İnsanoğlu Toplumda bir arada yaşamanın gereği birbirlerine Saygı, Sevgi çerçevesinde yasamalıdır. Demokrasinin de Gereği bu dur. Toplumda her birey yaptığı işlerden dolayı eleştiri de yapmalı Eleştiri de almalıdır. Ayrıca kendisi de özeleştiri de yapmasını da bilmelidir. Yalnız Eleştiri de Amaç Yapıcı olmalı ve doğru yolu göstermek olmalıdır. Yani, Aslında Eleştiri Bir iyileştirme Sanatıdır Bir kültürdür. Onun Da Bir Estetiği Vardır.
Eleştiri yapan mutlaka belli bir bilgi birikimine sahip ve Objektif Olmak Zorundadır. Kesinlikle sadece iyinin, Doğrunun ve Adaletin Tarafında Olmalıdır.
Ne Yazıktır Ki, Bizim Memlekette Konu Siyaset Olunca, Ya Kişisel Bir Çıkar Sağlamak Amacıyla, Ya Da Körü Körüne Katı Bir Bağnazlıkla Öznel ve ‘Çamur At İzi Kalsın’ Anlayışı İçinde Kirli Bir Eleştiri Yapılır. Ya Dayanışma Amacıyla Övgüde Sınır Tanınmaz, Ya Da kıskançlıkla Eleştiri de Onur gurur Çizgisine Asla Bakılmaz...
Hele Bir De Eleştirilenin Eleştiri yapma Tahammülü nü Göstermeyerek ‘Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor Musun ?’ Diye Meydan Okuması da olur arada. Baktığımızda da bu gibi insanların İnsanlıktan nasibini almamış insanlar olduğunu da hemen görürüz ve Anlarız. Buinsanların Demokrasi anlayışları olmadığı için Eleştiri ve Özeleştiri mekanizmaları bunlar için geçerli değildir. Bunlar her zaman despot kalmaya devam edecekler ve despot olarak yönetirler despot olarak da yönetilseler seslerini çıkarmazlar. Bunların yaşama bakışı ben hep haklıyım senin bana söz söyleme hakkın yok anlayışıdır. Bu Yüzden Demokrasi ile yaşamda her bireyin özgür bir şekilde hayatını yaşamalı yanlışı görüldüğünde
Söylendiğinde bunu kabul etmeli düzeltip toplumu daha güzel daha yaşanabilir hale gelmesinde ufakta olsa katkı sağlamalıdır. Böyle toplumlarda yani Eleştiri Özeleştirinin geliştiği toplumlarda Demokrasiyi özümsemiş gelişmiş insanları olarak huzurlu, özgürce ve birbirlerine karşı saygılı bir şekilde yaşamalarını sürdürmektedirler.
Eleştiri ve Özeleştirinin kabul gören bir toplumda yaşamak umuduyla...