DİNİMİZDE HAYA VE İMANIN ÖNEMİ..!

HÜSEYİN DENİZ2022-06-17 09:28:24

Bir gün Allah Resulü (s.a.v) efendimiz, zekât olarak toplanan koyunların bulunduğu yere gitmişti. Koyunların başında, ücret karşılığı çalışan bir çoban bulunuyordu. Efendimiz (s.a.v), çobanın yarı çıplak vaziyette dolaştığını görünce hemen onu çağırdı ve sordu-Bizim için kaç gün çalıştın, bizde ne kadar alacağın var buyurduğunda?” 

Efendimizin bu sualinden, işine son verileceğini anlayan çoban, büyük bir endişe ile Niçin Ya Resulallah? Yoksa hayvanların bakımını ve gözetimini güzel yapamıyor muyum?” diye sordu.

Allah Resulü (s.a.v) ise:Hayır, ondan değil! Lakin ben, aramızda çalışan insanların, yalnız kaldıklarında bile Allah Teala’dan haya eden kimselerin olmasını arzu ediyorum! Yalnız kaldığında Allah Teala’dan haya etmeyen kişinin yaptığı işi istemiyorum!” buyurdu. (Beyhaki)

Bu ne anlama gelir, insan yalnız bile olsa, Allah’ın kendisini gördüğünü, yapıp, ettiklerinin farkında olduğunu ve kayıt altına alındığının şuûrunda olması gerektiği anlamına gelir. Yani hiçbir şeyimiz Hak katında gizli değildir. Her saatimiz ve zamanımız bir kamara gibi kayıt edilmektedir.O zaman bir Müslüman olarak yaşadığımız her anın gizlisi ve saklısı yoktur. Ve ona göre yaşamak zorundayız.

Şornak istiyorum sizlere! Allah Resulü (s.a.v) Efendimiz bugünkü Müslümanların durumunu görmek istemezdi diye düşünüyorum. Görseydi de bizim Müslümanlığımızla ilgili şüpheye düşerdi. Bırakın gizli yeri, aşikar olarak günlük hayatın içine bakalım,İslam'ı yaşama ve hayatında uygulama noktasında, acaba hangimiz giyim, kuşam, tavır ve davranış olarak buradaki ölçülere riayet ediyoruz.

 İnsan sokakta gezmeye korkuyor.buna birde  mezuniyet törenlerini eklersek insanın en mutlu olduğu güne gitmekten çekiniyor.olmaz böyle bir şey bu nasıl Müslümanlık! Gözünüzün önünde yarı çıplak olmayı bırak çıplak gezenlerden geçilmiyor. Bunların çoğu da kendine güvendiği, güzelliğinden emin olduğu için böyle geziyor. Hele tesettür adı altında işlenen giyim cinayetlerine ne demeli. Başını başörtüsü, eşarp ne derseniz deyin onunla güya kapatmış, altında bütün uzuvlarını insanın gözüne sokarcasına her şeyiyle ortaya döken vücudunu saran daracık giysilerle arzı endam ediyorlar. Belki başını örtmese o kadar dikkat çekmeyecek.

 İnanmaz, tesettürü kabul etmez, inanır ama açık giyinmeyi sever bu tercih meselesidir. Kişi istediği gibi gezme, yaşama, eğlenme veya her türlü hak ve özgürlüğü sahiptir, bizi  pek ilgilendirmez. Onun hesabı Allah’la onun arasındadır. Böyle çıplaklık çok da ilgi çekmez, bu onun yaşam tarzı der geçeriz. Ama İslami giyinmek adına İslami kıyafeti katlederseniz bu bizim dikkatimiz de çeker, nefretimiz de.böylesi İslam haya ve tesettür giyimini katletmeye de kimsenin hakkı yoktur.herkesin buna saygı göstermelidir.Adına tesettür denmeyecek giyim kuşamla kimsenin Müslüman kılığında domuz eti satmaya hakkı yoktur.

Bayanlar böyle de erkeklerimiz çok mu düzgün? Hani derler ya “al birini vur ötekine”. Ne yazık ki bu konuda bayanlarla yarış eden beyler de yok değil. Arkadan baktığınızda kadından farkı yok kadın zannedeceğimiz çok erkek kılıklılar var. Vücudunun her tarafı döğmeli, kulakları küpeli, burnu hızmalı, zıpka gibi daracık pantolonlu, manikürlü ve pedikürlü erkekler. Pardon özür diliyorum, sahi bu manikür ve pedikür nedir? 

Bütün işyerlerinde çalışanların ekseriyeti bayan,birde göze gösterişli, özenle seçilmiştir Amaç onun güzelliğini kullanarak dükkâna müşteri çekmek. Ne diyeyim. Çok şey demek istiyorum da diyemiyorum.

 Erkeklerin yapacağı çoğu işi kadınlara yaptırır hale geldik. Bunu söylerken kadınlar çalışmasın demiyorum. Elbetteki çalışmalıdırlar Onlarında yapması gereken mutlaka çok işler var. Yapsınlar da,ancak burada kadının nazikliğine uygun olmayan teşhir amaçlı işlerde çalışmaları da neyin nesi anlamak mümkün değil. Hele de teşhirciliğe varan kılık, kıyafetle çalışmak da neyin nesi.?

Bu yapılan ve yaptırılan çalışma hayatının ne âhlak'i ne vijdani nede İslam'la bir yeri yoktur.

Bu tamamen kadınlarımızı köle kestirmekten başka bir şey değildir.

Geldiğimiz bu dünya, gideceğimiz dünyanın kazanımları için bir çalışma sahası, burada yaptıklarımızı eksiksiz oraya götüreceğiz ve yaptıklarımızın yazıldığı defter önümüze konacak ve “Şimdi oku kitabını” denilecek, utanmadan okuyabileceğimiz şeyler yazmaya çalışmamız gerekmez mi? 

Müslümanın her şeyi Müslümanca olmalı. Başka söze gerek yok. 

Selam ve mahabbetlerimle.

 

Anasayfa