Düşünmek insana özgü bir eylemdir. İnsanın bir yargıya varabilmesi için bilgileri incelemesi ve karşılaştırarak düşünce üretmesi gerekir. Elbette ki, düşüncenin mantıklı düşünme-mantıksız düşünme, somut düşünme-soyut düşünme, bilinçli düşünme-bilinçsiz düşünme, iyi düşünme ve kötü düşünme gibi türleri vardır…
Gönüller sultanı Mevlana "İnsan kainat içinde ince bir kamış gibidir..: der.Ancak, bütün soyluluğu da zaten buradan gelir.. Çünkü insan bir anlamda 'Düşünmek' için yaratılmıştır. Onun bütün şerefi buradadır ve insan ‘Düşünen bir varlıktır..’
Modern felsefenin kurucusu olan Fransız düşünür Descartes ise "Düşünüyorum, öyleyse varım" demiştir… Ne yazıktır ki,
tarih boyunca bu dünyada kimi toplumlarda yaşanan Baskı ve Zulümler karşısında ‘Düşünüyorum, öyleyse vurun' ‘Düşünüyorum, öyleyse durun' demek zorunda kalan aydınlar da hep olmuştur…
İçinde yaşadığımız şu bilgi çağında, ‘Düşünen Adam’ heykeli çeşitli ülkelerde müze ve okullarda yer alıyorken, bizde akıl hastanesinin bahçesinde olması en güzel özet olsa da, Hakk’ın insan için var ettiği fonksiyonel ve işleyen akılla düşünmek ve işin içinden çıkmak gerekir.. Acaba bu toplum ve şu güzelim memleket, neden ve nasıl bugün bu hale gelmiştir…!