ÖZE FRANSIZ, SÖZE BÎGÂNE; ŞEYTANA ÜMMET!

NURİ KAHRAMAN2023-03-17 09:56:40

 

Burnunun doğrusuna, ne yaptığını çok ta bilmeden, şuursuzca bir hayat. 

Tıpkı perhiz ya da doktorun verdiği ilaç umurunda olmayan hastalar gibi.

 

İLKİNİN YANINDA BU ÇOK MÂSUM KALIR!

 

Bu çok mâsum kalır ilkinin yanında. Çünkü, bunda dünyâyı kaybetmek vardır yalnızca. Ama öbüründe dünyâyla berâber asıl hayât olan ebedî âlemi de kaybetmek vardır. 

 

DEPREMDEN DE, SELDEN DE ÇOK ÇOK ÖTE!

 

Ki, bundan daha büyük felâket olabilir mi? Ya da, böyle bir sonu dikkâte almadan yaşamak kadar da aptalca başka bir tavır gösterilebilir mi?

 

LÜLEBURGAZ, BABAESKİ; BAFRA, ENGİZ...

 

Her neyse, söz uzuyor; Lüleburgaz'da öğretmenlik yaptığımız yıllarda tanıştığımız, kendisi Tosya Üçer köyünden, bizim gibi O da diğer ilçe Babaeski'de görev yapan ve yakın olduğundan sıkça karşılıklı ziyâretler yaptığımız, şu an Samsun 19 Mayıs ilçesinde oturup oraya yerleşmiş bulunan ve zaman zaman yine görüşme imkânı bulduğumuz Zühtü DUYGULU isimli öğretmen arkadaşımızın bir tâbirini hiç unutmam;

 

ADAM MÜSLÜMAN, AMA İSLÂM'A KARŞI!?

 

- Nûri Bey, arkadaşım; öyleleri var ki, adam Müslüman ama İslâma karşı!

Evet, aynen böyle diyor. Bir de soy ismi gibi duygulu bir şekilde vurgulardı bunu.

 

İSLÂMİYET BİR BÜTÜNDÜR...

 

Gerçekten, İslâmiyet bir bütündür. Bütünüyle kabûlü gerekir. Birazını kabul, kimisini red olmaz Allâh CC korusun. O zaman şirk olur ki dinden çıkmak, küfre düşmek anlamına gelir. Bu, din şurda iyi has da Allâh burda bâzı kısımları hâşâ güzel yapmamış, burası noksan kalmış, mâkul değil ya da bu çağa uymuyor, bizim aklımız şurasının uygun olmadığını söylüyor der gibi anlamlara gelir. Ki bu Allâh'a noksanlık izâfesidir Allâh CC korusun. İşte Âyet:

 

YOKSA BİR KISMINI İNKÂR MI?!

 

"Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bu şekilde davranan birinin dünya hayatındaki cezası ancak rezil rüsvâ olmaktır; kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine itilirler." (Bakara 85)

Böyle bir duruma düşmekten Rabbimiz cümlemizi korusun. Eğer düşünürseniz bu durumda olma ihtimâli yüksek çok insan var çevremizde.

 

CÂMİDE HAKK'LA, DIŞARDA BÂTIL!

 

Adam; her şey bir yere kadar diyor; ordan ötesi benim özelim, bizim de kendimize göre ilkelerimiz var. Laiklik var. Din başka dünyâ başka vs. diyor. Sanki din dünyâ, dünyâ da âhiret için değilmiş gibi.

Çok üzülüyoruz; kimi arkadaşlar 5 vakit namazlarını da kıldıkları hâlde hâlâ meselenin idrâkinde değiller. Öbür dünyâda kendi başlarının derdinde olan tâğutlara hesap vereceklermişçesine onlara bağlılıklarını her fırsatta ikrar ediyorlar. Biz ancak, o da dolaylı yoldan

 

"KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERÂBERDİR"

 

hadîsini hatırlatabiliyoruz sâdece.

 

AÇIK KÜFÜR ENDÎŞESİ!...

 

Ötesi, direkt söylenince doğrudan tepki gösterir, iş daha berbat olur diye endîşeleniyoruz. Maalesef durum bu. Bu mesele âhirette çok canlar yakacak. Allâh CC hepimizi, özellikle çelik-çocuğumuzu tâğutlara kapılarak şirke düşmekten muhâfaza buyursun. Âmin...

 

GİRİŞTEN SONRA; SIRADA HEDİYELER!  

 

Bu girişten sonra gelelim günün hediyelerine. Bunları biz de arkadaşlardan devşirdik, kendilerine teşekkürlerle berâber cumâ bayram çikolatası sadedinde takdim ediyoruz:

 

HER SÂNİYE AYRI HÂL, FARKLI MANZARA...

 

«KÜLLE YEVMİN HÜVE FÎ ŞE'N»  (Rahman:29):

"Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler. O, her gün yeni bir işte /yaratma hâlindedir."

 

İZ BIRAKAN BİR MUALLİM...

 

Hocalarımızın hocası, Son Osmanlı münevverlerinden, gerçek bir muallim, Medîne Kadısı oğlu, Mehmet Akif'in yakın arkadaşı, TBMM ilk kâtiplerinden Merhum Mâhir İZ Hocamızdan;

 

* * *  5 CÜMLE, EZ'CÜMLE  * * * 

 

*Doğum ölümün habercisidir.

*Hak çiğnenirken sükut etmek şeytana Ümmet olmaktır.

*Müslüman, başkasının elinden tutan insan demektir...

*Hakk’ın rızası, kulun rızasına bağlıdır. 

*Allâh’ı memnun etmek için kulu memnun etmek lazımdır...

 

GÜL YÜZÜNÜ RÜYÂMIZDA...

 

*Hâlden anlayanın bir gülü yeter.

Necip Fazıl Kısakürek

…………………………………………….

*Hallac-ı Mansur* taşlanırken can dostu İmam ŞİBLÎ de ona gül atmış. Bunu gören Hallac derin bir ÂH çekmiş. 

Bunun üzerine Şiblî sormuş; - Başkaları taş atarken hiç sesin çıkmadı da benim attığım güle neden âh çektin?

Hallâc'ın cevâbı çok mânidar;

- Gül de atsan düşmanların tarafında olman beni incitti!

…………………………………………….

Yarabbi! Gül gibi görünüp diken gibi batandan, dost gibi görünüp yılan gibi sokandan Sana sığınırız...

 

BEN BİR FRANSIZIM!

 

Fransa da Peçe'li bir bacımız süper markette alış-verişini bitirdikten sonra ücretini ödemek için sırada bekler...

Birkaç dakika sonra sıranın kendisine gelmesiyle kasiyere doğru ilerler...

Kasadaki bayan tesettürsüz bir müslümandır...

 

PEÇELİ BAYAN, PEÇESİZ GERÇEK!

 

Bu bayan çarsaf'li peçeli bayanın eşyalarını birer birer kasadan geçirmeye başlar, bir müddet sonra müşterisine kendini beğenmiş bir uslubla,

"Bizim bu ülkede birçok problemimiz var ve senin peçen de bunlardan biri...

Biz gurbetçiler ticaret için buradayız, dinimizi veya tarihimizi göstermek için değil...

 

ÇARŞAFLIYSAN ARABİSTAN'A!?

 

Eğer dinini yaşamak ve çarsafını giymek ve peçeni takmak istiyorsan, Arab ülkene geri dön, orada ne yapmak istiyorsan onu yap..."

Peçe'li kardeşimiz elindeki poşetleri yere koyarak yüzündeki örtüyü kaldırdı...

Kasiyer bayan tamamen şok halindeydi, Sarışın ve mavi gözlüydü ve şunları söyledi:

 

NE ARABIM, NE GÖÇMEN!

 

" Ben bir Fransızım, Arap değilim, hele bir göçmen hiç değilim...

Bu benim ülkem ve İSLAM BENİM DİNİM!

Siz müslüman doğumlular, dinlerinizi çıkarlarınız uğruna sattınız ve bizde onları sizlerden satın aldık" der.

…………………………………………….

Rabbim, bizlere *akıl* fikir

*İman* ve *iz’an*ver... Ülkemizi ve milletimizi dahili ve hâricî İslâm düşmanlarından koru...

 

DIŞTAN İÇE, HEPTEN HİÇE...

 

Sâdece etrafımız değil, dıştakilerin uzantısı içteki bozguncular ve bilerek bilmeyerek tâğutların değirmenine su taşımak sûretiyle Şeytana ümmetlik edenlerin şerrinden Ümmet-i Muhammed'i muhâfaza buyurması niyâzıyla Rabbimize hidâyet lûtfu bağlamında sonsuz şükürler, paylaşımlarindan istifade ettiğimiz Metin MERGEN ve Hasan İNAN Bey hocalarımıza teşekkürlerle berâber cümleye sevgiler-saygılar, hayırlı cumâlar, bol feyizli Ramazanlar, hüsn-i hatîmeler wes'selâm...

 

Anasayfa