OKULDA CUMÂ, DIŞARDA SİYÂSET; PAZARDA SARMISAK-SOĞAN!...

NURİ KAHRAMAN2023-05-08 09:41:06

Geçtiğimiz son cuma namazını Ordu Akyazı Proje İmam-Hatip Anadolu Lisesi'nde ümit çiçeklerimiz, pırlanta gençlerimizle kıldık. İyiki de öyle yapmışız. Çok güzel oldu. 

 

EZAN BİZDE; NAMAZ YUSUF ARDA ŞÂHİN...

 

Öncelikle, ezan vakti gelince mikrofonu bize uzattıkları için teşekkür ediyoruz. Doğrusu, öğrencilerden başka olarak onca hoca, hattâ uzman misâfir olan da varken beklemiyorduk.

 

*** HÜSN-İ HATTAN, HÜSN-İ SAVT'A!...***

 

 Sağolsunlar; biz de hem bu iltifat ve şerefe, ayrıca okulu girişten koridorlara levhalarıyla cennet bahçesine dönüştüren özel sipârişle berâber dizayn edilen orijinâl Hatt eserlerinin güzellik, anlam ve letâfetine imtisâlen ve de çocuklarımıza bir işi güzel yapmanın farkındalık ve gerekliliğini hissettirmek adına elimizden geldiğince özenmeye çalıştık. 

 

GENEL HAVA, ÖZEL DUYGU; GÜZEL MOTİVASYON...

 

Ne kadar başarılı olduk bilmiyoruz ama oradaki genel cıvıltı ve heyecan, sanatsal atmosfer ve sıcak hava sizi ister istemez motive ediyor. Bir de ses binânın içinde yankılandıkça sizi kanatlandırıyor.

 

TEKLİF GÜZEL; PAYLAŞIM DAHA GÜZEL...

 

Her neyse. Namaz başladı. Hocalar, talebeler. Diğer görevliler. Bizim gibi dışardan gelen var mıydı başka bilmiyorum.

Sünneti kılınca da mikrofonu bize uzattılar. Biz de "sizler devam edin" dedik. Öyle de oldu. Muhammer bey güzel bir iç ezan okudu. Naif sesiyle kametten Halil Bey devam etti. 

 

BÜYÜK CÂMİLER, KÜÇÜK AYRINTILAR...

 

Biz her zaman bu anlamda paylaşımdan yana olmuşuzdur. Nitekim, nice büyük câmilerde bakıyorsunuz, mahfilde 4-5 hoca birden var ama sâdece birisi okuyup geçiyor.

 

***BENCİLLİKTEN DEĞİL BELKİ AMA***

 

Bencillikten değil belki ama ihmâl diyelim, ya da yanlış alışkanlık. Hâlbuki bölüşseler hem onlar için daha motive  edici, renkli ve de zevkli, hattâ daha sanatkârâne olur hem de cemaat için bir hoşluk, tazelik, letâfet arz eder.

 

ALLÂH CC MUHSİNLERİ SEVER...

 

Öbür türlüsü sıradanlık, tek düze ve en azından özensizlik, işini ciddîye almama tavrı bence. Görev yapılsın da gerisi teferruat gibisinden. Hâlbuki Allâh CC  muhsinleri, işini güzel, özenli, kaliteli yapanları, bir bakıma o işin hakkını vermek adına ona cezbe katanları sever.

 

HEM YUSUF, HEM ARDA, HEM ŞÂHİN...

 

Evet, neredeydik, okul mescidinde. Cumâyı kıldıran İmam-Hatip Lisesi son sınıf talebesi Yûsuf Arda ŞÂHİN gerek hutbede gerekse imâmette çok başarılıydı. Rekatlarda Duhâ ve İnşirâh'ı okudu. Çok profesyoneldi. Duruşu ve edâsıyla oldukça olgun bir profil sergiledi.

 

EBÛ ZER ya da MUS'AB bin UMEYR... (R.anhümâ)

 

 Kılık kıyâfeti ve fizyonomisiyle berâber aklımıza önce Ebû Zer Gıfârî, sonra Mus'ab bin Umeyr hazretlerini getirdi. Ayrıca adı gibi Yusuf güzeli, yakışıklı bir delikanlı. Allâh CC nazardan esirgesin, sûreti gibi sîreti yâni ahlâkını da güzel yapsın dedik.

 

*** HER BİRİ BİRER YILDIZ; SAHABE MİSÂLİ ***

 

Tüm çocuklarımız için Efendimiz SAV in buyurduğu gibi, her biri bir sahâbeyi örnek olarak alıp çağın hidâyet yıldızları olsunlar ve de onlarla berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşunlar diye duâlar ettik.

 

ÂİLE TEMELİ,  SONRA OKUL GÜZELİ...

 

Yavrumuz da güzel duâlar ve güzel okuyuş edâlarıyla namazı bitirdi. 

Meğer bu güzel genç, hâfızlığı yanında bir imam olarak görevinin adamı olarak tanıyıp takdir ettiğimiz, daha önce Üniversite Câmii'nde görevliyken şimdi yeni yapılan Şâhincili'deki Hz. Hamza Câmii'e geçen Atilla Hoca'nın evlâdıymış.

 

TEMEL SAĞLAM, BİNÂ KOLAY...

 

Demekki her yerde olduğu gibi burada da âile temeli önemli. Bunu bir kez daha görmüş olduk. Aileden bir temel olduğu zaman onun üzerine binâ daha kolay ve sağlam oluyor. 

 

HALÎFE İNSANLAR, ARDA YAVRULAR...

 

Biz başta Yusuf Arda Yavrumuz olmak üzere âilesini, sonra da üzerinde emeği olan hocalarla berâber herkesi tebrik ediyor, sayılarını bereketlendirmesini Cenâb-ı Hakk'tan niyâz ediyoruz.

 

* * * * * ÖNDER İNSAN, ÖNCÜ VASIF * * * * *

 

Yusufumuz adı gibi güzel olduğu kadar ahlâkiyla da Yüce Mevlâ'mızın Halîfe olarak yarattığı Arda insanlardan, öncü insanlardan, gerçek önder vasıflı insanlardan olsun inşâllâh. 

 

KAHT-I RİCÂL, ÂDETÂ İZMİHLÂL!...

 

Zîrâ bugünün en büyük problemi Kaht-ı Ricâl'dir; yâni topluma yaşantısı, ünsiyeti, girişkenliği ve insanlığıyla örnek ve önder olacak adam gibi adamlar yokluğudur. Toplum rehbersizdir. Başıboşluğu biraz da, hattâ tamâmıyla bundan kaynaklanmaktadır.

 

YENİ NESİLLER, TÂZE ÜMİTLER...

 

 Ama yeni nesilden bu noktada ümitliyiz. Meselâ biz bu özelliği Yusuf Arda'da gördük. İnşâllâh yanılmadığımızı görmek ona da bize de nasîp olacaktır. Âmîn...

 

HER MEZUN; HİÇ OLMAZSA YILDA BİR...

 

Namaz sonrası da hoca arkadaşlar çay içmeden bırakmadılar. Çayla berâber hasbihâlin ardından oradan ayrıldık. Orada güzel bir iki saat geçirmiş olduk. Çocuklarla Namaz kılmak güzeldi. 

 

*** DÜNDEN YARINA KÖPRÜ...***

 

Sonra düşündüm; arkadaşlarla da paylaştım; aslında bu okul mezunu olup ta Ordu'da oturanlar, İl dışında bulunup ta zaman   ziyarete gelenler arada sırada da olsa cumâlara buraya gelip eskilerle yeniler arasında köprü oluşumu yâni bir nevî kaynaşmaya vesîle olabilirler. Bir fikir olarak arz ediyoruz. Takdir elbette idârelerimizin...

 

*** OKUL'DAN ŞEHİRE, SOHBET HABİRE...***

 

Okuldan ayrılıp çarşıya yöneldik. Başkanlığını İbrâhim YÜKSEL Dayının yaptığı ve bizim de üyesi bulunduğumuz İslâmî İlimler  Hizmet Vakfı’nın üyemiz Av. Tevfik KARABULUT Ağabey'in bürosunda, Cumhûriyet Mahallesi'ndeki binâmıza tâlip Osmaniyeli bir müşteriyle kira sözleşmesi imza ve işlemleri için bir araya geldik. 

 

*** İŞLEM UZUN, MUHABBET GANÎ...***

 

İşlem uzun sürdü. Bizler de Tevfik Ağabey, İbrâhim YÜKSEL ve İdris Nebî MURTAZAOĞLU olarak çok güzel sohbetler ettik. Doğrusu ihtiyâç ta varmış. Rabbimiz dostluktan, muhabbetten ayırmasın...  Konuştuklarımız ise kitap olacak çapta ama buraya sığacak cinsten değil. 

 

ÖYLE Kİ, ZÂTEN HEPSİ ANLATIL(A)MAZ...

 

Hem, eski, yeni, günlük siyâset, siyasetçiler, gizli-açık konular, eski-yeni belediyeler, tasavvuf, tarîkat, gavslar, şeyhler, tarîkâtler, şirk, İyi Parti, Ak Parti, artılar-eksiler vs. neler konuşmadık ki; hepsi anlatılmaz. Hem de köşe boyutlarını aşar, haftalar ister. 

 

1O'A YAKIN KİTAP, DİNLETEN HİTAP...

 

Mâlum zâten Tevfik Ağabey 10'a yakın kitaba imza atmış birikimli, konuşkan, hoşsohbet bir şahsiyet. Rabbimiz hayırlısından daha da bereketlendirsin... Âmin...

 

* * * * * HERŞEY ÂŞİKÂRE İKEN * * * * *

 

Gelelim bizim cumadan pazara paylaşımlarimizdan seçmelere. Târihe not meyânında arz ediyoruz. Umarız beğenirsiniz:

 

HER ŞEY ÂŞİKÂRE İKEN;

ŞAŞANLARA NE DEMELİ?

KÖR KİNLERİ, DİNLERİNİ;

AŞANLARA NE DEMELİ?    

*** Hayırlı cumâlar wes'selâm...***

 

***ADÂLET ADÂLET DİYENLER; HER NÂNEYİ YİYENLER! ***

 

ADÂLET İSTERÜK derken, iktidârın memlekete hizmetleri yapacaklarının da teminâtıyken, lâftan başka bir şey üret(e) meyenleri tercih NİCE BİR HAKKÂNİYET olacaktır?

 

*** BU NE PERHİZ, NE LÂHANA TURŞUSU?!...***

 

BİR MÜSLÜMAN, -kestirmeden söylemek gerekirse- DİYÂNET'İ KALDIRACAKLARINI SÖYLEYEN BİR GÜRÛHUN ORTAĞI OLDUĞU BİR İTTİFAKTA NASIL YER ALABİLİR?

 

***** SOĞAN SİYÂSETİ ÇÖKTÜ!... *****

 

Alaaddin DURALİ'nin: fotoğraflarla berâber 

"Soğan pazarda bugün 8,5₺. 

Soğan siyaseti çöktü!

Ne olacak şimdi?" şeklindeki paylaşımına gelen yorumlardan bir kaçı:

 

TEK CÜMLEYLE; YAZIKLAR OLSUN!...

 

Yahya PALAVAR: Çok ama çok ucuz ve basit bir siyaset ama bu ucuz ve basit siyasetin de ne yazık ki alıcısı da az değil hani.

"Soğan fiyatı çok pahalı.

Tayyip'e oy moy yok!"

Ulen, soğan aha düştü 10 TL'ye; verecek misiniz oy moy?

Tek cümleyle: Yazıklar olsun.

 

*** O NÎMET İTTİFAKTAN AYRILDI!?...***

 

Yahu insan elbette istediği bir partiye ya da ittifaka oy verecektir. Bu kişinin en demokratik hakkı elbette.

Ama öyle basit söylemlerin arkasına sığınırsan işte böyle yedirdiler adama acı soğanı:

"10 liraya düşen soğan Millet İttifakı'ndan ayrıldı."

 

* * * * * SARMISAK, SOĞAN; KURU SLOGAN! * * * * *

 

Nûri KAHRAMAN: Çok haklısın Yahya Palavar hocam. Gerçekten ucuz siyâset ama DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR'mış mâlum. Başka argüman ya da ileri sürecek ciddî bir fikir olmayınca, yok SARMISAK HAKKINI ALACAK, yok HAYDİ KAZANALIM gibi kuru sloganlarla işi götürmeye çalışıyorlar. Hakîkâten hükümeti sıkıştıracak nitelikli bir muhâlefet olabilseler keşke ama nerdeee? 

 

MESELE KÜÇÜK, HİKMET BÜYÜK!...

 

Lâkin bunda da Hakk'ın hikmeti var bence Sn. Hocam. Bunlar bu vasıfsızlıkla Allâh'ın bu tarafa YÜRÜYÜN YÂ KULLARIM hediyesi bence wes'selâm...

 

DENİZE DÜŞEN BELLİ; YA MUHÂLEFETE DÜŞEN?

 

Onu da Abdurrahman MURTAZAOĞLU Başkanımız nükteleştirerdi; biz de paylaştık. Son olarak bununla yazımızı da bağlıyoruz inşâllâh.

 

* * * * * güncel darb-ı mesel: * * * * *

 

DENİZE DÜŞEN YILANA; MUHÂLEFETE DÜŞEN SOĞANA SARILIRMIŞ!...

* * * Kul MURTAZA * * *

 

*** YÂ RABB! BİZİ NÂÇÂR EYLEME! ***

 

Rabbimiz kimseyi çâresiz bırakmasın. Her kim neye muhtaçsa ona onu versin. En önce akılsızlara akıl versin de ne kendilerine, ne âilelerine ve de özellikle vatanlarına zarar vermesinler; ya da yanlış yolda olduklarının farkına varsınlar. 

 

"KAMÛNUN HÂLIKI BİRDİR;

NEDEN BÂZISI KÂFİRDİR?

BU NE HİKMET, BU NE SIRDIR?

BİLEN GELSİN BU MEYDÂNE!"

 

Yüce Mevlâ kamûyu Hakkı hak bilip ittibâ, bâtılı bâtıl bilip ictinâb eden ve bu meyânda her gün daha bir güzele gidenlerden; son tahlilde lütf  u keremiyle cennet ve cemâlle müşerref olup sevdikleriyle berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşanlardan eylesin; Âmîn  diyor, cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

 

Anasayfa