Ramazan tüm gönül coğrafyamızda, yaraların sarılması, Kudüs'te işgâle direnmeler, Doğu Türkistan gibi kimi kangren olmuş ızdıraplarımızla berâber masîrince devâm ediyor. Ümmetin bir yanı da her yıl biraz daha iyiye evrildiği âşikâr şartların elverdiği bahar havasını, diğer bölgelerdeki kışlara karşı hazırlık meyânında moral, motivasyon, heyecan yerinde olarak, alabildiğince derinlikle, olabildiğince toparlanarak ve kaynaşarak değerlendirmeye çalışıyor.
ESKİ DEVİRLER, YENİ İMKÂNLAR...
Rabbimiz; bizim yaşadığımız eskilere nazaran imkânlar ve renk noktasında ferah fahur Ramazanları yaşamayı tüm dünyâdaki kardeşlerimize nasîp eylesin. O hedef yolunda öncü rolü bulunan ve i'lâ-yı kelimetullâh söylemini tekrar hayâta geçirme azim ve gayretindeki milletimizin de yardımcısı olsun... Âmin...
YENİ KAMUSAL ALAN; DOLAN BABAM DOLAN!
Sosyâl medya artık yeni kamusal alan ya; biz de bu alanda dolaşırken karşılaştıklarımızdan kimisini sizlerle de paylaşmayı kendimize görev addediyoruz. Bunu toplumun renkleri olarak görüp kendimizce çeşnili bir buket oluşturup sunmaya çalışıyoruz.
İNŞÂLLÂH BEĞENİRSİNİZ; BUYRUN:
İşte başlıyoruz; ilki 70'li yıllarda İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde berâber okuduğumuz devre arkadaşımızdan:
"BANA SENİ GEREK, SENİ..."
"Sevgili Dostlarım: Gününüz Ramazan aydınlığı, İbadetleriniz makbul olsun.
Bugün Ramazan ayının on beşidir. Kaldı bir on beş gün. Rabbim tamamlamayı nasib eylesin.
İbadetler üç maksatla yapılır;
1. Cennet ümidiyle. Mümin der ki: Ben cennete gitmek için ibadet ediyorum. Doğrudur.
2. Başka Mümin der ki. Ben cehenneme gitmemek için ibadet diyorum. Yani (Cehennem korkusundan ötürü.) doğrudur.
3. Ne cennet ümidi, nede cehennem korkusu İçin değil SIRF ALLÂH RIZASI İÇİN ibadet ediyorum der.
Bu da doğrudur. Lakin, 1. ve 2. den daha makbul olanı SIRF ALLAH RIZASI İÇİN ibadet etmektir.
CENNET CENNET DEDİKLERİ...
Hani, YUNUS diyor ya:
"Cennet cennet dedikleri; bir kaç köşkle bir kaç Huri
İsteyene ver sen ânı, Bana seni gerek seni.
Yunus dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni..."
diyen Yunusça bir ibadet. İşte bu seviye, (anlayış) ibadetin en makbul olanıdır. Allah Teala Beyyine suresinin son ayetinde: Radıyallahu anhüm ve radu anh. Mealen:
"ALLAH onlardan razıdır, onlar da ALLAH'tan razıdır. Bu, Rabbından korkan kimse içindir.''
SAMÎMÎ EDÂ, DÜRÜST TAVIR...
İşte dostlarım; doğru olan, hakikat dediğimiz kulluk seviyesi budur. Rabbim cümlemizi muvaffak eylesin. Selam ve muhabbetle kalın."
(Fahreddin CÖMERT)
NE GÜZEL MUHABBETLER...
Asma Köprü Derneğinde arkadaşlarla güzel bir Ramazan akşamı geçirdik. İslâm coğrafyasından gelen Müslüman gençlerle iftar ettik ve terâvih namazı kıldık. İrfan Sohbetleri bölümünde de eski öğrencilerim ve gayretli arkadaşlarıyla sohbet ettik.
(Muhammed İMAMOĞLU)
YAKLAŞIK BİNSEKİZYÜZ KİŞİ...
Necmeddin ERBAKAN Üniversitesi Ahmet KELEŞOĞLU İlâhiyat Fakültemizde yaklaşık 1800 kişi ile iftar ettik. Başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Cem ZORLU ve Konya İl Müftümüz Prof. Dr. Ali ÖGE olmak üzere tüm misafirlerimize teşekkür ederiz. Öğrencilerimizi çok özlemişiz, çok mutlu olduk. Ayaklarınıza sağlık, nice güzel hayırlı günlerde buluşmak üzere. Daha başka fotoğraflar da paylaşacağız inşallah.
(Prof. Dr. Kâmil GÜNEŞ İlâhiyât Fakültesi Dekanı)
CÂMİ ARKADAŞLIĞI CENNET ARKADAŞLIĞI OLSUN...
Rabbimiz rızâsına muvâfık dostlar
Birbirinin elinden tutup Efendimiz SAVin komşuluğunda buluşmaya götüren dostluklar;
Eğer varsa böyleleri; kıymetini takdirler
Nasîp eylesin;
ELVEDÂ ELVEDÂ ELVEDÂ YÂ ŞEHR-İ RAMAZAN
desek te, -ki artık yarıyı geçtik, bu süreçteyiz- Ramazanla ve onun kazandirdiklariyla gönül bağımız sürsün inşâllâh wes'selâm...
(Nûri KAHRAMAN)
DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ YOK!...
Memleketin Ramazan eksenli dînî atmosferi bu. Ancak bir de yerel, ulusal ve küresel siyâset noktasından yaşanan olaylara bakınca iç açıcı olmayan durumlar da var ki bunlar da oluyor, olacak. Dikensiz gül bahçesi yok! Görev olacak, hedef olacak; oraya doğru gidilecek. Sonuçta; dünyâ imtihan dünyâsı. Onlar direnecek, boz yardıma koşacağız. Herkes kazanacak. Zafere erdiğini zaman da her iki dünyâda da kazanmış olacağız.
KUDÜS ÂCİL; YA DOĞU TÜRKİSTÂN!?
Gün îtibârıyle en âcil konu Kudüs. Doğu Türkistan daha da kötü. Oradan ses de gelemiyor. Feryat olmadığından değil. Çığlıklar bile mahbus bulunduğundan. Her şey Sana mâlum Yâ Rabb. Onlara yardım eyle. Bizlere de yardım edebilme imkânına erişmeye yardım eyle... Âmîn, Âmîn, Âmîn...
DIŞ ÖYLE DE, İÇ İYİSİ Mİ?!...
Gelgelelim; gönül coğrafyamız ve tüm dünyâdaki kardeşlerimizin durumu göz önünde ve gerek içte gerek dışta iyileşmeler için ciddî gayretler ortadayken, geçmişin unutulup olan-bitenlerin hiç umursanmaması gibi bir idrâk körlüğü sözkonusu.
ŞAŞI BAKIŞLAR, YANLIŞ AKIŞLAR!...
En acısı da, bu sıkıntıları yakın geçmişte birebir yaşamış yakın çevrede bu şaşı bakışların bulunması.
İşte bu hususta da Burdur'lu, yine İstanbul YİE'den bir başka devre arkadaşımızın bu noktadaki serzenişi:
BİR MÜNÂFIKLARA BAK, BİR DE BURAYA?!
Münafıkları takdir etmemek elde değil. Adamlar dâvâ sözkonusu olunca ayrılıklarını bir bir bitirip birleşiyorlar. Acı olan; birlikte rahmet, ayrılıkta azap olduğu inancımızın gereği olduğu halde hizip olmaya devam ediliyor. Rabbim bu mübarek ay ve günler hürmetine şuur ve muhasebe yeteneği versin.
(Hasan İNAN)
BAŞIMIZA TAŞ YAĞACAK!
Nasıl müslümanız yazıklar olsun kafir mescidimize girmiş dipçikle din kardeşini dövüyor biz kınıyoz yazıklar olsun dünya müslümanlarına yazıklar olsun müslüman yöneticilere bir avuç israil meydan okuyor dünya müslümanlarına yazıklar olsun bizim şov yapan hocalarımıza başımıza taş yağcak
(Sâlih BURKAÇ)
MEKKE ÎMÂNI; SEMERKANT İRFÂNI...
Çâre öze dönüş. Çâre bize dönüş. Aslımıza dönüş. Asıla dönmeden fasıl düzelmez. Burası çok derin bir boyut kazandı. Kafkasya tekvücut olmadan ve Türkiye etrâfında kenetlenmeden ne doğuda ne batıda, ne kuzey ne de güneyde bu aziz milletin tatmin olacağı sonuçları elde etmek mümkün olabilir. Onun için geçmişiyle, geleceğiyle, rûhu ve de bedeniyle Semerkant önemli bir isimdir. İşte bunun için; buyrun:
BEKİR OĞUZBAŞARAN, BURHANEDDİN KAPUSUZOĞLU...
Ömrüne bereket, aziz Bekir Oğuzbaşaran bey üstadımızdan bir dilbeste, yâhut gönül mülküne dâir bir tuhfe-i Ramazâniyye:
* * * * * SEMERKANT * * * * *
- Burhanettin Kapusuzoğlu'na-
Adını duyar duymaz kalbimde bir ısınma
İstanbul'um; bunu duyunca sakın alınma...
***
İpek Yolu ortasında yükselen bir cennet
Zenginliği, rızkın onda dokuzu ticāret
***
Devâsâ eserleri, İslâm Mîmârîsi'nin
Hayranlıkla dolarak medhallerinden girin
***
Eski Roma kadar kadîm bir şehir Semerkant
Orta Asya'da sahrâ ortasında vâhâ kent
***
Gezip görenler orda, zaman durmuş sanıyor
İki bin yedi yüz yıllık târîhe kanıyor
***
İslâm Medeniyeti'nin on şehrinden biri
Emîr Timur tarafından yapılmış taht şehri
***
Târîh boyunca cezbetmiş nice cihangîri
Yakılıp yıkılsa da külünden kaknüs gibi...
***
Türbeler, medreseler, câmiler ihtişamlı
Nice saltanatlar sönüp gitmiş, gün akşamlı
***
Mâverâünnehir'den doğan İslâm Güneşi
Buhârâ ile birlikte bulunmaz bir eşi
***
Uluğ Bey'in orada kurduğu rasathâne
Kendi çağı içinde yeryüzünde yegâne
***
Çağları aşarak bugüne gelen yapılar
Girildiğinde cennete götüren kapılar
***
Semerkant, bir ilim, irfan, hikmet, sanat şehri
Medâr-ı iftihârımız, mâneviyât şehri
***
Çağ, İslâm'ın yeniden dirilişine gebe
Nur topu bir doğum olacak, hani ya ebe?
(Bekir OĞUZBAŞARAN)
*** NUR TOPU GİBİ BİR DOĞUM...***
Evet dostlar, muhterem şâirimizin ifâdesiyle, nur topu gibi bir doğum. Bekliyoruz. İnşâllâh, hem de yakında.
AKINCILAR AKINDA, GÜZEL GÜNLER YAKINDA...
Bunun için diyoruz ki; öncelikle tüm bu hayâllerimiz noktasında hayâtî öneme sâhip önümüzdeki seçim başta olmak üzere Rabbimizin aziz milletimizin böyle kritik merhalelerde dâimâ yardımcısı olması niyâzıyla yalvarıyor, Ümmet-i Muhammed'i daha güzel, en azından kürre-i arzda ehl-i îmân kardeşlerden kimsenin işkence görmediği günlere eriştirmesi ve bizlere bunu tez zamanda görmeyi müyesser kılması temennîsiyle cümleye sevgiler-saygılar, sevdikleriyle idrâk edeceği sonsuz mutluluklar wes'selâm...