Müslümanlar için ibadet yerleri olan, mescit ve camiler büyük önem arz etmektedir.Mescit kelime anlamı olarak secde edilen yer demektir. Terim olarak ise, Allah’a ibadet edilen kutsal mekan anlamına gelmektedir. Mescitlerin büyüğüne cami denmektedir. İslam dininde büyük önem arz eden cami ve mescitler, İslam’ın alameti olarak sayılmıştır mescit ve camiler o yerlerin tapusu ve senedidir.Herhangi bir yerde bulunan bu ibadethaneler, o yerde Müslüman halkın yaşadığını gösterir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed, Allah’a en sevimli gelen yerin camiler olduğunu söylemiştir. Bu sebeple, Mekke’den Medine’ye hicret etmeden hemen önce Medine yakınında Kuba Mescidi’ni, Medine’ye geldiğinde de Mescidi Nebi’yi yaptırmıştır. Peygamber efendimizin bu davranışından sonra özellikle Müslüman olan Türk halkı gittiği her yerde mescit ve cami inşa ettirmiştir.
Peygamber efendimiz cami yaptırmak hakkında ‘ Kim Allah rızası için mescit yaparsa, Allah benzerini onun için cennette inşa eder’ buyurmuştur. Cami ve mescitlerin yapımında emeği geçenleri vesile olanlarıbir ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır."Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder."Tevbe Sûresi, 18
Ayet ve Hadislerde yapılan hayırlar,cami ve mescit için ahirette büyük mükafatlar olacağı müjdelenmiştir. En faziletli mescitler; Mescidi Haram, Mescidi Nebi ve Mescidi Aksa’dır.
Bu üç mescidin önemi peygamberler tarafından yapılmış olmalarıdır. Mescid’i Haram Müslümanların kıblesi olması ile de büyük önem arz etmektedir. Mescidi Aksa da geçmiş ümmetlerin kıblesi sayılmaktaydı. Müslümanlar tarafından oldukça fazla önemli bulunan mescitlerlerdir.
Bu bağlamda Cami ve mescitler çokça secde edilen yerler olması dolayısıyla Allah’a en fazla yakın olunan mekânlardır.Resûlullah tarafından ‘Allah’ın evleri’ olarak anılan cami ve mescitler; İslam’ın sembolü, Müslümanların birlik ve beraberliklerinin göstergesi, onların bir bölgedeki varlık ve hâkimiyetlerinin işaretidir.
Bu denli öneme sahip olan cami ve mescitlerin 1986 beri 1ile 7 Ekim arası Camii ve mescitler haftası olarak kutlanmaktadır.Memleketimizin her ilinde her ve her yerinde konu ile ilgili Diyanet işleri başkanlığı tarafından bir konu belirleyerek kutlamalar ve konferanslar yapılmaktadır
Cami ve mescitler birlik ve beraberliğin sağlandığı tevhit Dinine inananların yek vücut olduğu,Yüce Allah'a yönenildiği yerler olmalıdır.ayrıştırma yapılmadan bütün inananlara yönelik plan ve projeler yapılmalıdır.
Maalesef üzülerek ifade etmeliyimki İslam'da birlik beraber olunması gereken yerlerin başında cami mesciler olması gerekirken Ülkemizde ve yurt dışında birliktelik yerine ayrıştırıcı Cemaat ve guruplara ait Camii ve mescitlerede rastlamaktayız hatta birbirleri aleyhine konuşmaktadırlar bir cemaat diyer cemaate selam bile vermediğine şahitte oluyoruz.
Mezhep imamımız İmamı Âzam Ebu Hanefiye göre bu konu hakkında görüşleri şöyledir.Cuma kılınacak yerin görevlisini devletin ataması getekir.Velev ki Bir yerde birden fazla cami varsa O camii dolmadan aynı çevrelerde birbirlerine yakın başka yerlere yapılan Camilerin bulunması durumunda ilk tekbir alınan yerin cuması sahihtir der.
a)Camiler ne yazık ki ihtiyaç duyulan yerlere yapılmamaktadır.merkezin dışında cemâatı olmayan yerlere mezarlıklar kenarına,merkez ve köyden uzak mezarlık bekleyen Camiler yapılmaktadır birde bunun tam tersi ihtiyaçtan fazla desinlere diyerek birden fazla Camin yapılmasıdır.
b)Camilerin yarışa yapmanın dışında birde gösterişli yani (şatafatlı) olma yarışı ne yazık ki günümüz toplumunda almış başını gitmektedir.
c)Birde bu kadar Camiye Devletten kadro çıkararak Din görevlisi istemesi Devlete mâliyet getirmektedir.
d)Cemaatle namaz kılmanın önemi:Namaz kılmak dinimizin direğidir.Tek başına veya cemaatle kılınan namazın sevabı büyüktür. Cemaatle namaz evlerde kılındığı gibi genellikle camiler tercih edilmektedir.
Allah resulü tarafından emredilen namaz Müslümanlar için çok önem teşkil eder. Tek başına kılınan namazdan çok cemaatle kılınan namazın sevabı yirmi yedi derece daha faziletli olduğu bildirilmektedir. Çok eski yıllardan beri Allah resulü cemaate namaz kıldırmıştır. Bu sayede birçok kişinin daha fazla sevap almasına vesile olunmuştur. Bu sebepten dolayı Peygamber efendimiz buyurur ki,cemaatle namaz kılınız buyurmuştur.
Hz. Peygamber, “Bir kimsenin mescitlere gidip gelmeyi alışkanlık edindiğini görürseniz onun imanına şahit olunuz.” (Tirmizî, Îmân, 8) buyurarak bir Müslümanın mescitlere devam etmesini imanının göstergesi kabul etmiştir. Ayrıca Peygamberimiz mescide gelmek isteyen kadınlara mani olunmamasını istemiş, "kadının mescidir" buyurmasına rağmen onlara mescidin bir kapısını tahsis etmeyi uygun görmüştür.Kadınlarımız için uygun olması durumunda Cuma ve bayram namazları katılmalarının hiç bir sakıncasının olmadığını,hatta cenaze namazlarında katılmaları saf tutmaları uygun görülmüştür.
Sözlerime son verirken son zamanlarda pandemiden sonra camilerimiz maalesef cemaatsiz kalmıştır.
Okunan ezanla günde beş defa Müezzinin haydin namaza,haydin kurtuluşa diye Allah'la buluşmaya O'na kul olmaya cemaat olmaya çağırmasını bir kul olarak kayıtsız kalmamanız gerekir.Hz İbrahim As Yüce Allah'a şöyle dua da bulunmuştur:"Allah'ım soyundan sana kulluk yapan secde eden zurriyetler nasip eyle..
Allah'a bizlerde böyle dua bulunalım vede bizlerde bu sese kulak vererek cemaate devam edelim.