Netîcede olay azille noktalandı. Ama çok öğretici oldu. Maalesef Ordu'da vâkıa bu. Öteden beri böyle. Var olanlar varlar; öncekiler daha uğramıyor. Kimse olaya aynı ordunun bir nöbet değişimi olarak bakmıyor. Herkes ayrı Ordu, ayrı grup. Çete demeye dilim varmıyor. Kim seçilirse ya da bir şekilde oraya gelirse, parti kapanın elinde kalmış oluyor. Menfaatin bittiği yerde bir bakıyorsun dâvâ mâvâ hak getire. İşte; buradan doğru Cumhurbaşkanımıza seslenme cür'eti!
İLTİFATIN HAZMI, TEHDİDİN CEZMİ...
Ama demek ki, bunlara çok değer verilince kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannettiler herhâlde. Ben buradan şunu anlıyorum ki; herkes iltifatı da hazmedemiyor; kaldıramıyor yâni. İşte sonuç ortada.
SÜRECİN ÖNCESİ, TÂRİHİN SONU...
Her neyse, sürecin sonucu belli. Biz öncesinden başlatarak târihe not düşme gayretinde olacağız.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA ANCAK!...
Önce Orducu.com 'un haberini hatırlayalım:
"Pazar günü YSK’ya Milletvekili Aday listesinin teslim edilmesinden sonra AK Parti Ordu İl Yönetiminde de tartışmalar başladı. Açıklanan listeye tepki gösteren AK Parti İl Başkanı Halit Tomakin, “Sayın Cumhurbaşkanımıza ancak buradan seslenme şansım var çünkü sesimiz ulaştırılmıyor.
ORDU HALKI MI, TOMAKİN HALKI MI?
Ordu halkı aday listelerimize çok ciddi bir şekilde itiraz ediyor” diyerek istifanın eşiğinde olduklarını söylemişti.
BENİM PARTİM, BENİM FİKRİM, BENİM ADAYLIĞIM!
Toplantıda konuşan İl Başkanı Halit Tomakin’in helallik istediği öğrenilirken, “Benim fikrimin öneminin olmadığı yerde bulunmam mümkün değil.” dediği öğrenildi.
NE KARARA SADÂKAT, NE DÂVETE İCÂBET!...
Bu arada Genel Merkezin Pazartesi günü saat 11’de Ankara’da Genel Merkez’de olmasını istediği İl Başkanı Halit Tomakin, bu davete icabet etmediği öğrenildi.
Öte yandan AK Parti Milletvekili Adayları için Salı Ankara’da Aday tanıtımı yapılacak.
ÜSTÜNE ÜSTLÜK; BİR DE PROTESTO!...
Ordu İl Başkanı Halit Tomakin ve İl yöneticileri Ankara’daki aday tanıtım toplantısını protesto etme kararı aldıkları katılmayacakları öğrenildi.
NEYSEKİ DİĞER TEŞKİLÂTLAR GİTTİ...
Ordu’dan AK Parti’nin seçim beyannamesinin açıklanacağı ve milletvekili adaylarının tanıtılacağı toplantıya Ordu’dan katılmak üzere AK Parti belediye başkanları, ilçe teşkilatları, kadın kolları ve gençlik kollarından oluşan bir heyet Ankara’ya gitti.
"İSTİFÂNIN EŞİĞİNDEYİZ!..."
Sondakika.com haberi ise şöyle:
"AK Parti Ordu İl Başkanı Halit Tomakin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi: İstifanın eşiğindeyiz!..."
BİR MEKTUP, KIRK YORUM!
Bu gelişmeler üzerine Ordu'nun mûteber siyâset yorumcularından Özcan GÜRSOY sosyâl medyada Hâlit TOMAKİN'e şöyle seslendi:
"HALİT BAŞKAN; HÂLİT BAŞKAN:
1. İstifa edebilirim denmez. İstifa edilir...
2. Hele hele "Bor"un pazarı geçtikten sonra istifa hiç mevzu bile edilmez ve sonuç kabul edilerek ülkemiz için böyle hayati dönemdeki yüzyılın seçimi mahiyetindeki bir seçim için ancak var güçle çalışılır. Kaldı ki böyle bir durumda istifanın ancak rakip partilere yarayan ve oy kaybına neden olacak negatif bir etki yapacağını ilden sorumlu bir başkanın gayet iyi bilmesi de gerekir.
3. Genel merkeze ve Reise ulaşamamak, hele hele il vekil adaylarının tesbiti gibi il için çok önemli bir hususda dahi böyle bir serzenişte bulunmak tam anlamıyla bir acziyet ifadesidir. Bu konu çok daha önceden halledilmesi gereken bir durumdu.
3. Şikayetçi olunan vekil adaylarının il dışından olduğu iddialarına gelince... Mevcut vekiller Ordulu idiler de çok mu Ordu ile ilgilendiler. Reisin hatırı olmasa seçilebilirlermiydi. Parti tabanı bu vekilleri çok mu benimsedi. Buna itirazınız olmuyor ve birlikte 5 yıl çalışıyorsunuz, ancak Reis şimdi Ordulu olmayan bir bakanı listeye koydu diye ve iş işten geçtikten sonra istifa müessesesini gündeme getiriyorsunuz. Bir eski bakanın Reis nezdinde tanınır olmasını ve Ankara bürokrasisini biliyor olmasını bir artı değer olarak görüp buna göre birlikte çalışmayı denemek daha iyi olmaz mıydı.
3. 2. Sıradaki aday Trabzonlu değil, tam bir Ordulu'dur, Orduda doğup büyümüş, Orduda tahsilini yapmış bir insandır. Bu kişi hakkındaki bilgi kirliliğine alet olmak yerine bunu kamuoyu nezdinde düzeltmeye çalışmak bir il başkanı olarak daha doğru bir hareket tarzı olmazmıydı.
Kaldı ki daha önce Ordu kökenli olmayan vekilimiz de olmuştu ve buna hiç bir itirazımız olmamıştı..
4. Parti ve Ordu kamuoyu nezdinde tabanı ve kabulü çok daha yüksek olan bir Engin Tekintaş, bir Eyüp Fatsa gibi isimler için Genel merkezde hangi baskıları oluşturdunuz veya dik durarak ısrarcı oldunuz. Böyle durumlar çok daha önceden halledilmesi gereken hususlar değilmiydi. Ayrıca Hilmi beyin Genel merkez ve Reis nezdindeki ağırlığından ne kadar istifade edildi ve/veya bu listelerde Hilmi beyin bir etkisi ve rolü olmuş mudur veya ne yönde olmuştur, kendisiyle nasıl bir koordineniz olmuştur, kamuoyu bunu da merak etmektedir.
5. Sayın başkan.. Bu seçim öyle sıradan bir seçim değildir. Ülkenin var olması ve olmaması seçimidir. 15 Temmuzda yapılamayan ve başarılamayan dış müdahalenin, muhalefet üzerinden bu defa seçim yoluyla yapılmaya çalışıldığı bir seçimdir. Biden'ın bunu bizzat ifade ettiğini sağır sultan bile biliyor. Bu seçim Fetö ve ABD ile Türkiye arasındaki bir seçimdir. Bu durumu dikkate almadan veya alamadan sırf isimler üzerinden konuyu şahsileştirerek basite indirgemek fatal bir hatadır. İstediğimiz gibi bir liste olmayabilir. Bence de çok daha iyisi olabilirdi. Ama olmadı. Bu durumda yapılacak olan doğru hareket tarzı, İl yönetimi, eski yönetimlerdeki isimler, kadın ve gençlik yöneticileri, listeye giremeyen aday adayları, ilçe yönetimleri, belediye yönetimleri ve tabanla birlikte bir bütün oluşturarak azami sonucu almak için çalışmaktır. Kol kırılmış olsa bile yeni içerde bırakabilmek böyle bir durumda olabilecek en doğru bir harekettir tarzıdır.
6. Zaman, vakit geçirmeden yönetimleri toplayarak "durmadan yola devam" deme zamanıdır. Vakit ormandaki tek tek ağaçlara değil ormana bir bütün olarak bakma zamanıdır.
*Eski bir il başkan yardımcısı ve tecrübeli bir abiniz olarak dikkate almanız ümidiyle selamlarımı sunuyorum."
(Özcan GÜRSOY)
KIRKTAN SEÇMELER...
Bu paylaşıma gelen çoğu epey uzun yorumlar ise daha açık, kestirme ve net mesajlar içeriyor. İşte birkaçı; buyrun:
KOMUTAN, NE MÜBÂREK NEŞTER BU!...
Dursun ALTAŞ; Komutanım; neşteri Tam da kanayan yaraya vurdun, tebrik ediyorum...
Hüsnü YÜCEL:
SİZİ YÜREKTEN KUTLUYORUM...
Ahmet ÇAKIR:
Sizi vatan ve millet adına yürekten kutluyorum...
HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN!...
Yusuf KARATAŞ: Çok değerli komutanım Özcan bey çok güzel bir yazı gerçekleri ve doğruları yazmışsınız ben de aynen sizin gibi düşünüyor ve konuşuyorum. Bu seçim Türkiye'nin beka ve İstikbal seçimidir bunun başka hiçbir izahı olamaz. Lütfen herkes aklını başına alsın üzerine düşen görevi yapsın şerri güçleri sevindirmesin bilmem anlatabildim mi?
BÖYLELERİNİN AYRILMASI DAHA İYİ!...
Hâbil SÜMBÜL: Çay geçilirken at değiştirilmez.
Bu adam ya FETOCÜ yada başka planları olabilir. Bence yol yakınken ayrılması iyi olur. Çünkü Parti'ye ve seçimlere zarar verip oy kaybına sebep olabilir. Böyle söyleyen adamdan hayır gelmez. Nokta.
SANKİ BULUNMAZ HİNT KUMAŞI!...
Kemâl ÖNER: Sanki çok umurumuzda idi bulunmaz hint kumaşı olsan ne yazar ki. Sizleri AKP büyüttü siz ancak yük olursunuz...
BÖYLE GELDİ, BÖYLE GİTMEMELİ!...
Çok isâbetli bir yazı. Emeğinize teşekkürler. Bizim Ordu'da siyâsetin kalitesi bu. İl başkanı ve oluşturduğu kadronun derdi, dâvâsı başkanı vekil yapmakmış. Eğer hizmet olsaydı ve buna odaklanılıp bir performans gösterilseydi vekillik te kendiliğinden gelirdi. Ordu'da yırtıcılığıyla partiyi sürükleyip derleyerek birlik-berâberlik, hizmet ve parti ne demek onu gösteren biri olabilseydi bu serzenişler yaşanmazdı. Kimse demiyor ki ben bu partinin performansına ayak uydurabildim mi, kendimi ispat edebildim mi? Bu her serzeniş sâhibi için geçerli.
Ya da şöyle diyelim; hangi serzeniş sâhibi kendisinin bakandan daha önde olduğunu söyleyebilir ya da İbrâhim Ufuk Bey'den? Kaldıki halk nezdinde dikkat çekici bir görüntü sergileyemeyen teşkilâttan birisi, çok kritik bu seçimde hangi heyecanı sağlayabilecekti?
Bir de; üstüne üstlük, yukardan gelen kararı beğenmeyip, bulunmaz hint kumaşı havalarına girmek. Şimdiye kadar yukardan gelen herşeye evet deyip te işinize gelmeyince ya da şahsî menfaatinizle ilgili olunca dirsek göstermeye kalkıyorsunuz. Böyle dâvâ adamlığı olmaz. Böyle adamlarla da dâvâ yürümez. Eğer Ak Parti bir dâvâ partisiyse özellikle kilit yerlere hasbî adamlar bulmak zorunda. Yoksa en kritik zamanda, keyfine halel geldiğinde çamura yatar. Şimdi seçime 1 ay kalmış. Bu hareketler olacak şey mi; Ordu'da öteden beri tat tuz olmaması işte böyle bir kapasite ve de mantalite sorununun bulunması dolayısıyladır wes'selâm..."
(Nûri KAHRAMAN)
YORUMLAR ÇOK, MAHÂL YOK...
Daha çok yorumlar var. Bu kadarıyla yetinelim. Zîrâ isâbetli yorumlardan geçemediğimiz için yazı oldukça uzadı zâten. Onları da değerlendirmek isteriz ama, yeni başkanbatamalarıyla berâber bunların da bir haber değeri kalmadı. Gündemler çok hızlı değişiyor.
ESKİ BAŞKANLAR, YENİ ÜMİTLER...
Yeni başkanların hayırlı, başarılı ve tüm insanları kucaklama fikriyâtı ve çabasında olmaları temennîsiyle seçimin yeni bir fetih tarihi olarak tecellîsini Cenâb-ı Hak'tan niyâz ediyor, Ramazan'ın bereketinin Nîsanımıza olduğu kadar Mayısımıza da yansıması ve de coğrafyamızın geleceğe daha bir güvenle bakacağı sonuçlar lûtfetmesi ümîdiyle cümleye sevgiler-saygılar sunuyor, hayırlı günler diliyoruz wes'selâm...