Müslümanlar tarafından özlemle beklenen 11 ayın sultanı, Ramazan ayına hep birlikte bir kez daha kavuştuk.
Bir yılın içinde ki; Ayların en kutsalı, Maneviyat ve huzur dolu, Ramazan ayına kavuşmanın mutluluğu içindeyiz.
Müslüman alemi için en önemli ibadetlerden biri olan oruç da bu ayla birlikte başladı. Sahur, iftar, teravih gibi Müminlerin buluşacağı zamanlara eriştik.
Ramazan ayının iki önemli unsuru vardır. Bunlardan biri Kur'an ki O, Ramazan ayında indirilmiştir. Diğeri ise oruç ibadetidir. Bir ay boyunca bu iki halkaya tutunmak suretiyle tasavvurun, düşüncenin, duygu ve davranışların doğru bir şekilde imar, ihya ve inşa edilmesi mümkün olacaktır.
Oruç tutarak ruhen zenginleşeceğimiz, bir ay sonunda da bayram şenliğe çevireceğimiz o süreç, onbir ayın sultanı Ramazan’ın ilk teravih namazı 22 Mart Çarşamba günü kılınacak 22 Mart’ı 23 Mart’a bağlayan gece sahura kalkılacak aynı günün akşamı iftar edilecektir.
Oruç, teravih namazı, fitre ve mukâbelelerin okunması ve Kuran-ı Kerim’in hatmedilmesi gibi ibadetlerin ifa edildiği, ihtiyaç sahiplerine her zamankinden daha fazla gözetildi bu ayda, kuran-ı Kerim’de “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildiren Kadir gecesini 17 Nisan gecesi idrak edecek, Ramazan bayramı 21 Nisanda başlayacaktır.
Oruç ibadeti: imsak vaktinden akşamleyin iftar vaktine kadar Allah rızası için, bilinçli olarak yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır.
İftar vakti sabah namazının girdiği vakittir, iftar vakti ise oruç yasaklarının sona erdiği vakittir güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının kılınması vaktidir.
İslam alemi için kutsal olan Ramazan ayının önemi, Kuran-ı Kerim'in, bu ay içerisinde indirilmiş olmasının yanında, bin aydanda hayırlı olduğunu bildiren kadir sûresinden öğrenmekteyiz. Kadir gecesi ramazan ayının içinde gizli olduğunu bildiren ülamalar olduğu gibi, çoğunluğunun görüşüne göre kadir gecesini 27.gecesi olarak kabul edilmiştir.
Dualarımızı daha da çoğaltacağımız mübarek üç ayların feyizli ve bereketli iklimindeyiz. “Bin aydan hayırlı” Kadir gecesini içinde barındıran Ramazan-ı Şerif’e erişme dua ve heyecanındayız. “Recep ekme, Şaban sulama, Ramazan mahsul ayıdır” der.(Zünnûn Mısrî. İmdi)
Özellikle bu aya erişen hayatına yeniden yön bir düzen verilmeli günde beş kez bizi huzur’a taşıyan namazlarımızı daha bir huşû ve hudû ile kılma mevsimidir. Yağmurun nasıl sağmak sağanak yakıp doğayı yıkayıp temizlediği gibi Ramazan bereketli bir aydır.
İslam'ın beş şartından biri olan Ramazan, oruç ile anlam bulur. Oruçlarımız her şeyden önce bir sabır, irade ve merhamet eğitimidir. Bizi iştah ve hevesin, gayri meşru istek ve arzuların esiri olmaktan koruyan birer kalkandır. Bunu Kur'an'ı Kerim şöyle ifade etmektedir: "Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı". "Oruç, sayılı günlerdedir. İçinizde hasta veya yolculukta olanlar başka günlerde tutabilirler.(Bakara Sûresi 183/184) Hadisi şerifte ise, "Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’ tan bekleyerek orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari, İman 28, Savm6)
Ramazan ayı aynı zamanda resetlenme ayı olmalı kötü alışkanlıklara son verme, iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Ramazan sayesinde hayırlı işlerde yarışır, iyiliğe yatırım yapar, kötü sözden ve amelden uzak dururuz. Birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı gönülden hissederiz. Aramızdaki sevgi ve saygı bağları güçlenir. Bu ayda yapılan ibadetlerin, iyiliklerin, hayırların sevapları ve mükâfatları diğer aylara nazaran daha fazladır. Olur.
Ramazan ibadettir, her akşam kılacağımız teravih namazları süsüdür, berekettir, addır, mağfirettir. Ramazan, tattır, kulluktur, hayır ve hasenattır. Allah'ın bize verdiği nimetlerin değerini anlamamızı sağlar. Sayısız nimet için şükretmemize vesile olur. Yeme-içmeden uzak kaldığımızda, yoksulun halini anlayarak, ihtiyaç sahiplerini unutmamamızı onlara el uzatmamızı hatırlatır.
Heleki deprem bölgesindeki evi ocağı olmayan
Kardeşlerimizin ihtiyaçlarını giderme yaralarına merhem olma konusunda yardımcı olmaya çalışalım
Ramazan ayı gelmiş geçmiş kötü alışkanlıklara son verme ayıdır iyiden, güzelden yana yeni sayfalar açma fırsatıdır. Bir hadisi şerifte peygamberimiz Sav". Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi terk etmezse, Allah'ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur."[Buharı 1903]
Orucun manen bozulmaması için yapılmaması gerekenler: Oruçlu iken yalan söylenemez, gıybet edilemez başkalarını rencide edilemez, küfür edilemez v.s. bunlara riayet etmezse zaten o kişi oruç tutmuş olmaz.
Oruçlu insan imkanları nispetinde abdestli olmaya gayret gösterilmelidir. Oruç i ama insanı insanlık mertebesinden meleklik mertebesine ulaştırır. Oruç, oruç tutan kimseyi sabra ve tahammüle alıştırır. Oruç, yoksul ve fakirlerin durumunu hatırlatır yardım etmeyi sağlar. Oruç, oruçlu ile kötülükler arasında bir perdedir. Oruç, oruçlu için şifa, rahmet ve sıhhat kaynağıdır.
Oruç, tutan kimsenin cehennemden âzadına ve cennete girmesine vesiledir.
Netice olarak mademki saatlerce aç, susuz ve bağzı şeylerden mahrum kalıyoruz orucu gereği gibi tutalım, Orucun sıhhatine aykırı hareketler yapılması durumunda kendimize eziyet vermemiş oluruz. Oruç, bu riya ve gösterişin en az karışabileceği bir ibadet olduğu için sevabı en fazla olan ibadetlerden sayılmıştır ve kazancını saymakla bitiremeyiz. Peygamber (sav) efendimiz şöyle buyurmuştur; Allah-u Teâlâ buyurdu ki: "Ademoğlunun işlediği her hayır iş kendisi içindir. Fakat oruç öyle değildir. Oruç sırf benim için yapılan bir ibadettir. Onun mükâfatını da ben veririm.” Herhangi biriniz oruçlu olduğu zaman artık kötü söz ve fiil yapmasın. Düşmanlık da yapmasın. Eğer bir kimse ona söver yahut onunla dövüşürse, derhal: “Ben oruçlu kimseyim.” desin. Öyleyse geliniz dilimizi, kalbimizi, tefekkür dünyamızı ve bütün hayatımızı Ramazanın ve orucun getirdiği güzelliklerle buluşturalım. Kur’ân-ı Kerimi okumaya ve okuduğunu anlamaya her zamankinden daha fazla vakit ayıralım. Yıpranan gönül ve zihin dünyamızı Kur’ân’ın nuruyla tamir edelim. Oruçlarımızı şuûrla tutalım. Yalnız midemize değil dilimize, elimize, gözümüze, gönlümüze velhasıl bütün uzuvlarımıza bizleri tüm kötülüklerden koruyan bir oruç tutturalım. Oruç tutan kişinin Allah katında ne kadar makbul olduğunu bir hadisi şerifte şöyle buyurmaktadır
Muhammed’in canı elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağzının kokusu Allah indinde misk kokusundan daha hoş ve daha temizdir. "Oruçlunun sevinip neşeleneceği iki sevinci vardır. Birisi iftar vakti orucu bozduğu zaman, öbürü de Rabbine kavuştuğu zaman orucun mükâfatı ile sevinir. (Ebu Hüreyre)
İmsak vakti zamanı. Tan yerinin ağarması vaktidir. Yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip orucun başlaması vaktidir.
Bu mübarek Ramazanda Ezanın özgürlük çağrısıyla dirilmemize, abdestle maddi-manevi arınmamıza, istikbali kıble ile kalplerimizi sana yöneltmemize, iftitah tekbiri ile dünyayı arkaya atmamıza, kıyamda huzurunda boyun bükmemiz, rükuda yalnız senin önünde eğilmemiz, secdede sana en yakın olmayı ve tahiyyatta miracı yaşamamıza bizlere nasip eyle Allah'ım.
Allah bizlere gereği gibi oruç tutmayı nasip etsin. İslam dünyasına huzur, sükûn, barış getirmesi ve kardeş kavgalarının sona ermesi ve önemlisi deprem bölgesinde kardeşlerimizin ihtiyaçlarına çare olmayı nasip eylesin. Bu sene açıklan filtre miktarının en düşüğü 70’tl’dir
Benim aziz dostlarım Allah tutulacak oruçlarınızı kabul eylesin. Tüm İslam aleminin Ramazanı kutlu olsun.