ÜÇ GENÇ
Ufuk ERSOY2022-10-12 09:54:48
Davete icabet etmek gerek.
Düğüne gittim.
Yakın arkadaşım, gitmesen olmaz.
Düğün Efirli’de.
Cezaevinin hemen karşısında bir salonda.
Gittim.
Yağmur çiseliyordu hafif hafif.
Az biraz hava serin. Üşüyorum.
Kapıdan içeri girer girmez, hemen karşı köşede üç genç ellerinde enstrümanları şarkılar çalıyor.
Hoş olmuş.
Kapıdan davetsiz misafir olarak giren soğuk rüzgârı, sıcak bir ortam karşılıyor.
***
Gençler çok yetenekli.
Gençler umut,
Gençler temiz yüzlü, işlerini ciddiye aldıkları belli.
Merak edip soruyorum.
Kimsiniz siz?
Müzik öğretmeniymiş hepsi.
Yüksek okul mezunu.
Okulu çoktan bitirmişler.
Atanmayı bekliyorlar.
Atanamayan öğretmenler onlar.
***
Kemanın sesi içli.
Yayı her tellere sürdüğünde içi acıyor insanın.
Yukarıda düğün vardı.
Gençler birbirini sevmiş, aileler mutlu, salondaki dostlar onları yalnız bırakmamış.
Pistin ortasında dönüp duran neşeli kızlar, erkekler.
Hemen karşıda dört duvar arasında kalabalık koğuşlarda ömür tüketen kader mahkûmları.
Alt kat girişte ekmeğini kazanmaya çalışan üç genç…
Hayat herkese eşit davranmıyor maalesef.