KONU ÇOK, BAŞLIK ZOR; YA DA, BU NASIL SEVMEK?!...

NURİ KAHRAMAN2023-07-05 09:39:57

Biz çocuklarımızı sevmiyoruz; sâdece sevdiğimizi zannediyoruz! Hiç seven böyle yapar mı? Hemen yargılama; hele bir dinle!

Geçen gün Merhum Mahmut USTAOSMANOĞLU Efendi Hazretlerinin sözlerinden bir paylaşım yapmıştık; şöyle diyordu:

*** "ÇOCUĞUN EĞER KUR'AN BİLMİYORSA SEN İYİ BİR BABA DEĞİLSİN!..." ***

Doğru mu; doğru!... İş bununla kalsa iyi; ya isimler, eğitimler, meslekler ya da her şeyden önce niyetler. Ve de güncel anlamda DÜĞÜNLER!

Hangisini sayalım? Hangisinde samîmiyiz; çocuğumuzun iyi bir müslüman kişilik olması noktasında?!

*** ÖNCE İSİMLER, SONRA RESİMLER!... ***

Meselâ isimden başlayalım: İsim, bir dilekçe niteliğinde değil midir? Ya da hakîkîsinden duâ!...

Çocuğunu seven, ona gerçek anlamda değer veren, geleceğinde güzellikler hayâl edip gören adam ona, adam gibi bir isim koyar her şeyden önce.

***** ALİ ADI, VELÎ MURÂDI... *****

Çünkü meselâ, çocuğumuzun adını Ali koymuşsak; Yâ Rabbi benim çocuğum, Âlemlere Rahmet Efendimiz SAVin dâmâdı, ilmin kapısı Hz. Ali'yi örnek alıp onun gibi olmaya çalışan bir şahsiyet olsun, âhirette de o güzel insanlara komşu, Allâh dostu, velî ahlâklı bir insan olsun demektir.

Ne demişler;

*** "BİR ADAMA KIRK DEFÂ DELİ DERSEN DELİ OLUR!" ***

İşte aynen; kişi de hayât boyu çağrılan isminin adamı, ihtivâ ettiği anlamın ahlâkına bürünen biri olup çıkar sonuçta. Bu yüzde yüz böyle olmasa da etkisi mutlaktır.

*** AYŞELERDEN, FATMALARDAN, HİÇ KÖTÜ OLANI GÖRMEDİM!... ***

Nitekim dün, merhum kardeşi Mehmet ELİBOL Ağabey'in Kur'an Dâvetinde görüştüğümüz komşumuz Perihan KARTAL Abla, isimden konu geldiği bir yerde; "Ben hiç Ayşelerden, Fatmalardan kötü olanı görmedim!" dedi. Elbette istisnalar olabilse de, mâlum; "İstisnâlar kâideyi bozmaz!"

*** SÖZ ŞİMDİ SÜLEYMAN HOCA'DA... ***

Her neyse; iki gündür bu ve benzeri eskimez güncel konuları işleyen bir muhterem Ağabey Hocamızın değerlendirme ve  nasihatleriyle buluşturmak istiyoruz sizleri. Kendisi bizimle İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde buluşana kadar uzun yıllar medreselerde okuyup yetişmiş, başta Tefsir olmak üzere çok çeşitli ilimlerde icâzet almış, bunu diplomayla taçlandırma noktasında da bizlerle yolu kesişmiş ve de bizlere onu tanıma bahtiyârlığı lûtfedilmiş bir hocamız.

*** MÜDERRİS BİR EHL-İ SÜNNET ÂLİM... *****

Kendisinin, şu an İstanbul'da çok önceleri kurdukları ilmî bir vakıf çerçevesinde medrese keyfiyetli büyük çalışmaları var. Diyânet'ten emekli ama durmak yok. Bir yetişkin Ehl-i Sünnet hoca olarak Hak uğrunda, ilim yolunda hizmete devâm.

*** ZOOM ÜZERİNDEN TEFSİR DERSLERİ... ***

Zaman zaman Zoom üzerinden Tefsir derslerine de katılmaya çalıştığımız hocamızdan bugün kimi güncel meseleleri iktibas edeceğiz. Önce isimden başlıyoruz:

***** BÛSE ADI, DİZİ BÂDI, KABAK TADI! *****

Söz Süleyman Hoca'da; buyrun:

"SON DÖNEMDE, MODAYA VE MODERNİZME YÖNELENLERİN  KIZ ÇOCUKLARI İÇİN SEÇTİKLERİ “BUSE” ADI FARSÇADA “ÖPÜCÜK” DEMEKTİR. BAŞKALARI NE DER BİLEMEYİZ, AMA BİZE GÖRE KIZ ÇOCUKLARI İÇİN “BUSE -ÖPÜCÜK” UYGUN BİR İSİM DEĞİLDİR. ÜLKEMİZDE:AHLAK ÇÖKÜNTÜSÜNÜN, HAYASIZLIĞIN VE EDEPSİZLİĞİN TEZÂHÜRÜ ŞEKLİNDE SOKAK ORTASINDA ERKEKLERİN YABANCI KADINLARDAN  "BUSE-ÖPÜCÜK” ALMALARI ÇOK DAHA KÖTÜ BİR ÇIĞIRIN, ÇOK DAHA KÖTÜ KAPILARIN AÇILIŞININ GÖRÜNEN YÜZÜDÜR.

DEĞERLERİMİZİ KAYBETMEYELİM, VECİBELERİMİZE SAHİP ÇIKALIM. ANLATALIM, ÖĞRETELİM; İNANDIRMAYA ÇALIŞALIM. TEBLİĞ GÖREVİMİZİ YAPALIM..."

(Süleyman Kırçiçek RAMAZANOĞLU)

Süleyman Hoca Ağabey'e  katılıyorum. Çocuğunu, ülkesini, değerlerini, âileyi, ahlâkı önemseyen; Allâh'ına-kitabına, dînine-diyânetine âşık bir anne-baba çocuğuna, insanın Hak katındaki değeriyle mütenâsip bir isim koyar.

*** HERKES İSMİYLE ÇAĞRILACAK!... ***

Yarın mahşer günü olumsuzluk çağrıştırıp mahcûp duruma düşürecek bir isim koymaz. Zîrâ, zâten insanlar o gün isimleriyle huzûra çağrılacaklar mâlum.

*** ÖRNEK ALINIRSA DİZİLER, SONUÇ OLUR "GEZİ"LER!?... *****

Müslüman bir anne-baba, Yaratanın tertemiz hediye ettiği yavrusunun kirlenmesini, hoppa-züppe olmasını istemiyor, anlamlı bir hayât yaşamasını istiyorsa ona göre bir isim koyar.

Onun ölçüsü, örneği diziler, filimler, modalar olamaz.

*** İKİNCİ PAYLAŞIM; FARKLI YAKLAŞIM... ***

Süleyman Ağabey'den 2. Paylaşım. Bu da; paylaşmak ya da paylaşmamak arasında güzel bir örnek, buyrun:

*** ÂDETİMİZ OLMAMAKLA BİRLİKTE!... ***

"Selamün aleyküm

Gereksiz şeyleri paylaşmak âdetimiz olmamakla birlikte, her birerleri için düaya ve her birerleri için Allahtan rahmet dilemeye vesile olur düşüncesiyle bunu paylaşmak istedik ve gerekli gördük."

*** MEŞÂYİHTEN MÜDERRİSLERE!... ***

"Bugün Osmanlı Müderrislerinin son halkasını, mevcüt dönemin ilk halkasını temsil eden, meşâyih-i kiramdan Müderris Hocam merhum Haci Hasan Rami Yavuz Efendiyi, sağ tarafında medfun eşi Haci Ayşe anamızı, sol tarafında medfun torunu H. Ramiyi ziyaret ettik."

*** RABBİMİZ HEPSİNE DE RAHMET EYLESİN... ***

"Allah celle celalühü hepsine de rahmet eylesin, mekanlarını cennet, makamlarını âlî eylesin, Kabirlerini Cennet bahçesi eylesin, Ruhlarını şaad eylesin." (02.07.2023)

*** "BİLMEM GÖNÜLDEN İKNÂ OLDULAR MI?!..." ***

"Dünkü yazımıza:

 "Gereksiz şeyleri paylaşmak âdetimiz olmamakla..." diyerek başlamıştık.

Bir değerli hoca kardeşimiz telefonda:

"Öyle başlamasaydınız daha iyi olurdu." cümlesiyle düşüncelerini beyan ettiler.

Biz de neden o cümle ile başladığımız ifade etmeye çalıştık, bilmem gönülden ikna oldular mı?"

*** SOSYÂL MEDYA DEDİĞİ; NE İÇİP NE YEDİĞİ?!... *****

"Bu sosyal medya iyi kullanılırsa iyi bir Tebliğ vasıtası görevini yapmaktadır, bazi kimseler bize arkadaşlık isteği gönderiyor, önce sayfasına bakıyoruz, nelerle meşgul oluyor onu incelemeye çalışıyoruz, bakıyoruz ki sayfasında kendi özel hayatından başka bir şey yok, sadece  hangi yemeği nerede ve kaça yemiş, kimlerle oturup çay içmiş ve  çayin bardağını kaça içmiş, mevsimine göre topladığı incirlerin, armutların, kirazların, fındıkların, sabah kahvaltısında, öğle ve akşam sonrasındaki yemeklerin resimlerini,"

*** DÜĞÜNLER, POZLAR; GELİNLER, KIZLAR!... ***

"hanımıyla, kızıyla, torunuyla  nasıl poz vermiş, kızı veya gelini düğününde nasıl bir gelinlik giyinmiş, giyindği gelinlik aşağıdan yerlere sürünüyor ama  yukarıdan bağrı nasıl açık,  göğüsler dışarda, baş açık, saç açık, ucube bir hal."

SIĞIR KUYRUĞU KAMÇILAR, GİYİNMİŞ ÇIPLAKLAR!...

"Resülüllah sallellahu aleyhi ve sellem:

Ateş ehlinden (cehennemliklerden) iki sınıf insan vardır; henüz ben onları görmedim!

Bunlardan birisi: Ellerinde sığır kuyruğu gibi kamçılar bulunan ve o kamçılarla haksız yere insanları dövenler, insanlara zulmedenler,

birisi de giyinmiş fakat çiplak giyinik olan,  kendileri hak yoldan sapmış, görenleri de saptırıp yoldan çıkaran, başları devenin horgücü gibi  öne sarkık olan kadınlardır."

*** DEVENİN HÖRGÜCÜ, CENNETİN KOKUSU?!... ***

"Bunlar, iman etmiş, müslüman olsalar dahi baştan direk cennete giremeyeceklerdir; cennetin kokusu şu kadaaar uzakta bulunup alındığı hâlde bunlar cennetin kokusunu bile bulamayacak, alamayacaklardır!"

*** ATEŞE SEYİRCİ KALMAYALIM!... ***

"Değerli kardeşlerim

Başta yakın çevremiz olmak üzere İnsanlara yardımcı olalım, yakınlarımızın, sevdiklerinizin göz göre göre ateşe gitmelerine seyirci olmayalım, söyleyelim, uyaralım, tebliğ görevimizi doğru yapmaya çalışalım."

***** ETME EHLİNİ KURBAN!... *****

"Eski Denizli Müftüsü Sami Arslan hocanın yazmış olduğu ufacık bir kitabında düşündürücü ve etkileyici bir bir sözü vardı, şöyle demişti:"

***** SEN BİR ÇOBANSIN; ÇOBAN!... *****

"Ey Müslüman!

Sen bir çobansın çoban

Etme ehlini Kurban!

Bak ne demekte Kur'an;

Biraz Rabbinden utan!..."

HAKK'A KURBAN OLMALI, ŞEYTANA DEĞİL...

"Evet, evlatlarımızı,  âilemizi, ehlimizi, yakınlarımızı nefsin, şeytanın istekleri doğrultusunda kurban etmeyelim,  feda etmeyelim.

Allah Celle celâlühû hepisini, hepimizi şeytan şerrinden, düşman şerrinden, nefs-i emmarenin şerrinden ve bütün şerlilerin şerrinden muhafaza eylesin." (03.07.2023)

*** CÂMİLER DURAK, Hz. KUR'ÂN BURAK... ***

Süleyman Âbi'den aldığımız ilham ve de güncelin fısıltısıyla ilâveten ve de tahkîmen diyoruz ki; Câmiler Allâh'ın evi. Çocuklarımızı buralara gönderelim. İbâdete alıştıralım. Kur'an'la tanıştıralım. Hayat dersine çalıştıralım.

*** "ALLÂH'IN DOSTLARINA ASLÂ KORKU YOKTUR..." ***

Yûnus Sûresi 62. âyetinin müjdesi ışığında, çocuklar gerçek dostlarını tanısın. Tanıma deyince, dost deyince; Önce Allâh. En yüce dost O, Evvel O, âhır yine O çünkü.

*** GERİSİ BOŞ; KUR'ÂN'A KOŞ!... ***

O'nu tanımadıktan, emirlerini bilmedikten sonra gerisi her şey boş. Öyleyse O'nun için, O'na dostluk için, hayâtın ve memâtın yegâne rehber kitâbını tedrîs için câmiye koş...

*** CENNETİN YOLU CÂMİLERDEN GEÇER... ***

Unutma; câmiler cennete giden yolun işâret taşlarıdır; büyüklere bu terbiyeyi vermede, Çocuklarımıza da almada muvaffakiyetler; son tahlilde dünyânın da âhiretin de saâdetlerine ererek Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşma lütfunu idrâk etmek niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar, üstün başarılar wes'selâm..

Anasayfa