SUBAŞI, ÇAYBAŞI; FÂRUK MOLU, ERBAKAN...

NURİ KAHRAMAN2023-03-04 10:52:51

 

Son günlerde yapılan yoğun yayın ve paylaşımlar Erbakan Hocamız'ın halkımız nezdindeki kadr ü kıymetinin ne denli büyük olduğunun bir göstergesidir.

 

ÂDETÂ KARTOPU MİSÂLİ...

 

 Zaman geçtikçe onun yaptıklarının değeri daha iyi anlaşılacaktır. Asırlar daha da büyütecektir. Çünkü, makas değiştirtilmek istenen bir koca milletin yeni yüzünün tekrar kendi geleceğine bakar hâle döndürülmesinde Erbakan Hocamız'ın inkâr edilemeyecek bir fonksiyonelliği vardır.

 

OSMANLI'DAN CUMHÛRİYET'E...

 

Sultan II. Abdülhamid nasıl Osmanlı'nın yıkılmaması için  direnmişse, Erbakan Hocamız da gerek şahsiyeti gerekse siyâsî hamleleriyle geçmişi ve misyonundan koparılmaya çalışılan bu milletin kendine gelmesi ve değerlerine tutunması noktasında herkesin kabul edeceği, târihin de kaydetmeden geçemeyeceği bir tesire sâhiptir.

 

HEDEFLER, PROJELER; İSTİKBÂL..

 

 Dolayısıyla onun yaptıkları, yapmak istedikleri, hedefleri hep konuşulacak, istikbâle dâir projeleriyle ışık olmaya devam edecektir.

 

PERDELER, MESÂFELER; MUVAZZAFLAR...

 

Bu misyonu dolayısiyla, Osmanlıyı yıkan irâdenin medyun, meftun ve takipçisi, hattâ muvazzafı olanların propaganda ve baskılariyla halkla arasına perde konan, mesâfeler ihdas edilen Hocamız bugün  daha iyi anlaşılıyor daha da anlaşılacaktır.

 

TEVÂFUKLAR ve HİKMETLER...

 

Bu arada, bu Şubat ayında Hocamız ve onun talebeleriyle en çok uğraşan bir çok isim dünyâ değiştirdiler. Hele bir tanesi tam 28'de gitti. Yaptikları post-modern darbenin ve Hocayı terlettikleri aynı gün içinde. Evet, bu adamlar yerin üstünde iyi at oynattılar, hüküm icrâ ettiler; daha doğrusu tahakkümlerde bulundular. Şimdi bir de yerin altı var. Buranın dönüşü de yok.

 

KEŞKE BİLSELERDİ...

 

Keşke insanlar asıl mahkemenin Mahkeme-i Kübrâ olduğunu bilip te tüm icraatlarını ona göre yapsalar ama, bu bir hidâyet meselesi. Şu bir gerçek ki; hesabını buna göre yapanlar kazanacaklar, nasipsizler kaybedecekler. Rabbimiz bizleri kazananlardan eylesin... Âmin...

 

İKİ YAZAR; BİR TESLÎM-İ HAK...

 

Sözü uzatmadan Hocamızla ilgili, onu daha iyi tanımak, anlamak ve ülkemizin, milletin ve de ümmetin geleceği adına dâvâsını anlatmak vazîfemiz meyânında tanınmış bir yazarımızın paylaşımına yer vereceğiz. Burda geçen isimlerin hocanın ne şahsî ne de siyâsî çizgisiyle bir bağlantıları olmadığını peşînen söyleyelim. Metin şöyle:

 

ERBAKAN HAKKINDA BİR NOT: M. İlyas SUBAŞI...

 

"Mesleğimi öğretmen olarak sürdürdüm, ancak öğretmenlikten önce yüksek öğrenimim sırasına gazetecilik yaptığım için, bu meslekten kopamadım. Emekli oldum, tekrar bu alanda hizmet yürüttüm. Medyanın hayatımıza girdiği yıllarda, Kayseri’de de bir girişim başlatıldı ve bir televizyon kuruldu. Bu televizyonun başında birkaç yıl hizmet verdim. Bu sırada, tanıştığım zaman zaman sohbet ettiğim bir isim vardı; Faruk Molu. Faruk Bey, bir dönem Devlet Planlama Teşkilatı’nın başında bulunur. O yıllarda ve halen hükümetlerin yatırım konusunda vize aldığı tek yer bu kurumdur. Dolayısıyla Faruk Molu ile sürekli temas halindedirler ve sık sık toplantılarda bir araya gelirler. Şimdi Faruk Bey’in bana anlattığı bir tespitini nakledeceğim:

 

NİCE BAŞBAKAN, BİR DE ERBAKAN...

 

 “Muhsin Bey, Hükümetleri Başbakanlar seviyesinde yönetenlerin hemen tamamıyla çalıştım. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Alpaslan Türkeş, Bülent Ecevit, Korkut Özal ve diğerleri. Bunlar içerisinde Necmettin Erbakan’dan başka bu ülkenin geleceğine yatırım fikri olan ve bunun için çaba gösteren birisi çıkmadı. Eğer onun; ‘Her İle Bir Sanayi Kuruluşu’ projesini devlet erki sahiplenseydi, Türkiye bugünkünün üç katı olurdu. Ama onu ciddiye almadılar, Erbakan Hoca’nın bu telifine üç il sıcak baktı ve bunu sahiplendi. Onlar, Kayseri, Gaziantep ve Çorum illeridir. Bu şehirler, bugün sanayileşmede diğerlerinin önüne geçtiyse, bu Erbakan’ın projesine sahip çıkmalarından dolayıdır. Onun Motor projesini devlet sahiplenseydi, Türkiye uçağını çoktan yapmış olacaktı.”

Faruk Molu, Sosyal Demokrat bir kimliğe sahiptir. Ancak, siyasi eğilimini fanatizmin tuzağına düşürmeyen ender insanlardan birisidir. Böyle bir düşünce yapısına rağmen, kendisine CHP’lilerin ısrarla Belediye Başkanlığı, arkasından milletvekilliği tekliflerine hiçbir zaman sıcak bakmadı. ‘Ülkeme sevdam ve bağlılığımı siyaset törpüler’ düşüncesine sahip bir insandı. Benim de kendisiyle anlaşmamın ana sebeplerinden birisi de böyle bir tavra sahip olmamdandı.

Siyasete sıcak bakmadım bu yüzden Merhum Erbakan’nın siyasi eğilimine ilgi duymadığım halde, dürüst olmanın ülkeye hizmet edene sırtını dönmek anlamına gelmemesi gerektiğini düşündüğüm için bunları yazıyorum bugün. Kültür ahlakı bunu gerektirir.  28 Şubatın acımasız gladyatörleri Erbakan’ın Başbakanlığını sona erdirdiler. Bu geçici bir başarılarıydı, ancak bugün onların tamamı silinip gittiler, Erbakan ise hala yâd edilmektedir. Mekanı cennet olsun."

 

YAZI BİZDEN, DUÂ LÜLEBURGAZ'DAN...

 

M. İlyas SUBAŞI ve Faruk MOLU'ya bu tarafsız, hakşinâs ifâdelerinden dolayı teşekkür ediyor, yazı ve hocamızın duâsı için de Lüleburgaz Lisesi'nden tanıdığımız Hâkan HÜNER kardeşimize mürâcaat ediyoruz:

 

 KABİR NUR, MEKÂN CENNET...

 

"Bu vesile ile Büyük devlet adamı Prof.dr Necmettin Erbakan hocamızı  Saygı  , özlem ve rahmet ile bir kez daha anıyorum. Sevgili Peygamberimiz Şefaatçısı , Kabri nur  , mekânı cennet olsun inşallah."

 

ÂMİNLER VE SELÂMLAR ÇAYBAŞI'DAN...

 

Biz de bu güzel duâya içten âminlerle berâber, şu an İl İmam-Hatip Liseleri arası Hutbe ve Ezan okuma yarışmaları için bulunduğumuz Ordu Çaybaşı İlçesi'nden cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...

Anasayfa