İslâm Dini çalışmaya çok büyük önem vermektedir. Hem dünya hem de ahiret mutluluğu, çalışmakla elde edilir. Tüm Müslümanlar, her ikisi için de çalışmak zorundadır. Dünya için çalışıp helal kazanç sağlamak da dinimizin emridir.
Dinimiz İslam insanlığa dengeli bir nizam sunmuştur. Bu nizamda hem dünya hem de ahiret hayatı aynı zamanda gözetilmiştir. İnsanoğlu her iki dünyası için hazırlanacak şekilde, bir görevlendirilmeye tabi tutulmuştur. Bu iki âlemden birincisi olan dünya hayatı, geçici olarak kabul edilmiş fakat bu geçici hayatın ebedi olan ahiret hayatı için hazırlık yapılacağı yer olması takdir edilmiştir.Konuyla ilgili peygamber efendimizin şu hadisi ne kadarda manidardır,"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için,hemen yarın ölecekmiş gibide ahiret için çalışın buyurmuştur." Bu hadiste şunu anlamalıyız hem dünya ve ahiret için çalışmanın yerinin dünya olduğunu,dünyada mutlaka geçim için çalışmamız gerektiğini,asıl hayatın ahiret hayatı olduğu ve hedefin orası olması gerektiğine işaret edilmiştir.
Ancak İslam ilk olarak insanın kalbini doğrudan ebedî hayatın devam edeceği ahirete bağlayarak, Allah’a kulluğa yönlendirirken; diğer taraftan bu dünya hayatının nimetlerinden de payını almasını engellememiştir. Hatta bunu teşvik etmiş ve kulluğun diğer yüzü olarak insanlara benimsetmiştir. İslâm, insanı ilâhi mükellefiyetlerle yükümlü kıldıktan sonra hayatı yok edecek ve ihmale uğratacak aşırı çekingenlikten alıkoymuş ve dünya nimetlerinden faydalanmaya teşvik etmiştir. Şu Kur’an ayeti bunu beyan etmektedir: “Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu gözet. Dünyadaki nasibini de unutma. Allah’ın sana ihsân ettiği gibi sen de ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk yapma. Doğrusu Allah, bozguncuları sevmez.”(Kasas Suresi: 77)
Bu ayetten açık ve net şunu anlatılmaktadır. Dünya da her kul için bir nasibi vardır,yani ayrılmıştır.Kul onu aramak için çalışmalı,aynı zamanda da elde ettikleri rızık'tan da hem dünya vede hem ahiret için harcamada (tasaddukta) bulunmalıdır. İslam'ın emrettiği bu denge korunmazsa yer yüzünde açlık,kıtlık, düzensizlik,kaos başlar.
Peki dinimizde helal rızık için çalışmak ibadetmindir?
Evet Kuran ve hadislerde bunun bahsi vardır. Kur'an-ı Kerim'de çalışın emri, olduğu için çalışan bir insan öncelikle Allah’ın emrini tutmuş, onun yoluna girmiş olur. Demek ki çalışan insan, Allah’ın yoluna girmiş insandır. Allah’ın yolunda olan bir insan da elbette ki sevaba girecektir. Elbette ki çalışması ibadetten sayılacaktır.Peygamberimizin bir Hadisi Şerifi'nde, “Hiçbir şey, kişinin eliyle çalışarak kazandığından daha kutsal, daha sevap getirici, daha güzel değildir.” buyurması bu sebepledir. Yine bir Hadis-i Şerifte, “Ailen için yaptığın çalışma ve sarf ettiğin para, diğer çalışma ve sarf ettiklerinin hepsinden daha hayırlıdır, daha sevaptır.” (Müslim) buyrulması da bu sebepledir.
Bir gün peygamberimiz sahabelerle konuşurken onlara yakın bir yerden bir genç koşar adımlarla oradan geçiyor. Sahabeler, Ya Rasulullah! Şu genç boş boş dolaşıyor çağıralım da şuraya sizden bir şeyler öğrensin” deyince peygamberimiz. “Nereye gittiğini bilmiyoruz. Belki çoluk çocuğunun rızkı için, işine yetişmek amacı ile koşarak gidiyordur. Eğer işine gidiyorsa, attığı her adım ibadetten sayılır” buyuruyor.
Bunun yanında dilencilik yapan birilerine şahit bunun çok kötü bir şey olduğu şu hadislerinde belirtmiştir" "Sizden birinizin urganını alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah'ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kişilerden dilenmesinden daha hayırlıdır.
(Buhârî, "Zekât", 50)
Kuran’da, kadın erkek çalışmalıdır kadın çalışamaz diye bir Ayet-i Kerime yoktur. Bana hiç kimse, hiç bir kurum, Kuran’da kadının çalışmasının yasak olduğuna dair bir ayet gösteremez.Demek ki İslamiyette kadın erkek hep birlikte çalışmasını ibadetten sayıyor ve çalışmanın da ibadetten sayılması Kuran ile hadislere dayanıyor.
Tabiki çalışmanın ibadetten sayılması için kişileri diğer farz olan ibadetlerden o kişilerin üzerinden kaldırmaz. İslam ûlemasının görüşü budur. Yani “Ben çoluk çocuğumun rızkını kazanmak için gece gündüz çalışıyorum. Dolayısı ile Allah’a karşı ibadetimi yapıyorum. Namaz kılmasam, oruç tutmasam da olur” diyemez. Böyle yapılması ve düşünülmesi tabi ki doğru olmaz.
İslamiyette kişilerin çalışarak ailesi için helal rızık kazanma peşinde olan kardeşlerimizin mutlaka ibadetlerini aksatmadan yapması yerine gettirmeleri gerekmektedir.
Herkescede malum içinde bulunduğumuz mevsim fındık hasat yapma ayı kimileri bitirdi kimileri ise yeni başlamakta.Burada bir noktaya parmak basmadan geçemeyeceğim malum başakcılar başak yapmaktadırlar başkakarının bahcekerinden kişinin rızası olmadan kendileri veya işcileri (amelleri)bahçeden çıkmadan Başak yapmaları doğru değildir,haramdır,haksız kazanç ve hırsızlıktır.
Bunun yanında en kötüsü dağ,taş,yağmur,yağış demeden bin bir zorluklarla meydana getirilen ürünün çilesi bitmiyor.birde bunun sırtından haksız kazanç sağlayan,elin teri ve emek hırsızlığı yapan Allah korkusu olmayan fabrikatör ve tüşçarlara ne demeli?
Allah CC bu bu zorlu mevsimin sonunda bütün fındık üreticisi,alan dsatan kardeşlerime helalinden kazanmayı,işlerinde kolaylıklar diliyorum,bol, bereketli kazançlar diliyorum.