Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:‘Allah size kendi cinsinizden eşler, o eşlerinizden de oğullar ve torunlar yarattı. Sizi helal ve güzel rızıklarla gıdalandırdı. Onlar hala batıla mı inanıyorlar ve Allah’ın nimetini inkar mı ediyorlar.’ (Nahl, 16/72) Allah’ın bize hediyesi ve emaneti olan çocuklarımıza karşı bir takım görev ve sorumluluklarımız vardır. Bunları şöylece özetleyebiliriz":Ey Allah’ın Resulü! Bizim çocuklar üzerindeki hakkımız gibi onların da bizim üzerimizde hakkı var mı? dedim. Peygamberimiz (sav):—Evet çocuğun anne babası üzerindeki hakkı, onlara yazmayı, yüzmeyi, ok atmayı (yani spor) öğretmeleri, sağlıklı ve helal yiyecekler temin etmeleridir, buyurdu"(Feyzu’l-Kadir, 4/84)
Müslüman olarak dünyaya gelen çocuğa İslamiyeti öğretmek, anne babanın görevidir. Çünkü Allah’ın her doğan çocuk için seçtiği din İslamiyet’tir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de:
Peygamber sav efendimiz;Her doğan çocuk, muhakkak İslam fıtratı üzerine doğar, sonra annesi ile babası onu Yahudi, Hıristiyan yahut da Mecusi yaparlar.’ Buyurmuştur. (Buhârî, ‘Cenaiz’,)
20 Kasım Dünya çocuk hakları koruma gününü ve Elleri öpülesi öğretmenlerimizin 24 Kasım Dünya öğretmenler gününü arkamızda bıraktık, Çocuklarınızın geleceklerine yön verecek eğitim sistemi veya güvencesi hakkında her hangi bir eylem ve kararlara imzalar atıldığına şahit olamadık!
Yarınlarımız olan Çocuklarınızın korunması eğitim ve öğretim ile geleceğe hazırlamak gerekir.Yıllarca ihmal edilen dayatmacı eğitim sayesinde hal ve vaziyetler maalesef bu şekilde hayat sürmektedir.
Zehirli Yılanlar tarafından sokula sokula bugünlere geldik,peki yılanlara yıllarca neden dur diyemiyoruz.müslüm millet olarak yılan bir delikten bir defa sokulma iki kere olmamalı ya olursa! Var hala neden bu gidişata dur demesini beceremiyoruz.
Bakarsanız İlköğretim okullarının 6'cı sınıfa kadar din adına hiçbir şey yok çocukların dinini peygamberini öğrenmesi yer verilmiyor saadece Atası öğretilmesi mecbur
Yarınlarımız olan bu çocuklar bizim değimi?
Ali gel Ali git,diye başlayan bu eğitim sistemteninde Maneviyatı bitmiş bir milli eğitimin milliği düşünülmesi gerekir,olsa olsa mili kaymış bir eğitim sistemidir
Bu manaviyatsız ögretiden biraz değil çok uzak durulmalı,Umudumuz olan bu çocukların Allah'ın bizlere emaneti bu çocukların her yönden hakları,geleceğe dönük eğitimle verilmelidir dini ,milli manevi yönden eğitimler verilerilmelidir.Onların inanç'sız, sapkın, deist,ve ateis yetişmesinin önü alınmalı,İnançsız bir gençlikten gelecek için hayır beklenemez
Bir zamanlar İbrahim şöyle demişti: “Rabbim, bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara kulluk etmekten uzak tut!” (İbrahim Sûresi 35)
Hepimiz kendimiz ve çocuklarımız için en güzel duaları ederiz. Rabbim, beni ve çocuklarımı putlardan uzak tut! Şirkten uzak tut. Yalandan, küfürden, riyadan uzak tut. Düşmana benzemekten uzak tut. Münafıklardan uzak tut! Hasta ruhlu insanlardan, vatan hainlerinden uzak tut! Vatanını ,milletini, bayrağını seven bu milletin böylesi bir gençliğe ihtiyacımız var.
Birde milli eğitim adı altında görev yapan, faaliyet gösteren dernekler,cemaatler,özel okullar olduğunu görmekteyiz
Peki, çocuklarımızın okumaları konularında bizlere de bir şeyler düşmüyormu? Okuması için gönderdiğimiz adı geçen yerlerin bu körpecik çocukların beyinleri yıkanarak devletine,milletine,bayrağına maneviyata karşı zehirlemekerine musade ediliyor ve biz birey olarak neden mani olmuyo, uzak durmuyoruz? Allah, sen bizlere niye uzak durmuyorsun, neden uzak durmadın diye sorarsa ne deriz?
Onların görmek istedikleri,Ama İslam'la alakası olmayan elbiselerini giydirmekten çocuklarını uzak tuttun mu? Onların okullarından uzak durdun mu? Onların marketlerinden uzak durdun mu?
Allah sen ne yaptın diye sorsa ne yaparız? Çocuğunu onların eğitim kurumlarına birde özel okullar diye kaydediyorsun ve Allah'tan, çocuğunu onların ideolojisinden korumasını istiyorsun! Ne garip çelişki değil mi?
Onlar anaya ,babaya hurmetmiöğteteğinimi sanıyorsun;Ana baba yerine maalesef kedi köpek sevgi olacaktır.Vatan,din bayrak yerine ayrıştırmalar,bölünmeleri,devletin temeline dinamit yerleştiren sözün ona bugün adını anmayacağım loğolu isimler altında faaliyet gösterecektir.
Onların ideolojik kitaplarını okuyorsun ama seni etkilemesin diye dua ediyorsun. Garip değil mi sence? Onların mahallesinde oturuyorsun ama Rabbim, beni onlardan koru diyorsun. Onların sitesinde oturuyorsun ama onların şerrinden Allah'a sığınıyorsun.
Rabbim, beni ve çocuklarımı onlardan ve onların düşüncelerinden koru diyorsun! Peki, sen ne yaptın diye sorsa ne cevap veririz?
Bugün maalesef bu zihniyetin hâkim olduğu tahsil çevrelerinde de evlâtlar ziyan olmakta. Batıya, ecnebîye hayran olarak yetişmekte. Îman, şuur, iffet ve hayâ ayaklar altına alınmakta… Aileler dağılmakta, boşanmalar artmakta… Bizim evlâtlarımızı gayr-i müslimler devşirmekte!..
Çocuk doğarken birlikte doğduğu bu duygu doğrultusunda eğitilmeyecek ve dini yükümlülükleri öğretilmeyecek olursa, çocuk büyüdükçe çevreden gelen bir takım sapık telkinlerin etkisinde kalabilir ve Allah korusun fıtratı ilahiyyenin dışına çıkmışlar LGBTT'liler homoseksüeller cinsiyetini değiştirme için ameliyat geçirenler,baktuğınızda jadınmıdır erkekmidir anlayılmayanlar mevcut birde bu taraftan bakınız bugün Laiklik savsatası altında bir çocuk adeta soğanın kabuğundan soyulduğu gibi küçük yaşta soyunmaya özendirilmekte.Öocuğun o yaşta soyunması çağdaş,dini gereği örtünürse gerici,küçük yaştan başlamak kaydıyla aşk yaşarsa diskoya giderse Avrupalı,evlilikte dini nikah kıydırırsa Arap,genç yaşında soyunur ve herşeyi ortaya dökerse sanatçı, Kur'an-ın emrini yaşayan ve ezberleyenlere şeriatcı,İnancı gereği dini vecibelerini yerine getiriyorsa yobaz denmekte.
Ülkenin gençlerine eğitim ve öğretim verirken kendi özünü,inancını,geçmişten geleceğe yön verecek nesiller yetiştirmektir.
Zalim Nemrut putu tarafından ateşe atılan Hz İbrahim peygamberin yanmasına gönlümüz razı olmamalı bize yakışan milli ve manevi tarafımızı belirlemeliyiz.
Dilimizi,dinimizi kültürümüzü aşağılayan benliğimizi unutturanlarla yanyana kol kola gezenlerle yol yürüyoruz. insan inandığını ve anlattığını yaşamazsa ne olacak vay bizim hallerimize
Peygamber sav efendimiz;Evlat anne babasının yanında ilahi bir emanettir (İhyâuUlûmi’d-Dîn, III/69)
Her nerede olursa olsunlar onların haklarına riayet edilmeli hakları korunmalıdır.
“Evlât, temiz bir toprak gibi olup, hangi tohum atılsa büyür.İyilik tohumu ekilirse dini milli ve dünya saâdetine kavuşur. Annesi, babası ve hocası sevâbına ortak olur.
Lâkin şayet o toprağa fesat tohumu atılırsa helâk olur; annesi, babası ve hocası bu ziyanın günahına ortak olur.” (Kimyâ-yı Saâdet, trc. 316
Konuyu özetlersek;maalesef gençlik bugün ruhsuz ve maneviyatsız yetiştirmekte bazı zihniyetlerin bölücü ayrımcı zihniyetlerin hâkim olduğu tahsil çevrelerinde de evlâtlar ziyan olmakta. Batıya, ecnebîye hayran olarak yetişmekte. Îman, şuur, iffet ve hayâ ayaklar altına alınmakta… Aileler dağılmakta, boşanmalar artmaktadır Bizim evlâtlarımızı gününüzde dernekler.vakıflar, cemaatler ve gayr-i müslimler devşirmektedir..
Birde bunun yanında bazende çocuklar anne ve babalarının kötü âhlaki ve örnek yaşamaları çocuklarına örnek olanayılı yüzünden bozulmaya devam etmektedir.Temelinde bu anlatılanların olmaması durumunda özğür bir hayal ve maneviyat olmayan gençlikle yeni bir dünya kurulamaz.