Çok şükür; sükûnet, huzur ve gayretiyle berâber ayın adı, tadı ve rûhuna uygun dolu dolu bir Ramazan geçirdik. Havaların serinliğiyle bedenen de zorlanmadığımız bir oruç mevsimi yaşadık.
FARKLI CÂMİLER, RENKLİ SEYİRLER...
Şahsen, bize talebimiz bağlamında tevdî edilen görev günleri dışında da her akşam farklı yerlerde bulunma seyriyle hareketli ve de muhabbeten bereketli bir Ramazan geçirmiş olduk.
HAREKETTEN BEREKETE, RAHMETTEN NECÂTA...
İnşâllâh, zâhiren dolu geçen bu mevsim bâtınen de boşa geçmemiştir. Rabbimiz Erhamer'Râhimîndir. Rahmeti gazâbını geçmiştir. Kitâb-ı Kerîm'inde sık sık KENDİ NEFSİNE RAHMETİ YAZDIĞINI ifâde etmektedir.
Zâten Ramazan ateşi yakan ve sonu ODDAN NECAT olarak biten bir aydır.
RAMAZAN AFTIR, ÂFİYETTİR...
Allâh CC bizi affetmek istiyor. Öyle olmasaydı Ramazanı vermezdi zâten. Onda çok sırlar ve sürprizler var. Oruçlunun mükâfâtını ben vereceğim diyor. Müjdeler büyük. Rabbimiz rahmeti sonsuz. Bize de yakışan hep ümit ve de Allâh'a, afvedeceği noktasında hüsn-i zan beslemek. Âmennâ, değil mi sevgili dostlar?
BİZ O'NDAN, O DA BİZDEN RÂZI OLARAK...
Hep demez miyiz; ALLÂH KERİM diye. O hâlde diyor, bu ümit havasının heyecânıyle Ramazanın son günlerine dönüp oradan başlamak sûretiyle konuya giriyor, notlar düşmeye başlıyoruz.
Sondan bir önceki akşam, Ordu İmam Hatip Lisesi
99 MEZUNU 100 KİŞİ ve 10 BİZ...
1999 mezunlarının geleneksel hâle getirdiği iftar buluşması vardı. Bu organizasyonun 10'uncusunda 10 civarında hoca ve 100 civarında sevgili talebelerimizle bir aradaydık.
"Bizlerde emeği sonsuz öğretmenlerimiz" söyleminde ifâdesini bulan duygu ve düşüncelerle, dönem arkadaşlarıyla hasret giderme sâiki meyânında gerçekleştirilen bu vefâ hareketinden dolayı talebelerimize teşekkür ettik; Rabbimiz geçmişlerinize rahmet eylesin, sizlere de sevdiklerinizle berâber hayırlı uzun ömürler ihsan buyursun cümleleriyle duâlar ettik...
FİNCANDA ÇAY; MUHABBETE SAY!...
Ayrıca, ZERDEÇAL Restoran işletmesine, bir espriyle berâber çayı özel fincanla ikrâmları meyânında teşekkür ettik, tüm hizmet, ikram ve zerâfetleri için sevgilerimizi sunduk.
Son olarak ta; bilvesîle cümlenin bayramlarını tebrik ediyor; nice Ramazanlara ve nice böyle güzel, muhabbetli buluşmalara diyor; içten sevgilerimizi sunuyoruz.
BİRLİK-DİRLİK, MİLLET-MEMLEKET...
Rabbimiz birliğimizi, dirliğimizi, sohbet ve muhabbetlerimizi dâim ve kâim eyleyip bu minvâlde bir hayâtı tüm sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda sonsuz saadetlerle taçlandırsın duâsıyla berâber Âmîn diyerek programı nihâyetlendirdik...
SON TERÂVİH, İLK ENDERUN...
Oradan İbrâhim YÜKSEL Hoca'yla berâber Akyazı UHUD Câmii'ne geçerek
1444 Ramazanının son terâvihini orada Enderun usûlüyle kıldık. Bu yıl Ordu'da ilk uygulanan ve her hafta 4 ayrı câmide icrâ edilen Enderûna bu son akşamda tevâfuk etmiş olduk. İyiki de olduk. Gerçekten güzeldi. Rabbimiz tekrarlarına erişmeyi nasîp etsin. Emek verenlerden râzı olsun. Âmîn...
DERTLERE DERMAN, YARALARA LOKMAN...
Böylelikle son terâvihi Diyânet Eğitim Merkezinden Lokman Hoca'nın aşri ve Câmiin İmam-Hatibi Metin ERBAŞ Hoca'nın teşekkür konuşması, sevgiler-saygılar sunup nice Ramazanlar ve de Hayırlı bayramlar temennîsiyle noktalamış olduk. Rabbimiz nicelerine hep birlikte ulaşmayı nasîp eylesin... Âmîîîn...
BAYRAM SABÂHI, GÜLCEMÂL CÂMİİ...
Bayram sabahı namazı Ahmet Cemil Câmii'nde kıldık. Bayram boyu ilham perileri de bizimleydi. Onlardan birkaçını buraya aliyoruz;
******** EY ORUÇ! ******
Biz seni tuttuk dünyâda;
Sen de tut bizi ukbâda...
Kaymasın ayaklarımız; Kalmayalım yarı yolda!... ***Âmîîn wes'selâm***
(Nûri KAHRAMAN)
AREFEDE EYMÜR'DEN ŞAYIB'A ZİYARETLER...
Perşembe Arife günü Annem ve Yusuf Kerem oğlumla Eymür'e, geleneksel Yâsin tilâveti programına gittik. Yağmur dolayısıyla eski okul binasında icrâ edilen programa katılım yüksekti. Ardından mezarüstüne vardık. Oradan Şayıb'a, annemin köyüne geçtik. Orada da mezar ve akraba ziyaretleri yaptık.
BAYRAM NEDİR, NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?
Umudu, sabrı, sevgiyi ve vefayı unutana bayram muhabbetle gelir, hoş gelir, iyi gelir...
Bunca kapı kapanmış, önünde gidecek tek bir yol kalmamış olsa da bayram sabrın kıymetini bilen için açık nice kapının var olduğunu hatırlatır.
Bugün kızmak yok, bugün küsmek yok, bugün darılmak yok.
Bugün Hakk'ın nazarı var üstümüzde... Meğer değerini bilemediğimiz, bir tebessümü bile gösteremediğimiz ne çok insan varmış etrafımızda...
Şimdi birbirimize kavuşup hemhâl olma, yaralarımızı birlikte sarıp onarma vakti...
Pozla oluyorsa biz de kendimizi TOGG'LU sayabiliriz. Biraz TOKLU(!) gibi oldu ama, yanında fotoğraf çekinmek bile heyecan ve gurur verici. Bize bu kıvancı yaşatanlardan Allâh CC râzı olsun. Ecdâda liyâkat trendine giren Aziz milletimizin yolu ve bahtı açık olsun;
Rabbimiz İ'LÂ-YI KELİMETULLÂH hamlesinin bir parçası olan her gayreti üstün muvaffakiyetlerle netîcelendirmeyi lütuf buyursun...
NİYET HAYIR, ÂKIBET HAYIR diyerek yola koyulanları ele-âleme karşı mahcûp etmesin...
Âmîîîn, Âmîîîn, Âmîîn wes'selâm...
*** BAYRAM YARASI ***
Allâh için, Hak Hak deyû şakıyan
Dostunu, hem düşmanını tanıyan
Kullarından eyle bizleri Yâ Rabb;
Derdi olup yarası hep kanıyan...
(Nûri KAHRAMAN)
İNANANLAR, İNANMAYANLAR; BAYRAMLAR, SEYRANLAR...
Peygamberimiz İslam'ı tebliğ ettiği zaman bütün inanmayanlar ellerinden geleni yaparak Allah'ın nuru İslam'ı ve Kur'an'ı yok etmek için uğraştılar. Allah Teâlâ aşağıda arz ettiğim ayetleri indirmişti.
Tarih boyunca İslam düşmanları hep aynı uğraşı verdiler. Bu gün de ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde seslerini yükseltip, bütün gayretleriyle İslam'ı, İslam'ın hükümlerini kaldırmak, Müslümanları yeryüzünden kazımak için her vasıtayı kullanarak, maddi ve manevi top yekün bir savaş vermekteler. Kendilerine müslüman diyen bir takım kişi ve kuruluşları da yanlarına almışlar, hedeflerine emin adımlarla yürüdükerini zannediyorlar.
Hükmü kıyamete kadar devam edecek olan Allah Kelamı Kur'an'ın arz ettiğim âyetlerinde şöyle buyruluyor:
Tevbe 9.32: Allah'ın nûrunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nûrunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.
Saf 61.8: Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.
BİZİM GÖREVİMİZ:
MÜSLÜMAN VE MÜMİN OLARAK, CÂN-U GÖNÜLDEN
BÜTÜN KUR'AN ÂYETLERİNİ İŞİTTİK, İNANDIK VE İTAAT ETTİK;
RAB OLARAK ALLAH'TAN;
DİN OLARAK İSLAM'DAN;
RASÜL VE NEBİ OLARAK MUHAMMED SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM'DEN;
KİTAB VE DÜNYA-ÂHİRET REHBERİ OLARAK KUR'AN'DAN
RAZI VE HOŞNUD OLDUK, DİYEREK;
ALLAH'IN, BÜTÜN İNSANLIK İÇİN GÖNDERDİĞİ İSLAM'I ÖĞRENİP YAŞAMAK,
YAŞANMASI İÇİN EN YAKINLARIMIZDAN BAŞLAYARAK BÜTÜN İNSANLIĞA ÖĞRETMEK,
BÜTÜN SALDIRI VE SALDIRANLARA KARŞI
OLANCA GÜÇ VE KUVVETİMİZLE, GEREKTİĞİNDE SAVAŞ DA DAHİL HER TÜRLÜ İMKAN VE VASITALARI KULLANARAK CİHAD VE MÜDAFAA ETMEK,
BUNUN İÇİN İSLAM, KUR'AN VE RASULULLAH'IN SAHİH SÜNNETİNDE SARSILMAZ BİR KALE GİBİ BİR, İRİ VE DİRİ OLUP HER ŞEYDEN DAHA YÜCE OLAN RABBİMİZİN RIZASINI KAZANMAK YOLUNDA
BİRBİRİMİZLE YARDIMLAŞMAKTIR.
ALLAH YÂR VE YARDIMCIMIZDIR. MUVAFFAKİYET VE ZAFER DE YALNIZ O'NDANDIR.
SELAM DUA VE MEHABBETLERİMLE ALLAH'A EMANET OLUNUZ SEVGİLİ KARDEŞLERİM.
2 Şevval 1444 / 22.04.2023 (Aydın İŞBAKAN- Emekli Müftü)
NİCELERİNE ULAŞMAK ÜMÎDİYLE...
Nicelerine hep birlikte tekrar tekrar ulaşmayı bizlere lûtfetmesi niyâzıyla cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...