NE BADİRELER ATLATTIK…

Şafak DELİÇAKAR2022-10-17 09:57:37


Bugün gazetemizin 18. Yıldönümünü kutluyoruz. Geride bıraktığımız 17 yılın üzerimde bıraktığı hatıraları anımsayınca inanın gözyaşlarıma hakim olamadım. Bende bu gazeteye adım atışımın 16. Yılını kutluyorum.

Bugüne kadar ne kadar çok badireler atlattığım geldi hep gözümün önüne. Oysa geçen yıllarda hep mutluluk, paylaşım, birlik ve beraberliklerimiz gelirdi aklıma. Bu sene nedense çektiğim zorluk ve sıkıntılar düşüverdi aklıma.

Aldığımız tehditler, bıçak sırtında gezdiğimiz günler, alın teri ile kazandığımız ekmeğimizle oynayanlar, yerimizde gözü olanlar vesaire vesarie, daha fazlasını da siz zaten tahmin edersiniz diye düşünüyorum.

Allah’ıma çok şükür ki, siz değerli ve kıymetlim okur ve takipçilerim sayesinde ayakta dimdik durmaya devam ediyorum. Ne kalemimi eğip büktüm nede kalemimi yan gelip yatırdım. Halkım ne dediyse, ne istediyse hep halkımdan yana oldum.

Bürokraside, siyasette, kamuda, yerel yönetimlerde doğru olan ne ise hep doğruları yazmaya çalıştım ve gayret ettim. Asla iftira ile eleştiriyi birbirine karıştırmadım. İftira zaten benim kültürümde ve ahlakımda olan bir şey değildir.

Profesyonel gazeteciliğin yerelde nasıl yapılması gerektiğinin sanırım Ordu’da en iyi olanlardan biri de benim. Gündem oluşturma, gündem yaratma ve Ordu’yu diri diri ayakta tutabilmek her babayiğidin de harcı değil zaten.

Size gazeteciliğin tanımı ve tarifini de yapma ihtiyacı duymuyorum. Üzüldüğüm o dur ki, sayımız git gide azalıyor. Bende kendimi son kuşağa girmiş olanlardan sayıyorum artık. Arkama baktığımda geride gelenleri tek tek analiz ettim. Acaba hangisi ben gibi ölene kadar gazeteci olarak yaşar diye.

1990’nın Nisan ayında başladım bu işe. Basın ve Halkla İlişkiler Bölümünde özel sektörde kendimi yetiştirdikten sonra Yaysat ve çeşitli gazetelerde çalışmaya başladım. 2002 yılından itibaren de Ordu’muzda önce kendi ajansım ve gazetemde yine halka hizmet etmeye devam ettim. 2007 yılının Ocak ayının ilk gününden bu yana da şu an okuduğunuz gazetemizde sizlerden aldığım güçle birlikte olmaya devam ediyorum.

Rabbim her birinizden ayrı ayrı razı olsun. İyi ki varsınız. İyi ki benimlesiniz. İyi ki gücüme güç katmaya devam ediyorsunuz. Bu hususta her birinize ayrı ayrı minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

Aldığımız tehditlere inat, bıçak sırtında gezdiğimiz günlere inat, alın teri ile kazandığımız ekmeğimizle oynayanlara inat, yerimizde gözü olanlara inat, ne kalemim eğilip bükülecek nede kalemimi yan gelip yatırmayacağım. Halkım ne derse, ne isterse hep halkımdan yana olmaya devam edeceğim.

Daha çok badireler atlatacağıma hiç şüphem yok. Zira namusum ve şerefim üzerine ettiğim yemine hep sadık kalacağımdan kimsenin şüphesi olmasın…

 

 

 

Anasayfa