Toplumların güçlü, başarılı ve barışçı olabilmesi için, kimliğini oluşturan öğelerin çok iyi seçilmesi gereklidir. Çünkü uygun ve yeterli değerlere sahip olmayan toplumlar, er ya da geç, bu nitelikleri çok başarılı olan toplumların maddi ve manevi istilasından kurtulamazlar.
O zaman da, en sakıncalı ve uygulaması en kolay iki yolla kendilerini savunmaya başlarlar ; 'fanatik ırkçılık veya fanatik dincilik..' Yani cehalete sarılırlar..
Ve her iki yol da, bilimi, aklı temel öğe olarak almadığı için, uygulanan toplumu çıkmaza sokarlar...
Irkçılık ve bağnazca savunulan bir din, sorgusuz ve yargılamasız, dış etkileşimlere karşı bir savunma oluşturduğu için, geçici bir süre kimlik korunur gibi görünebilir.
Ancak aynı zamanda kültür ve uygarlığın temel öğeleri olan 'bilgi, akıl ve çağdaş yaşam tarzının akışına' da set oluşturduğu için, sonuçta toplum çağın gerisine düşerek perişan olur..
Bugün insanlığın ulaştığı şu bilgi çağında, toplumların çağdaş bir kimliğe sahip olabilmeleri için, olmazsa olmaz en temel özelliklerin başında; dili, dini, rengi, ırkı, coğrafyası, cinsiyeti, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, tüm insanlar için 'evrensel insan haklarına dayalı' eşit hak, adalet, ekmek, barış ve özgürlük anlayışına sahip bir insan olabilmek gelir. Toplumun çağdaş kimlikli olması bunları gerektirmektedir...