Bir toplumda, Toplumsal yarar ve ahlak anlayışının insanlara benimsetilmesi kolay bir şey değildir. Ancak sevgiyle yaklaşarak sorunlara çözüm bulunması kolaylaşabilir.. Ve gerçek bir sevgi, Sorumluluk yüklenildiği an başlar…
Siyaset halka en etkili ve en büyük oranda hizmet etmenin bir aracıdır. Ve elbette ki, birçok konuda olduğu gibi, sevgi konusunda da toplumu yönetenlere çok büyük bir görev düşer.. Çünkü bir toplumda Hak, Hukuk ve Adalette, İyiye, doğruya ve güzele yönelişteki ibre oraya bakarak ya yukarı ya da aşağıya doğru hareket eder…
Sadece toplumlar değil, tüm insanlık ancak, İnsan ve Doğa sevgisinin ayrılmaz bir kucaklaşmasıyla yücelebilir. Kimse kusura bakmasın ama, ‘En doğrusunu ben bilirim’ duygu ve düşüncesi içinde olan veiçi boşaltılmış kuru bir söylemden öteye gidemeyen ‘Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü’ sözünü dillerinden düşürmeyenlerin ortaya koyduğu sevgi anlayışından, Toplumun ve İnsanlığın elde edebileceği hiçbir yarar yoktur...
Maalesef,
Bugün şu güzelim memlekette ne acıdır ki, ne yana baksanız Gönüller kör, nankör ve boştur... İşte böylesi bir ortamda Hak, Hukuk, Adalet, İş, Aş, Alın Teri ve Emeğe duyulan saygı ve sevgi ile yaşanılan bir toplum özlemini duymak boşuna değildir. Gönüllerimizde yaşattığımız Özlem ve Umutlarımız çok hoş ve güzeldir ve Umarım sonunda da bu Özlemlerimize ve Umutlarımıza kavuşuruz...