YEDİ KIZLAR CÂMİSİ; KİM VATANIN HÂMÎSİ?

NURİ KAHRAMAN2023-08-25 09:25:54

Bugün geçmişten ve günümüzden birer örnekle, halk-ahlâk, millet-memleket, uydu ya da lider ülke, izzet-şeref mefhumları etrâfında dolaşarak geleceğin hikâyesine katkıda bulunmaya çalışacağız; buyrun:

*PÂYİTAHT EDİRNE'YKEN...*

"Sene 1420... Henüz İstanbul fethedilmemiş  ve  başşehir  Edirnedir... Osmanlı ordusu  yeni seferler için  yeni yeni ordular kurmakta... Ve Kırcaali'nin Kızılağaç köyünden de 7 genç askere çağrılmıştır... Ancak bu 7 genç nişanlıdır... ve o dönem yasa gereği askerlik de 7 senedir...

*YEDİ GENÇ KIZ ÇÂRESİZ...*

7 genç kız çaresiz nişanlılarını askere uğurlarlar ve bu 7 senenin Her gününü dua ile geçirirler....

*HİÇBİRİSİ DÖNMEMİŞ!*

Fakat bekleyen genç kızların hiçbirisinin nişanlısı dönmemiştir, dönmeyecektir de...

*YEDİ KIZ, AYNI RÜYÂ*

Ve bir gece 7 genç kız aynı rüyayı görürler... nişanlılarını beklerken yaptıkları çeyizlerini onlara Hayır yolunda harcamaları söylenmiştir...

*YEDİ KIZ; AYNI HÜLYÂ!*

Gördükleri rüyalarını babalarını anlatırlar... Çevre ahali durumu bildiği için altın para vererek katkı sağlamak isteseler de kızlar bu duruma karşı çıkar, kabul etmezler...

*KÖY KÖY TELLÂLLAR ÇIKAR*

Yapacakları hayır sadece kendilerine ait olmalıdır ve köy köy tellal çıkar... ve sonucunu alırlar Bir köyden 4 Usta bu hayırlı işe Talip olur ve şart koşar... köyün yukarısındaki Meşe ağaçlarından bir cami yapılacaktır... ustaların şartı kabul edilir...

*YEDİ GÜN, YEDİ GECE...*

köylüler köyün yukarısındaki ormanlıktan meşe ağaçlarını Köy meydanına taşırlar...

Ve ustalar yedi gün yedi gece gibi bir zamanda tek bir çivi kullanmadan " yedi kızlar Camisi'ni" inşa ederler...1428...

(Gâlip AKIN)

*ÖZELLİKTEN GÜZELLİK'E*

Bizde, akla-hayâle gelmedik güzellik hikâyeleri bitmez. Bizi güzel yapan ve medeniyet, merhamet, vicdan, insâniyet, hattâ adâlet deyince parmakla gösterten de bu özellik zâten. İşte günümüzden de bir hikâye:

*HİÇ SES ÇIKMAMIŞ!*

Rahmetli Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve "Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?" diye sormuş salondakilere. Hiç ses çıkmamış tabii.

*100 DOLAR; HATTÂ 5000!*

Hoca, "Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim" diye devam etmiş.

Salondan yine çıt yok...

Fiyatı artırarak 5000 dolara kadar getirmiş.

*İSTERSEN 500 BİN VER!*

Bu sırada salonda bulunanlardan birisi, "Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma!" demiş.

*İŞTE, DEĞER BUDUR!*

Doğan Hocam da, "İşte değerler eğitimi budur" diye noktayı koymuş...

Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken,

*AMMA VE-LÂKİN?!...*

bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan, rüşvet alan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi?

(Yüksel ALTUN)

*ALTTA ÇÖKÜŞ, ÜSTTE DEPREM!*

Bu gün toprak olarak küçüldüğümüz gibi ahlâken de çöktük, her gün de daha bir savrulmalar yaşamaktayız sanki. Tek beklentimiz; toplum çılgınlıkta son raddeye gelip duvara çarptıktan sonra geriye dönüşün olması.

*BANKALARIN İÇİ, SANDIKLARIN DIŞI*

Tıpkı, bankaların içi boşalıp milletin paraları iç edilince, milletin istemeyenlerinin de "kerhen" de olsa mânevî tarafı önceleyen oluşumlara ilgi duyup sonra da artık bulduk moduna girip bırakmaması gibi.

*MAZBUT MİLLET, LİDER ÜLKE*

Çünkü, bizi biz yapan özellikler ve de lider ülke yapan, halklar, milletler ve de devletler, medeniyetler arasında şerefli bir yere getiren o. Nitekim; Yüce Mevlâ'mız bize bunu nasıl bildiriyor; bakınız:

*BÜTÜN ŞAN VE ŞEREFİNİZ...*

"Andolsun, size öyle bir Kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?!” (el-Enbiyâ, 10)]

*ŞEREF MUKTEZÂSINDA...*

Cenâb-ı Hak, yüce kitabımız Kurʼân-ı Kerîmʼi lâyıkıyla idrâk edip muktezâsınca yaşayabilmeyi, kıyâmet günü de onun güzel şâhitliğine ve şefaatine erebilmeyi, cümlemize nasip ve müyesser eylesin.

*YENİDEN KUR'AN, YENİDEN İZZET*

Şu fânî âlemde, Kur’ân neslinin devamına medâr olacak hayırlı hizmetlerde bulunabilmeye, cümlemizi muvaffak kılsın.

Vatanımızı, milletimizi ve İslâm âlemini yeniden Kur’ân ahlâkıyla azîz eylesin.

(Ayşe YALÇIN)

*MEVSİM KOLAY, İŞLER İBÂDET OLSUN*

Bu güzel duâya yürekten Âmînlerle sözü bağlıyor, hasat mevsiminiz ya da yaptığınız tüm işlerin kolay geçmesi, besmelesi, şükrü, helâliyle berâber ibâdet keyfiyetiyle bereketlenmesi niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...

Anasayfa