14 Mayıs seçimine 2 aydan az bir süre kaldı. Şimdiden hayırlı olsun diye duâ edelim. Bu çok önemli seçimi ikbâl düşünceleri ve şahsî menfaat pencerelerinden değerlendirenlerin şerrinden Rabbimiz mazlumların ümîdi ülkemizin korusun.
HERKES MEMNUN OLUR MU?
Bir iktidarın herkesi memnun etmesi mümkün değildir. Belki gereği yapılsa da bizim mutlak memnun olma şansımız yoktur. Zâten eski zamanları çok unuttuk ve az bir memnuniyetsizliği, eski ölçülere göre zikre bile değmeyecek şeyleri memleket meselesi hâline getirebiliyoruz.
PİRELER, PİRELENMELER; YORGANLAR...
Rabbimiz cümlemize ferâset lûtfeylesin. Pireye kızıp yorgan yakanlardan eylemesin. Çevremizde maalesef büyük fotoğrafı göremeyen, olaya kendi ufak bir penceresinden bakan insanlar var.
EFTEN-PÜFTEN BAHÂNELER, ARABÂ-YI ŞAHÂNELER...
Meselâ adam pahalıliktan bahsediyor, ülkenin kötüye gittiğinden falan ama bakıyorsun kendi arabaları varken bekâr çocuklarının da ayrıca arabaları var.
Çocukları devlet memuru olamamış ama, ülkedeki istihdam imkânlarınin genişlemesi bağlamında bir devlet memurundan daha iyi maaş ve şartlarda iş bulmuş çalışıyor. Çok şükür ülke bu imkânlar seviyesine yükseldi.
GİRİŞİMCİ GENÇLER, GANÎ İMKÂNLAR...
Burada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bugün devlet memurluğu girişimci gençler için hiç te cazip gözükmüyor. Türkiye bu ufuk ve bilince ulaştı. Bu nasıl oldu, bunu görmek lâzım.
"NEDEN TRABZON'A BAĞLANDI?"
Bir örnek daha verelim. Meselâ Ordu-Giresun Havaalanı'nın Trabzon'a bağlanma meselesi. Vatandaş bu havaalanının burada bulunması, kısa sürede yapılması, 10-20 dakîkalık mesafede çok pratik bir hizmet olması imkânını görmüyor; "neden Trabzon'a bağlandı?" ya takılıyor.
NİYE YAPILSIN Kİ; HEM DE BU VAKİTTE?
Ben de diyorum ki; bu teknik bir konudur, bir gereklilik olmasa bir kritik seçim öncesinde böyle bir şey niye yapılsın ki? Hem bunun sefer sayısına, hizmet akışına bir engeli var mı?
PROBLEM KEYFİ, MUHÂLEFET SEYRİ...
Yok. Bizimkisi keyiften problem çıkarmak.
Bir mesele daha var. Trabzon meselesi. Her yerde onlar. Ama adamlar faal. Sâdece Türkiye'de değil dünyâda da faaller. Ülkenin her tarafinda varlar ve ekonomik, sosyâl işlerde etkin ve öndeler.
LÜLEBURGAZ, TRABZON; ANAVATAN...
80'li yıllarda Lüleburgaz'dayken iktidar partisi Anayasanın ilçe başkanı Trabzonluydu. Şimdi meselâ içişleri bakanımız Trabzonlu. İster istemez bakıyorsunuz önemli memuriyetlerde Trabzonlu alımlar ağır basıyor. Bu Ordulu olsa Ordulular, Trakyalı olsa trakyalılar şeklinde oluyor.
AD-SOYAD, SÜLÂLE, LİYÂKAT...
Elbette olmamalı, liyâkat olmazsa olmaz şart olmalı ama ülkenin geleneği bu.
Şimdi meselâ aynı okullarda okuyup aynı şartları taşıdıkları, sizin çocuğunuzun puanı daha da iyi olduğu hâlde, soyadı il başkanının soyadı ile aynı olan kazanıyor, seninki eleniyor.
PEKİ YA; KIZMAK ÇÖZÜM MÜ?
Peki siz şimdi buna kızdınız, öbür tarafa gittiniz. Neden? Bu işler bitsin diye mi, yoksa o avantajı ben kullanayım diye mi? Veyâ, öbürleri gelince bu işlerin biteceğine inandığınız için mi oraya gideceksiniz?
TAMAM ANLADIK TA, YA SONRASI?!...
İşte, burada yapılan da en az tenkid kadar anlamsız, tutarsız ve de samîmiyetsizcedir.
Şimdi, sözü uzatmadan şunu söyleyip bağlantılı paylaşımlara geçeceğiz inşâllâh.
HER KİM OLURSA OLSUN!...
Kim olursa olsun, Türkiye gibi bir ülkenin yönetimine tâlip olanların bunu menfaat basamağı için yapmaları kadar âdîce bir şey yoktur. Elbette herkes hizmetinin karşılığını alacak ama mazlumlar rağmına imkânları çarpıtıp allem-kallem etmek, hattâ buna kutsal değerleri alet kılmak ne halk ne de Hak katında tasvip edilebilecek bir durum olmayıp, herkes mânevî anlamda altından kalkamayacaği enkazları başına dâvet etmiş olur.
85 MİLYON, COĞRAFYA, İNSANLIK...
Devlet hizmetine talep sıradan bir şey değil, oyun-oynaş hiç değil. Orada 85 milyon kadar ümmetin ve de hidayete susamış insanlığın sorumluluğu ve hakkı söz konusudur. Aklı kesen buyursun. Böyle hâlis niyetlilerin de Allâh CC yardımcısı olsun. Âmin.
MUSTAFA SEZEN, ERSİN YILDIRIM...
Daha söyleyeceklerimizi bir başka yazıya bırakarak Dr. Mustafa SEZEN ve Eğitimci Ersin YILDIRIM Hoca'nın adaylık başvuruları öncesi aydınlatıcı paylaşımlarına geçiyoruz:
VEKİL ADAYLARIMIZA;
ÇOK ZOR İŞ, ÇOOK!...
--------------------------------------
Ulaşmak için, çok uğraştığınız ve çok para harcadığınız şeyden, ayrılmak ta istemezsiniz. Madde mevcut hâlini, İnsan da iyi gördüğü hâlini, korumak ister. Bu, doğal kabul ediliyor!
BİZİ TEMSİL ETMELİSİN...
Çevresinde, kendisini tanıyan, seven, "bizi temsil etmelisin aday ol" teklifleri alan ve bu teveccühü kabul ederek, gidip Aday Adayı olmak için başvuran, ehliyet ve liyâkat sâhibi olan, bozulmadan, değişmeden, aslî yapısını koruyarak, siyasetin seviyesini yükselten, az sayıdaki güzel istisnâ Milletvekili olan Kardeşlerimiz, tabiiki var. Allah (cc) onlardan râzı olsun.
DÂVÂ ŞUURU, GÜZERGÂH SEYRİ...
Dâvâ şuuruyla hareket eden, istikâmetini her dâim koruyabilen, tek dönem bile olsa, bu temsil görevini hakkıyla yürüten, eğilmeyen, bükülmeyen, güzel Kardeşlerimizi, elbette bu erime sürecinden hâriç tutmamız gerekiyor. Ancak, bu kulvara girenlerin çoğu, sanki zorunluymuş gibi, şu güzergahı tâkip ediyorlar mealesef :
TEKLİFLE ISRAR ARASINDA ..
Vekil olmak için,
kimse gelip teklif etmiyor, ısrar da etmiyor. Kendiniz gidip talep edeceksiniz, daha müracaat için 3 maaş tutarı para yatıracaksınız, aday adayları ile yarışacaksınız, mülâkata gireceksiniz,....vs.
PARTİNİZ SİZİ ADAY YAPARSA...
Sonuçta, partiniz sizi aday yaparsa, kazanabilecek bir sıraya yazarsa, seçim çalışması yapacaksınız. Tek kişi olarak ta olmaz, çevrenizle birlikte, ciddi harcamalar yaparak, yoğun ve yorucu seçim çalışmaları yapacaksınız.
VE DE EĞER SEÇİLİRSENİZ...
Seçilirseniz, Vekil olacaksınız. Ulaşmak için, hatırı çok sayılır bir süreç, yoğun çabalar ve birçok ta harcamalar yapılmış olacak !
Bunun neticesinde gelen kazanımlar : Adınız sanınız duyulacak, bir pâye, statü, bir itibar(şan), bir bilinirlik(şöhret), ve bir de vekil maaşı kazanacaksınız. Yeni ve güzel bir ortam, TBMM'de çalışma ofisi, Vekil kimliği, el üstünde taşınırlık, her gittiğiniz yerde çok farklı bir karşılanma, itibar ve saygınlık,....
YENİ ÇEVRE, YENİ KONUM, KONFOR vs...
Hayatınızda inşâ edilen, bu yeni ortamı ve unsurlarını sürdürmek için, bütün bu kazanımları, hassasiyetle muhâfaza etmek zorundasınız. Yeni ortam, itibar, konfor, yeni standartlar,....hepsi
gâyet güzel giderken,....
*******
Sayın Vekilim,
tam zirve süreç içinde,
mayınlı konular da gelecek hâliyle önünüzeee !
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, BAŞIBOŞ HAYVANLAR...
İnsan Hakları, Avrupa Birliği, özgürlükler, özerklik, adem-i merkeziyetçilik, parti disiplini, uyumluluk, Anayasanın değişmez maddeleri, láiklik, Kadın Hakları, Kadem, Kadına şiddet, bir imzalayıp bir çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Kanun, Hayvan Hakları, Başıboş hayvan terörü,.....vs. vs.
İki ucu keskin bıçaklar...!
ASLINDA, HERŞEYİ İYİ BİLİYORSUNUZ...
Haydi bakalım, şimdi konuş konuşabilirseen !? Aslında, herşeyi iyi biliyorsunuz, daha önceleri, bizim gibi sıradan ölümlü insanlarla, herşeyi defâlarca konuştunuz, eleştirdiniz, neler söylemeniz gerektiğini de çok iyi biliyorsunuz elbette.
Ancak, artık geçirilen süreçler ve yeni oluşan aura, muhafaza edilmesi gereken kazanımlar, hânede evlâd-ü ıyâl var !
RİSK, RİSK, RİSK; MESELÂ LİNÇ!
Yeni seçimler ve tekrar adaylık, uyumluluk, popülerlik, linç edilme riski, sivrilik riski, istenmeyen adam olma riski, silinip gitme riski,.... vs.vs. birçok risk var !
Bütün bu riskleri kim alır?
Kaybedecek fazla bir şeyi olmayan, halkın arasında, sıradan bir hayat yaşayan, ölümlü insanlar alabilir tabiiki bu tür riskleri.
SÜPER UÇAK, VIP İMKÂNLAR!...
Sen, yağmurlu, karlı, fırtınalı, karanlık ve soğuk bir kış günü, binbir güçlük, mücâdele ve yüksek mâliyetlerle, süper bir uçağa binmişsin, bir kısım seçilmişle birlikte havalanıp, yukarıya bulutların üstüne geçmişsin, açık bir hava, pırıl pırıl bir güneş, pürüzsüz net bir ortam, alttaki bulutların üzeri bembeyaz pamuk tarlası manzarası, her türlü olumsuzluk bulutların altındaki karanlık, soğuk ve flu bölgede kalmış, senin ortamın ise gâyet konforlu ve VIP standartlarında, ultra lüks hizmetler...
Ne yâni şimdi, bır bır bır konuş ta, atsınlar mı seni bu uçaktan ?!?
Vekil dediğin adam, tedbirsiz olmaz ki canım !
Olacak iş değil, değil yâni !
Pek olmuyor da zaten :))
EHİL OLANLAR ÇOĞALSIN...
Durumu uygun olan tüm Kardeşlerimizi, siyâsete girmeleri ve aday adayı olmaları yönünde, destekleyen biriyim. Siyâsette, ehil İnsan çoğalsın ve kalite artsın isterim. Peki, o halde, tam da seçim öncesi, aday adaylığı müracaatları sürerken, *niçin bunları yazdım ?*
TAM SÖYLEME ZAMÂNI...
*Çünkü,* Vekil seçilip te, seçilmişlerden olduktan sonra, Sayın Vekillerinize, bunları söylemek ve ulaştırmak imkânımız pek *olamıyor.* Biz yine yazarız ve söyleriz de, "onlar ya bu mecralarda bulunamıyor, ya da okuyacak ve dinleyecek vakit bulamıyorlar" diyelim kibarca da, varın siz anlayınız. Biz, Devlet büyüklerimize karşı, hadsizlik etmeyiz.
Bil'vesîle hürmet ederiz.
Hayırlı Cuma'lar. Vesselâm.
(Kadir EROL; Kocaeli)
AĞIR YÜKLER, GÜÇLÜ İNSANLAR...
"SEÇİM SÜRECİNDE ADAY GÖSTERME-SEÇMEde BÜYÜK SORUMLULUK!!!
Önümüzdeki ZAMANLARDA ARTACAK AĞIR YÜKLERİ, ÇETİN MÜCADELELERİ DÜŞÜN...*ÇETİN MÜCADELELER, ÇETİN İNSANLARLA KAZANILIR*...Aksi davranıp ne kendin aldan/oyalan ne de umut sahipleri aldansın/oyalansın!...
YOKSA ALLAH KATINDA SORUMLU OLURSUN...
-İsteyene değil*... *ARA... BUL... Görevi tebliğ et, ADAY GÖSTER*... Ve "Rabbim sana dayandım, sen ne güzel mevla ne güzel vekilsin" de... Ardından *SEÇİLMESİ İÇİN VAR GÜCÜNLE ÇALIŞ*... EMANETE SAHİP Çık!!!! ... VEBALE Girme!!! ... Kİ yolun ve işin KOLAY OLSUN... ALLAH'IN YARDIMINI AL... Sonra "AH, VAH!" DEMEK FAYDA ETMEZ.. MAHŞERDE MAZLUMLARIN, BEDEL ÖDEYENLERİN, HAKKI YENİLENLERİN ŞİKAYETİNE ve
DAVANIN SAHİBİNİN ÇETİN HESABINA MARUZ KALMA...
UNUTMA: EHİL OLMAZSAN ALLAH, EHLİNE VERİR...Katında Ehil olma özelliğini taşıyana...
Haydi bismillah... ALLAH YAR ve YARDIMCIN/YARDIMCIMIZ OLSUN.... Sefer bizden, ZAFER ALLAH'TAN!" (Ersin YILDIRIM)
DAHA GÜZEL GÜNLERE İNŞÂLLÂH...
Âmennâ ve saddaknâ sevgili dostlar, değerli okurlar, Hakk'tan hayırlısı, yeniden görüşmek ve gerek ulke gerekse ümmet ve de insanlık olarak daha güzel günlere ulaşmak ümîdiyle wes'selâm...
Menu
