HOP KAPAT!!!

Erol KARAER2023-01-28 10:02:00

Sözcü Gazetesi yazarı Murat Muratoğlu mal varlıkları ile ilgili bir yazı yazdı.

Olur olmaz ama bu ülkede eninde sonunu da bunların olacağına inanıyorum.

Götürürüz görmeyiz önemli değil.

Ama yazıda bir iki ayrıntıyı dikkatli okursanız neler olduğunu anlarsınız.

Ha okursanız, sorgularsanız, düşünürseniz.

İşte o yazı:

 Murat Muratoğlu

Gerçek mal varlıkları açıklanır mı?

Ne güzel dünya… Suçla fakat kendisine dokunama!

 

Erdoğan, Davutoğlu için, “Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Kendisi ne zaman başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bila bedel vakfına mülk edindi” dedi…

 

“Biz de bunların yolsuzlukları sebebiyle üniversiteyi aldık, devletimize mal ettik” diye devam etti.

 

Peki, ortada yolsuzluk varsa, bu durum suç teşkil ediyorsa nerede suç işleyene verilen ceza?

 

Erdoğan'ın bahsettiği yolsuzluk AKP zamanında mı yapıldı? Yoksa arada başka hükümet kuruldu da haberimiz mi olmadı?

 

★★★

 

Bundan üç yıl önce de konu açılmıştı. Ne zaman Davutoğlu, “O zaman benim de sizin de mal varlıklarının araştırılması için bir komisyon kurulsun” teklifiyle geldi, konu hop kapatıldı. Sahi hakkında böyle ciddi suçlamalarda bulunan bir insanın neden teklifi kabul edilmez benim aklım almadı. Sus pus…

 

★★★

 

Unutulduysa hatırlatmak isterim. Davutoğlu, Halkbank'tan usulsüz kredi kullanımı nedeniyle de suçlanmıştı Erdoğan tarafından… Sahi Halkbank kimin bankasıydı? Yok mu kamu davası?

 

Suçlanan Ahmet Davutoğlu'nun sorusu da yabana atılmamalı; “Ben o arazi üzerinden kızımı, oğlumu, gelinimi, torunlarımı zengin etmedim” demişti… Kimden bahsetmişti?

 

Yine benzer soruyu yineledi: “Önce benim mal varlığım, hemen arkasından Erdoğan'ın, Binali Yıldırım'ın ve Berat Albayrak'ın ve bütün bakanların mal varlığı araştırılsın.”

 

★★★

 

Nitekim 15 Temmuz darbe girişimini araştırmayan Meclis'ten mal varlıklarının araştırmasını istemek… Bilemiyorum, galiba fazlaca saf olmak demek!

 

 

Hele Erdoğan'ı ekrana çağırıp tartışma talep etmek. Bana da uyar valla… Aynı şansa sahibiz bu konuda… Ne siyasinin ne gazetecilerin karşısına çıkmıyor bildiğim kadarıyla… “Gazeteci” diyorum aman yanlış anlaşılmasın da…

 

★★★

 

Bu dönemde hem muhalif hem de gazeteci olmak deli işi… İnsan sorgulamıyor değil… Gerçekten değer mi?

 

Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 2005 yılında 98'inci sırada olan Türkiye, AKP döneminde getirilen yasaklar, baskılar, sansürler, gazeteci tutuklamalarıyla hızla gerileyerek 2022 yılında 149'uncu sırada…

 

★★★

 

Yani basının özgür olmadığı, ifade özgürlüğünün kısıtlandığı ülkelerden biri Türkiye…  Tehditler, yalanlar, karalamalar, kovulmalar, küfürler, haysiyet cellatlıkları da cabası…

 

Gücü elinde tutana yaranmak için kraldan çok kralcı olmak, yanlışlara kılıf bulmak karakter turnusolü haline geldi.

 

Yalan, bir milyon kişi tarafından savunulsa da yalandır. Gerçekler ne kadar saklarsan sakla, hiç dile getireni olmasa da çıplaktır. Zamanı gelince ortaya çıkmak

gibi de bir huyu vardır.

 

Sponsorlu LinklerTaboola ileSizin için seçtiklerimiz

Yalniz Hissetmekten Sıkıldınız mı ? Çevrenizdeki Yeni İnsanlarla Tanışın

Çevrenizdeki İnsanlarla Hemen Canlı Yayınlara ve Görüntülü Sohbetlere Başlayın!

Get it On Google Play

İlk siparişine özel online ödemede geçerli 50 TL indirim kodu: ENFES50

Yemeksepeti

Onaylı kredi kartı limitinizi merak mı ediyorsunuz?

2 dakikada başvurunuzu tamamlayın, hemen limitinizi öğrenin.

Yapı Kredi

 

 

Murat Muratoğlu

Murat Muratoğlu

İletişim Bilgileri

[email protected]

Yayınlanma: 20 Ocak 2023

 

 

 

Yazarlar - Murat Muratoğlu

Allah’ın Arap’ı fena aşağıladı!

Dün herkesin nefesini tutup beklediği kritik önemde olan Merkez Bankası faiz kararı açıkla… Yok be… Ne fark eder Allah aşkına?

 

Sabit tutsa, 5 puan düşürse, 7 puan artırsa… Bu saatten sonra istersen Messi'yi oturt o koltuğa… Sen yüzde 9 diyorsun, bankalar sağlam paraya yüzde 30'da!

 

★★★

 

Bence çok daha önemlisi Allah'ın Suudi Arabistan Finans Bakanı Muhammed Al Jadaan tarafından yapılan açıklamada Türkiye, Pakistan, Mısır gibi “savunmasız” ülkeleri desteklemeye devam edeceklerini söylemesi…

 

“Bazı ülkeler borçlarını çeviremeyerek temerrüde düştü, daha fazla ülkenin temerrüde düşebilme olasılığı var. En kırılgan ülkelere yardım etmeliyiz” demesi… Dışarıdan bakınca nasıl göründüğümüzün basit ifadesi…

 

★★★

 

Ülkemizin aciz durumda olduğunu dile getiren bakana herhangi bir cevap verilecek mi? Yoksa hiçbir şey söylemeyerek bu acizlik onaylanacak mı?

 

Nerede savunmasız, kırılganız? Tabii ki ekonomide… Demek İHA'lar, SİHA'ları saymıyorlarsa bu cephede… Yakalasak onları yiyeceğiz ama yüksekten uçuyorlar maşallah…

 

★★★

 

Nasıl destekleyecek? İhtiyacımız olduğunda dolar verecek… Duyan da Suudilerin zekatı bize geliyor zannedecek!

 

Sahi asgari ücretliler için fakir fukaraya vermek bereket getirir diye kim demişti? Hazine ve Maliye Bakanı Nebati… Aynı zihniyetteler demek ki…

 

Bugün para verir daha fazlasına ihtiyacın olunca emir verir. Gidip de adamlara kızmanın fazla bir anlamı da yok. Bizi bu hale getiren kimdir?

 

★★★

 

Doğruya doğru… Türkiye ekonomisi Pakistan ekonomisiyle aynı grupta yer alıyor. Farklı olarak bizim halk Diriliş Ertuğrul, Barbaros falan seyredip gaza geliyor.

 

Haliyle üç kuruş para verip rezil ediyorlar el aleme… Yönetim zafiyeti nedeniyle yüzünden utanıyoruz ülkece…

 

★★★

 

Suudi kralı Atatürk'ün ölüm yıldönümü 10 Kasım'da Ankara'ya geldi. Anıtkabir'e gitmedi. Bizimkiler koşa koşa kralın kaldığı otele gittiler, şeref madalyası takdim ettiler.

 

Kendisi 91 yaşında öldüğünde “milli yas” ilan edildi. Koskoca Türk Bayrağı tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde yarıya indirildi. Araplar bile bu kadar üzülmedi!

 

★★★

 

Sırf ekonomik kriz yaşandığı ayyuka çıkmasın diye IMF ile anlaşmayıp onun yerine özünde Türk düşmanı olduğu ayan beyan ortada olan ne kadar ülke varsa, hepsinden para istemek zorunda kalıyoruz.

 

Nitekim IMF'ye gidilse, şeffaflık, denetlenebilirlik, hesap verilebilirlik gibi kriterler talep edilecek. Halkına hesap vermeyen bir yönetim gidip de IMF'ye mi hesap verecek?

 

★★★

 

Sahi kim demişti? “Türk Arapsız yaşayamaz. Kim ki yaşar der, delidir! Arap'ın Türk hem sağ gözüdür hem sağ elidir.” Biliyoruz hepimiz kimin dediğini… Ne oldu sağ göze, sağ ele? Bize “deli” olmak düştü yine!

 

Ağırlarına da gitmiyor. Ne bileyim? Belki de Türkiye hak ediyor!

 

Murat Muratoğlu

Anasayfa