HAK ETTİĞİNİ YAŞA

Erol KARAER2022-09-21 09:39:15


 Atatürk'ün Orduya gelişi yıldönümü ile ilgili olarak aynı gün Gaziler günü olması nedeniyle yazılı açıklama yapan başta Ordu valiliği olmak üzere bazı belediyeler ile siyasi partiler, ziyaret ile ilgili bir yazılı beyanda bulunmadılar. Konuyu gündeme sosyal medya üzerinde gündeme getirmenize rağmen bırakın bu dediklerimi hatalarını düzeltmelerini sanki hiç bir şey olmamış gibi davranılırdı. Bu konuda mangalda kül bırakmayanlar ise uyu modu numarasına yatmışlardı. Hele gazeteci, medyacı süsündekiler öyle rahattı ki sanırsın yüz yüz değil kösele! Ne diyoruz, hak ettiğin gibi yaşa Ordu. * Şair Ali Öztürk geçtiğimiz hafta sonu Halk Tv'de yayınlanan ve Ordu'da canlı yayınlanan programla ilgili sosyal medya da bir yorumda bulunmuş. (Aynen aktarıyoruz) GÖRKEMLİ HATIRALAR Halk Tv nin cumartesi-pazar günleri saat 10.00 da başlayıp 13.00 de biten bir yayını var. 3 saat kadar süren ve Serhan Asker tarafından sunulan ‘Görmeli Hatıralar’ adlı bu program yurdumuzun çeşitli köşelerinden canlı olarak yayınlanmakta… Bu pazar günü ise kentimiz Ordu’daydılar. Programı, kentin kuşbakışı seyredildiği Boztepe’den yayınladılar. 3 saat süren ve reytingi oldukça yüksek bu tür programlar , canlı yayının yapıldığı yörelerinin tanıtımı için bulunmaz bir fırsattır. Bu nedenle böyle bir fırsatın çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Ordu bu fırsatı gereği gibi değerlendirebildi mi derseniz buna ,’evet’ diyemeyeceğim. Tıpkı bir yıl önce Gülyalı İlçemizden de yayınlanmış olan program gibi bir Seyit Torun klasiğiydi bu program da… 3 saat gibi uzun bir süre gibi canlı olarak yayınlanan haber programı dışındaki yayınlar, hiçbir ön hazırlık yapılmadan yayınlanırsa, amacına ulaşamaz, mutlaka hatalar zinciri oluşturur ve sunucusunu da zor durumda bırakır. Nitekim öylede oldu maalesef!... Zor durumda kalan sunucu Serhan Asker, biraz önce yayınlanan bazı türkü ve şarkıları yeniden yayına sokmak zorunda kaldı. İlimizin tanıtımını ve sorunlarını dile getirmeyi amaçlayan bu tür programlar için günler öncesinden bir hazırlık komitesi oluşturulur. Bu komitede yörenin mesleki kuruluşları, dernekleri, sanatçıları ve yazarları gibi etkin kişilerinin düşünce ve görüşleri alınır ve buna göre bir plan tasarlanır. Bu kişilerden ilimizin sanatına, kültürüne, eğitimine, sporuna, çevre sorunlarına katkıları olanların, bu programa katılmaları sağlanarak onurlandırılmaları düşünülebilir de… Gördük ki böyle bir ön hazırlık hiç yapılmamış… Folklor ekibi çıkmış horon tepiyor, sunucu bunu ‘Ordu Karşılaması’ diye takdim ediyor. Ülkemiz genelinde tanınan Osman Turgay gibi duayen bir folklorcuya bu konuda neden danışılmaz ki? Onun Rüsumatı anma gününde arkadaşlarıyla birlikte oynadığı horon sosyal medyada tıklama rekoru kırmıştı… Bunu da mı hiç görmediniz? Göremezsiniz, çünkü sizin öylesine yüksek bir egonuz var ki, kendinizden başkalarını göremeyecek kadar psikolojinizi bozmuş durumda. Demokrasiye olan inancınız ise sadece kendiniz için… Kurtuluş Savaşında cepheye mühimmat taşıyan Rüsumat No 4 Gemisinin Ordu’da kent halkı tarafından düşman gemileri tarafından, denizcilik tarihinde emsali olmayan bir sivil savunma dayanışmasıyla kurtarılması olayını bile eksik ve yanlış anlattınız Sayın Torun, gözlerimizin içine bakaraktan… Kurtarıldıktan sonra onarılması için Trabzon’a giden gemiyi, boşaltılan mühimmatı yükleyip tekrar yoluna devam ettirerek adeta bir Pinokyo oldunuz. Başta, makine dairesindeki yağlı sulara dalarak birkaç kez ölüm tehlikesi atlatmasına rağmen sökülen vanaları yerine takıp geminin yeniden yüzdürülmesini sağlayan Hamdi Karadeniz olmak üzere olayın Ordulu kahramanlarından bile hiç söz etmediniz. Sayın Torun, Ordu’da bu konuya vakıf araştırmacı yazarlar varken, ne diye onları öteleyip olayı kendiniz anlatmaya kalkıyorsunuz ki? Rüsumat No 4 Gemisinin bir benzeri, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılıp sahilde konumlandırılmıştı. Bunu görüntülemeyi, “varsa bir fotoğrafı gösterelim” diye geçiştirip göstermemek ise siyasi etik olarak kabul edilmeyecek bir tavırdı. Program katılan Gülyalı İlçemizin genç Belediye Başkanı Ulaş Tepe’yi bu konuda eleştirmenin haksızlık olacağını düşünüyorum. Çünkü yanındaki kişi, ne de olsa partisinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı… Ancak bir yıl önce okuduğu benim ‘Memleket Hasreti’ şiirimin bu defa da yine yarısını okudu. Oysa bu şiirin, ünlü bestekar İlgün Soysev tarafından bestelenmiş şarkısı vardı. Özellikle de klibi gurbetteki Ordulular tarafından çok beğenilerek izlenmektedir. Son olarak diyeceğim, sayın Torun bu gibi işlerden elini çeksin lütfen… Çünkü ,kaş yaparken göz çıkardığının farkına bile varamıyor.

Anasayfa