını hissettiklerime içimden en galiz küfürleri ediyor onları zihnimdeki geri dönüşümsüzlük kutusuna atıyorum... Hocam ne uğraşıyon bu işlerle yarıcıya versene diyen çok bilmiş gevşekleri bir daha yanıma yaklaştırmayacağıma dair kendime söz veriyorum...

*YARDIMCI OLMAK İSTERDİM*

aslında sana yardımcı olmak isterdim diye bir sürü samimiyetsiz ve düşük zeka ürünü  mazeret sıralayanları anında kırmızı kod vererek sakıncalı arkadaş listesine alıyorum.

*HESAPLI TİPLER*

çünkü bunlar seni aslında hiç sevmedikleri ve önemsemedikleri aşikar olan insanlar belki bir gün işimize yarar bağımızı koparmayalım diyen hesaplı tipler.   bu gruba girenlerden bazıları da seni sevse bile tembel tipler bunlar da uzun vadede zararlı...

*DOSTLUKTA FINDIK KRİTERLERİ!?!...*

bir süredir gereksiz insanlar ve ilişkilerden kurtulma planları yapıyordum.. arkadaş belirlemede fındık kriterleri geliştirmek sanırım benim için çok faydalı olacak... umarım hâlâ değerli bulduklarım fındık bitene kadar gözüme gözükmezler..

*ZOR ZAMANLAR, KOLAY ADAMLAR*

Ama bazıları var ki aylarca ortalıktan kaybolsalar da onları çoktan kalbimden ve zihnimden sildim... Adım gibi biliyorum ki isteseler yardımcı olurlar ama umurlarında bile değilim onlar kolay zamanların dostları...

*NE VİCDANSIZLIK, NE DE İNSAFSIZLIK*

şimdi bazı arkadaşlar çok vicdansız ve insafsız davrandığımı iddia edebilirler onlara basit bir sorum olacak.. fındık toplama gibi kıçı kırık bir konuda bile oralı  olmayıp boş boş gezenler zor zamanlarda ne yaparlar sizce..

*BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ?*

üstelik emeklerinin karşılığını fazlasıyla vereceğim halde. bilmem anlatabildim mi  bu fındık elbet toplanıp bitecek tıpkı bazı insanların gözümde bitişi gibi..

*DOST DEDİĞİN YÂR OLUR*

dost odur ki dostunun üzerinden fazla yükü fazla negatif enerjiyi alan azaltan insandır.. çağımız güzel kavramların ulu orta hoyratça sıkça kullanıldığı ama içinin boşaltıldığı bir çağ... değer veren değerli insanlarla birlikte olmak lazım. ömür değerli herkese müsrifce dağıtılmamalı.

*DERDİMİZ KÂR-ZARAR DEĞİL*

Bu sene zaten kar zarar hesabı yapmadan bu işi bir şekilde biterecegim.. kimsenin bu saatten sonra aramasını da önemsemiyorum.. beni üzen asıl şeyi yukarıda biraz da mizah katarak anlatmaya çalıştım. anlayan anladı...

*SAKARYA'DAN EGE'YE...*

2 Eylül: Fındık toplama mücadelesinde kritik etap geçildi. Sakarya tamam sıra büyük taarruzda.. bugünleri gösteren Allaha şükürler olsun.. kimilerini gönlümün ege denizine dökmeye az kaldı:)) (Dr. Ali ATEŞ)

*FINDIK MEYDAN MUHÂREBESİ*

Evet, teşekkürler; doktor bey güzel bir değerlendirme yapmış. Fındık mevsimini bir nevî meydan muhârebesine benzeterek zor günler meyânında dostluk tahlilinde bulunmuş.

Biraz dokunaklı olmuş gibi ama, toplumda refah kaynaklı bir bencilleşme ve de madde yarışı had safhada. Her şey para üzerinden değerlendiriliyor. Daha doğrusu her imkân paraya çevrilmeye çalışılıyor.

*BUNDAN SONRASI BİZDE*

Bundan sonrasını da bizim kendi yaşadıklarımıza dâir yazacaklarımıza bırakalım. Aslında niyetimiz hepsini harmanlayıp tek yazıda bitirmekti; ama gördüğünüz gibi olmadı. Yazı da bayağı uzadı.

*GELECEK YAZI; GÖNLÜMÜN NİYÂZI*

İnşâllâh, bu minvâldeki gelecek yazıda buluşmak üzere Allâh'a emânet olunuz wes'selâm...

Anasayfa