BUGÜNLER FECRİMİZ OLSUN; HAK KATINDA ECRİMİZ OLSUN...

NURİ KAHRAMAN2023-06-21 09:44:02

 

Kur'an okumak Allâh'la konuşmaktır. O (cc) kendisiyle konuşmaya en çok lâyık olandır.

Konumuz Kur'an okumanın fazîleti değil. Bunu anlatmak mümkün değil. Herkes nasîbince anlar, idrâk eder ve gereğini de yapar.

***** BİZİMKİSİ HATIRLATMAK *****

 Bizimkisi sâdece hatırlatmak olabilir.

Dün ve bugün yapmaya çalışıyor olduğumuz da bu. İçinde bulunduğumuz zilhiccenin bu ilk 10 günlük dilimine yemin edilen Fecir Sûresi'ne güncelliği bağlamında vurgu yapmak. Merâmımız bu.

*** HAYÂL PEŞİNDE, GERÇEK YOLUNDA... ***

Böylelikle sizler de bizler de istifâde edebilirsek, Fecir okumakla kendimize ecir sağlayabilir; bu kutlu HACC sürecimizi Kâbe'deki hacılarımızla berâber, gönlümüz onlarlaymışçasına bir heyecanla değerlendirebilirsek diye umuyor, bu hayâlin peşinde koşuyoruz. Rabbimiz muvaffak kılsın, cümlemizi umduklarımıza nâil eylesin... Âmîn...

*** MEÂLDEN TEFSÎRE FECİR SÛRESİ ***

Evet, bugün, dün kısaca değindiğimiz Fecir Sûresi'ni tefsîr boyutunda olmasa da meâliyle kısaca vermeye çalışacağız.

Şu bir gerçek ki,  Kur'ân'ı bir köşe yazısı imkânlarıyla yeterince anlatmak aslâ mümkün olamaz. Bilgiye dalmak, mâlumât ve derinlik olarak  tatmin olmak isteyenler tefsir kitaplarına müracaat etmelidirler. Yahut ta en azından az da olsa açıklamalı şekilde verilen meâllere bakmalıdırlar.

*** İLGİDEN BİLGİYE, KÖŞEDEN KİTAB'A... ***

 Bizim burada yaptığımız sâdece konuya ilgiyi sağlamak, kitapla buluşmaya vesîle olmaya çalışmaktır. İnşâllâh başarılı oluruz. Âmîn...

Zilhicce'nin girişiyle berâber okuduğumuz Fecir Sûresi'ni yıllardır okuduğumuz hâlde dünkü gibi dikkâtle ve anlamıyla okumamış olmalıyız ki kitap yeni içiyormuş gibi gözümüzü faltaşı gibi açtı ifâdeler.

*** GEÇMİŞ KAVİMLER, BUGÜNKÜ HALKLAR... ***

Özellikle ilk sayfadaki geçmiş kavimlere, onların ahlâkı, yöneticileri ve başlarına gelen olaylara dâir bölümler bugünkü genel ahlâk ve ahvâl ile ne kadar da benzeşiyor. Dehşete kapılmaktan ve Rabbimiz aynı âkıbetlere dûçâr olmaktan bizleri koru diye duâ etmekten kendimizi alamadık.

*** DUÂDAN NİYÂZA, SOKAKTAN CADDEYE... ***

Umarız siz de okuyunca aynı duygulara kapilacak ve sokaklarımıza şöyle bir baktığımızda Allâh'ım sen bize acı, bizleri bu câhiliye gidişinden koru, bizlere hidâyet eyle demekten kendimizi alamayacağız göreceksiniz. Rabbimiz bizlere imdâd ü inâyet eyleyip hepimizin sonunu hayırlara inkilâb buyursun; Âmîn...

*** SÛREYE DÂİR ÖN BİLGİLER ***

Gelelim, özlikle bugunlerde çok okumamız, anlamına nüfuz edip gereğini yapmamız istenen Fecr suresi'ne dâir ön bilgilere.

Fecir Sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı” mânasına gelen اَلْفَجْرُ (fecr) kelimesinden alır. Halk arasında "Velfecr, Fecir" suresi olarak da bilinir.

Mushaf tertîbine göre 89, iniş sırasına göre 10. sûredir. Leyl sûresinden sonra, Duhâ sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

*** İNANÇLAR, AHLÂKLAR; ÂKIBETLER... ***

Fecr suresinde geçmiş kavimleri helâke sürükleyen yanlışlar anlatılarak Allah’a ve âhirete imana ve O’na kulluk ve teslimiyete çağrılır. Kıyâmetin dehşetli manzaralarından kesitler sunularak, mü’minlerin ve kâfirlerin âkıbetleri haber verilir.

En sonunda da, kâfirler ve münâfıkların aksine olarak Allâh'a ve Peygâmbere dost gerçek mü'minlerin mutlu sonu en veciz, özendirici  ifâdelerle verilir.

*** FECR SURESİNİN FAZİLETİ ***

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s) Fecr Suresi ile ilgili şu sözleri söylediği rivayet edilir:

'Her kim Fecr Suresini Ramazan'ın ilk on günü, Zilhicce ve Muharrem'in ilk on günü okursa, Allah'u Teala onun günahlarını bağışlar. Bu günlerin dışında okunursa, kıyamet gününde kendisine nur olur."

Fecr sûresinin faziletine dair Übey b. Kâ‘b’dan (r.a.) rivayet edilen ve bazı tefsir kitaplarında yer alan (meselâ bk. Zemahşerî, IV, 254; Beyzâvî, II, 604), bu hadisin mevzû olduğu kabul edilmiştir. (İbnü’l-Cevzî, I, 239-241; Zerkeşî, I, 432)

***** FECR SÛRESİNİN MEÂLİ *****

ÂYET 1, 2, 3, 4, 5: Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki, akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?  

6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14: Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.  

- 15: İnsan var ya, Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda bulunduğunda ve bol nimet verdiğinde «Rabbim bana ikram etti» der.

-16: Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise «Rabbim beni önemsemedi» der.

-17, 18, 19, 20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.  

- 21, 22. Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır).

- 23: O gün cehennem getirilir, insan yaptıklarını birer birer hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ne faydası var!

-24: (İşte o zaman insan:) «Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!» der.

- 25: Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.

 - 26: O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz.

- 27, 28, 29, 30. Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!

*** BÖYLE HİTÂP EDİLENLERDEN OLMAK NİYÂZIYLA... ***

Rabbimizin bizleri; bu dünyâda gerçeğin fecri üzere yaşayıp sûrenin finâlinde yer alan bu en güzel sonu ifâde eden hitâplarla karşıladığı kullarından eylemesi niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar, hayırlı bayramlar wes'selâm...

 

Anasayfa