“A Ç I M…”
Ufuk ERSOY2022-11-09 09:51:03
Her yerde karşımıza çıkıyorlar.
Gencecik taşı sıksa suyunu çıkaracak kadar güçlü,
Eli ayağı, bedeni sağlıklı.
Sahneledikleri oyun belli.
Bedenleri sanki ağır kayalar altında ezilmiş görünümünde,
Boyunları bükük,
Nasıl beceriyorlarsa insanın ciğerine işleyen bir ses tonuyla,
“Aç” olduklarını ifade ederek,
Yardım istiyorlar…
***
Bugünde oldu aynısı.
Büyük marketlerin önünü mesken edinmiş bir adam,
En fazla 25 yaşlarında.
Yanıma yaklaşıp, yardım istedi benden.
Arkanı dönüp gidemiyorsun, vicdanın dikiliyor önüne. Verdim.
Benden istediği bir ekmek parasıydı. Daha fazlasını aldı.
Lakin ben yanından uzaklaşır uzaklaşmaz, marketten çıkan bir başka birisinin yanına gitti.
Aynı beden diliyle, muhtemelen aynı cümleleri kurarak yardım istedi.
O adamdan da para aldı. Hızla cebine attı, bir diğer avına yöneldi.
***
Duygularımızla çok kolay oynuyorlar.
“Aç” olduklarını söylüyorlar.
Yüreğiniz yanıyor, içimiz acıyor.
Görmezden yada duymazdan gelemiyorsunuz insan olarak.
Duyarsız kalmanız mümkün olmuyor çoğunlukla.
***
Çok fazla oldular ama.
Şehirde adım başı böylelerine rastlamak olağan artık.
Yardım ediyoruz çoğunlukla.
Cebimizden çıkarıp veriyoruz ellerine.
İşin içine vicdan girince kayıtsız kalamıyorsunuz maalesef.
***
Çok fazla oldular.
Çok sık çıkar oldular karşımıza.
Tanımadığımız kirli sakallı adamlar yardım dileniyor bizlerden.
Versen bir türlü,
Vermesen bir türlü.
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…