YEĞEN
Ufuk ERSOY2023-02-01 10:01:44
Yeğen aradı beni.
Bu yeğen rahmetli ablamın kızı, gobça kadar boyu var.
Gafası çalışiiii, yüksek okul mezunu.
Bu yeğen hani kendi memleketinde ekmek yiyemediği için rızkını Antalya’da arayan yeğen.
Hörelenmiş. Soruyor bana. “O nasıl bir söz dayı? Bizim oralarda ayakkabısını elle yalamak diye bir cümle var mı?”
“Sen gafaaan fazla yorma, gaç urdan, işien bak dedim çaresiz.”
Ne dese beğenirsin?
“Bizim başka derdimiz kalmadı mı dayı? Nelerle uğraşıyoruz öyle?”
Bir şey diyemedim. Demedim.
Konuşmayı bir atasözüyle bitirdim. “Koyun can derdinde, kasap et…”
Önümüzde seçim var, andır galsın seçimi. (not: bu cümle bizim yöremize aittir. Bizim yöremizde insanların rahatlıkla kullanılır.)
Yine aday göstertilmek, listeye girebilmek için daha neler görüp duyacaksın kızım.
Bu daha ne ki…
***
Ne demişti.
“Tayyip ağabeye ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lazım, Ayakkabısını elimizle yalamamız lazım.”
Bu açıklamalar kısa süre içerisinde Türkiye’de gündem yarattı.
Başta Ordu vekili olması hasebiyle Ordulu vatandaşlar dahil, kendi partisinden dahi tepkili açıklamalar geldi.
Bizim millet çok çabuk unutur bilirsiniz.
Tam her şey unutulmaya yüz tutmuş, araya başka konular girmiş, gündem değişmişken, tuttu, özrü kabahatinden büyük bir açıklama daha yaptı.
“Benim konuştuğum ifadeler, yerel ifadelerdir.
Bizim yöremizde insanların rahatlıkla kullandığı ifadelerdir.”
***
Yeğen aradı beni.
Bu yeğen, yüksek okul mezunu.
Bu yeğen hani kendi memleketinde ekmek yiyemediği için rızkını Antalya’da arayan yeğen.
Çalışıp çabalıyor.
Memleketinden çok uzakta ekmeğini kazanıyor.
Henüz çok genç ve tecrübesiz.
Duyunca annaklamış, birazda zoruna gitmiş.
Zamanla alışacak. Cımbışın devamı var.
Nelere alışmadık ki…