YETİŞTİRME YURDU...

Erol KARAER2022-12-19 09:32:28

Şakir Çoruh  ve öğretmen Ayten hanım...

Ayten hanımı sadece ismi ile biliyordum. Eczacı Ömer ve Tamer beni anneleri  ile tanıştırdı. Aslında ondan önce efsane başmüdürümüzü biliyordum.  Ama o  Öğretmen, müdür, Yetiştirme Yurdu Müdürü idi. 

 (Keçikoy derdik o zaman, eski Devlet hastanesi Yurt olmuştu) Çocuğuz babam Avni Karaer o haki renkli arkası yeşil brandalı aracı kullanırdı. Çocukları bir yerden bir yere onla götürür, yurdun malzemelerini de onla taşırdı. Çoğu zamanımızı ders yoksa orda "yetim" arkadaşlarla geçirir oynardık. Mutfakta güzel nur yüzlü teyzemiz Fatma anamızda Pembe teyzemizde vardı. Hayırseverlerin bağışları olan kurbanlardan yapılan ve 18 kiloluk tenekeler içinde ki kavurmalar patates yemeğine katılınca, bayatta olsa somun ekmeği ile ne güzel giderdi. Vallahi çalışan çocuğu diye hiç torpil geçmediler. Gerek de yoktu çünkü babam kızardı bize mutfakta çalacak bir şey ararken!!!

İsmini hatırlamadıklarımdan  özür dilerim. Yurdal hocam, Seyfettin hocam, şoför Şükrü agbim ve Öğretmenler, İbrahim Baş, Galip Çelebi, Süleyman Berat Gönül ve muhasebede Süleyman Ergin...

Şimdi Şakir Hocam, Ayten Öğretmenime kavuştu. Ruhları şad olsun.

Ben yetim büyüdüm, yoksulluk gördüm derken boşuna demedim. Bunlar hepsi yaşadıklarımızdı. Şakir hoca ve hepsi kol kanat gerdi  çocuklara, belki çoğu şu an emekli hayatlarını sürdürüyor.

Ama ben o  günleri o güzel anları özlüyorum.

Haki renkli Villis jeep araba, babamı ve sevdiklerimi bir de Yetiştirme yurdunu hatırlatıyor bana.

Gidenlere rahmet kalanlara selam .

               

Anasayfa