HAYÂTLAR, MEMATLAR, TERCİHLER...

NURİ KAHRAMAN2023-04-27 09:47:06

 

Hayat devam ediyor. Nisan Ramazandı, Mayıs seçim. Hayât hep bir seçimler silsilesidir zâten. Her attığımız adım seçtiğimiz bir yöne doğrudur. Geliniz görünüz ki, her attığımız adım, temel tercihimize uygun olmalıdır. Her yanlış adım sapma açısını genişleterek uçurumu derinleştirerek neticenin gayyâ olmasına sebebiyet verebilir Allâh CC korusun. Onun için hiç bir adım küçümsenmemelidir.

 

İŞTE SEÇİM; SEÇ HADİ BAKALIM!

 

İşte seçim. Memleket adına bir önemli dönemeç olduğu kadar inancımız noktasında da pek nâzik bir kavşaktır. Rabbimiz, dînine, diyânetine ve de memleketin menfaatine ters, yanlış tercihlerde bulunmaktan, her ne keyfiyetle olursa olsun küresel çetelerin, insanlık ve İslâm düşmanlarınin ekmeğine yağ niteliğindeki hareketlerden bizleri muhâfaza buyursun. ÂMÎN...

 

TERCİHTEN SANDIĞA, SEÇİMDEN EĞİTİME !

 

Bugün konumuz seçim değil diyeceğim ama, sizlere sunacaklarımiz da bir seçim ürünü sonuçta. İnşâllâh faydalı seçimlerdir de istifâdeye medâr olur.

Bilvesîle, tüm seçimlerimizin  kendimiz, milletimizin ve gönül coğrafyamızın, hattâ mazlum insanlığın hayrına olması temennîsiyle, eğitim dünyâsından güzel bir sahneyle sizi selâmlıyoruz.

 

ELİNDE BİR GÜL İLE BİR KIZ ÇOCUĞU...

 

Hâlis AKILLI Bey anlatıyor: Elinde bir gül ile bir kız çocuğu karşıladı bizi. Sonra mescide geçip akşam namazını kıldık. Salona girdik, bir de ne görelim? Salon, hıncahınç dolu. Ataşehir'de kimse kalmamış, efendimizin aşkına koşup gelmişler... Sunucular da dahil olmak üzere,  programın tamamı  roman kardeşlerimiz tarafından hazırlanmış. Ana okulu çocukları Allah'ın güzel isimlerini okuyorlar.

 

BURASI; ELMAS ROMAN MAHALLESİ...

 

Kızlar ayrı, erkekler ayrı topluca Kur'an okuyorlar. Şiir okuyorlar, ilahi söylüyorlar, salavat getiriyorlar. Ara ara, kara elmas roman mahallesi büyüklerinin, yapılan dini hizmetler hakkında söyledikleri övgü ve şükür dolu sözler videoyla gösteriliyor. 

 

HÂRİKA BİR TİYATRO SAHNESİ!

 

En son,  harika bir tiyatro izliyoruz. Acıklı, düşündürücü. Tiyatronun sonunda yanık bir ezan sesi. Kaymakam bey kulağıma eğilip diyor ki: Bu ezanı kim okuyor biliyor musun? Eski bir uyuşturucu kullanıcısı. ağlayasım geliyor, kendimi zor tutuyorum.

 

İNANILMAZ BİR GECEYDİ YAŞADIĞIMIZ!...

 

Ve inanılmaz bir gece yaşıyorum. Anlıyorum ki; emek verilince, samimiyetle istenince,  gönülden yapılınca, sevgi  esirgenmeden verilince; Rabbim neler neler gösteriyormuş.

 

KARA ELMAS KUR'AN KURSU...

 

 Kara elmas Kuran kursunu açan, gece gündüz demeden vaktini, emeğini, maddiyatını bu işlere harcayan başta Ataşehir kaymakamımız Zafer Karamehmetoğlu olmak üzere; Halil İbrahim Gözcü ve muhterem eşi, Selami Yalçın Hocam, Ramazan bey, Mehmet Gürdaş Beylere Ve isimlerini sayamadığımz ama canla başla destek olan herkese gönül dolusu teşekkür ve dua ediyorum. Allah örneklerini artırsın.

(Mehmet GÜRDAŞ)

 

DOYURUCU OLMASA DA DUYURUCU OLABİLİR Mİ ACABÂ?!

 

Zafer AKBAŞ'tan: Dr. Salih Selman anlatıyor..

23 yaşlarında..

Ayakları doğuştan tutmamış  değneklerle yürüyen bir genc geldi..

Kıl dönmesinden arka tarafı iltihap dolmuş...

Yarasına iğne yaptım bir taraftan temizliyorum... Bir taraftan da gence manevi birşeyler vermek ve  tebliğ yapmak istedim..

 

GÛYÂ TEBLİĞDE BULUNACAKTIM!

 

Çok ta neşeli bir genç... 

Hiç depresyon alâmeti yok..şikâyet yok. Dedim *"doğuştan mı böylesin?"*

*"Evet"* dedi..

*"Demek hiç  yürüyemedin..koşamadın oynayamadın..."*

Genç hiç duymamazlıktan geldi..

Sonunda dedim ki 

*"Herkes en ufak şeyde depresyona giriyor telefonum bozuldu diyor..kocam kızdı..Karım küstü..Altın fiyatları düştü.. Uçağım kaçtı diyor..Olur olmaz her şeyi dert ediniyor...Oysa sen hiç birşey demiyorsun"* deyince...genç;

 

BEN BURDAN GİTMEK İSTİYORUM!...

 

*"Ben buradan gitmek istiyorm, aletlerinizi toplayın, burada kalsın herşey"* dedi.

Ben de nedenini sorunca..

"*SEN RABBÎM İLE BENİM ARAMI BOZUYORSUN...

-HER ŞEYİMİ BANA VEREN RABBİM AYAKLARIMI VERMEMiŞ...BENi iMTiHAN EDİYOR...

-SÖZ VERDİM BEN RABBİME...

-ONU KiMSEYE ŞİKÂYET ETMEYECEĞİM.." 

 

ELİMDEKİ ÂLETLER DÜŞTÜ!...

 

5000 ameliyata girdim...

Hiçbir aletim elimden düşmedi...

Ama bunu duyunca elimdeki aletler düştü..

Ne zaman darlansam sıkıntıya düşsem...

"Hani doğuştan yürüyemeyen bir genç vardı ya onu hatırla.

Hiç birşeyi dert etmiyordu şikayet etmiyordu" derim.

 

ÎMAN İLE PARA; UNUTULAMAYAN DERS!...

 

Îmân ile para kimdedir bilinmez derler ya...

Nasihât edecektim...

Ama o gençten aldığım nasihati asla unutamıyorum...

 

***** ALLAH'ım SEN AFFET. *****

 

-HER ŞİKÂYETİMDEN

-HER HATAMDAN

-HER SABIRSIZLIĞIMDAN

-HER ŞÜKÜRSÜZLÜĞÜMDEN

-HER GAFLETİMDEN

-HER HADDİ AŞMAMDAN

-HER KULLUĞUMU UNUTMAMDAN..

-HER İSRAFIMDAN

-HER TEMBELLİĞİMDEN

-HER CAHİLLİĞİMDEN

-HESAPSIZ MAĞFİRET ET YARABBI... 

RAHMET ET SEN BİZLERE.. AMİN!... 

HAYIRLA KALIN [Cengiz KELE]

 

Evet dostlar. Belki hepimizin çokça dertleri var. Belki yarı cümlelerimiz şikâyet meyânında. Lâkin; bunlar çözüm değil. Şikâyet etmekle problem ortadan kalkmıyor. Meseleyi çözmek bâzen bir bakış açısına bağlı. Bardağın az da olsa dolu tarafına balmak mümkün meselâ.

Her neyse; dünyâda neler, neler oluyor. Kim ne derse desin; biz ülke olarak çok rahatız. Daha düne kadar Karadeniz'e bile terör yaylalarda geziyordu. Şimdi bunlar unutuldu. Şimdi dense ki, şehirde bir PKK'lı varmış, timler peşindeymiş; hemen şehirde bir panik havası eser. Şimdi bunlar unutuldu.

Milletimizin çok güzel bir sözü var; YİĞİDİ ÖLDÜR HAKKINI YEME!diye.

Söz uzuyor. 3.tercihe geçelim; ama ondan önce şunu da söyleyelim ki; 14 Mayıs'ta yapılacak seçimde bunu da göz önünde bulunduralım. Kim bu zulmü kendisine dert edinir de samîmiyetle açıktan ya da gizlice çözüm arayışı peşinde olur? Seçimde tüm bu boyutların sorumluluğu vardır. Bunu belirttikten sonra gerek şikâyet etmeden ve de sandığa gitmeden önce bizi çok düşündürmesi gereken paylaşıma geçebiliriz:

 

"ANNEMİ VE BABAMI YAKTILAR!"

 

Uygur Türkü genç:

"Annem ve kardeşlerim Çin'in yüzünden yanarak öldü.

Sesimi bugün ve burada duyuramazsam, ben ne yapmam lazım, güzel abi...

7 yıldır göremediğim annemin yanmış cesedinin fotoğrafını gördüm abi..."

Allah'ım! Devletimi ve Milletimi yeniden İlay-ı Kelimetullaha hadim eyle. Zalimin zulmünü durduran, mazluma kol kanat geren, dünyaya nizam getiren, Nizam-ı Alem'i yaşayan bir Devlet-Millet eyle bizi!

(Hâlis AKINCI)

 

O BİZDEN, BİZ DE O'NDAN!...

 

İşte geldik gidiyoruz. Yaşınız ne olursa olsun gidiyorsunuz. Hiç kimse dünkü yerde değil sonuçta. Gidiş bir yerlere doğru ama nereye? Dünyâyı böyle yaşayıp sikâyet etmek var, öyle yaşayıp sabr'etmek var. Rabbimiz dünyâya ibret gözüyle bakıp, son tahlilde biz O'ndan, O da bizden râzı olarak huzûruna gelmeyi ve de  sevdiklerimizle berâber Âlemlere Rahmet Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmayı nasîp eylesin; cümleye sevgiler-saygılar wes'selâm...

 

 

 

Anasayfa