MANSUR PROFİLİ

Ersin ERDOĞAN2022-06-13 09:47:59

İktidarın kamuoyu araştırmalarını yöneten eski milletvekillerinden biri “Muhalefetin adaylarının tümü cumhurbaşkanımızı geçiyor. Ama en büyük farkı atan Mansur Yavaş” demiş. Görünen o ki, iktidar mensupları da yandaş anketçileri de millet ittifakının adaylarının kazanacağını kabullenmiş görünüyor.

Bu yazının konusu kimin kazanacağı ya da kaybedeceği değil. Anketlere göre açık ara farkla tercih edilen bir profilin analizidir.

Bırakın iktidarın ve ortaklarının karşı oy kullanma tercihlerini bir yana, muhalefetteki HDP’nin bile açıkça, aday olursa desteklemeyeceklerini ve rakibine oy vereceklerini açıkladıkları tek kişi olan Mansur Yavaş’ın eksi 10 ile başlayacağı seçim yarışını neden açık ara farkla en önde kazanacağının doğru ve tarafsız bir bakış açısıyla anlaşılması gerekiyor.

Seçimi kazanırsa “su faturalarını pekakalılar dağıtacak” ve bir işadamını “sahte senetle dolandırdı” diye yapılan iftiralar ile dolu haksız propagandalara rağmen ABB Başkanı seçilen Yavaş, “Ne yaptı da ülke genelinde bu oranda duyulup takdir gördü de yüzde 60’ın tercih ettiği cumhurbaşkanı adayı haline geldi” sorusunun cevabını araştırarak ve tartışarak vermek lazım.

Mansur Yavaş ne yaptı?

Devasa projeler mi, Metro mu, Barajlar, otobanlar, tüneller, asma köprüler mi yaptı? Hayır!

E ne yaptı o zaman da en tercih edilen siyasi profil oldu?

En basit ve en kolay olanı yaptı.

Mesela:

Günlük polemiklere girmedi sadece işine odaklandı. Hakaret, tehdit ve küfür dilini asla kullanmadı.

Dürüst ve samimi oldu. Yalana, dolana başvurmadı. Kamu malı üzerinden zenginleşmeye, cafcafa tenezzül etmedi. Belediyedeki lüks araçları satarak başlattığı tasarruf dönemi ile israfa dur dedi.

Önceliği insana verdi. İnsanına dokundu. Dertleriyle dertlendi. Tüm hizmetleri din, dil, ırk, ideoloji, zihniyet ayırt etmeksizin zorluk çeken halkın tamamının ulaşabileceği hale getirdi. “Önce halk” deyip halkın teveccühünü kazandı.

Basit ama çok etkili, yardım projeleri geliştirip korona virüs salgınında ihtiyacı olan her insana ulaşmaya çalıştı. Ama engellenerek mağdur edildi. Kendisinden başkasının yoksula yardım etmesine müsaade etmeyen iktidar hukuken mümkün olsa da belediyenin topladığı bağışlara devlet adına el koyup halka dağıttırmadı. Bu mağduriyet tercih ve destek oranlarını daha da artırdı.

Yönettiği kurumu halkın denetimine ve bilgisine açtı. Yani şeffaflaştırdı. Nereye ne yaptı, nasıl ihale etti, ne kadar harcadı, her şeyi görünür kıldı. Kurumunun önceki ihalelerinde usulsüzlük ve yolsuzluk yapanları tespit edip hem ifşa hem de adalete sevk etti. Fahiş bedellerle yapılan satın almaları durdurdu. Tüm alımları rekabete açarak ve gerçek bedellerle yaparak kaynaklarını verimli kullandı.

Yağmaya dur dedi. Kamu malına sahip çıktı. Peşkeş çekilmiş para, mal, mülk, imtiyaz vb her şeyin peşine düştü ve geri aldı.

Kamu vicdanını yaralayan her uygulamaya dur dedi.

Belediye meclisinde çoğunlukta olan iktidar ittifakının üyelerinin engellemeleri ile hizmet sunma ve finansmana ulaşma zorlukları yaşasa da, şikâyet etmedi. İktidar yandaşlarının bile kabul edip hakkını teslim ettiği bu konuda, her engeli aşıp belediyeyi başarı ile yönetti.

Sabık selefi tivitçinin saçma sapan, zar ziyan yatırımlarını ifşa edip siyasi tarihin çöplüğüne gönderdi.

Memnuniyet oranlarını her geçen gün yükseltip tercih edilirliğini hiç geriletmeden sürekli artırdı.

Çünkü:

YAPTIKLARI İLE DEĞİL, YAPMADIKLARI İLE TERCİH EDİLİR OLDU.

İşte iktidarın ve ortaklarının bir türlü göremediği, çözemediği ve anlayamadığı Mansur Yavaş gerçeği sadece buydu…

Halkın istemediği şeyleri “ben böyle istedim, ben böyle karar verdim, ben böyle yaptım, size mi soracaktım” mantığını da kibrini de asla kullanmadı. Yani özetle halka rağmen hiçbir şey yapmadı.

Demek ki devasa yatırımlar, yollar, köprüler, havaalanları, hastanenler, metrolar vb yapmak yetmiyormuş. Halkının öncelikli ihtiyaçlarını ve gerçek taleplerini anlamak, istenmeyeni inatla yapmak yerine onların da görüş ve önerilerini alarak isteneni yapmak, dertleriyle dertlenip empati kurmak, insanca yaşatacağına inandırmak ve güvendirmek gerekiyormuş.

Mansur Yavaş, kibirsiz, vicdanlı, dirayetli, dürüst, mütevazı, şeffaf, sadece işiyle ve halkının tamamının derdiyle dertlenen, halkını tanıyan, nerede duracağını ne konuşacağını ne konuşmayacağını bilen, asla tehdit, karalama, küfür ve hakaret dilini kullanmayan, ciddiyet ve liyakat sahibi saygın bir siyasetçi ve devlet adamı profilini başarıyla çizip halkın hem aklına hem de gönlüne soktu.

Daha da önemlisi seçmenin bundan sonra görmek istediği siyasetçi profilini ve tercih kriterini belirleyip akıllarımıza kazıdı.

Velhasıl, siyasi arenada isimlerin zerre kadar önemi kalmadı artık.

Profil önem kazandı.

CB seçiminde ister Mansur Yavaş, isterse aynı profile sahip başka bir kişi aday olsun fark etmez. Artık anlaşıldı ki, bu profil, laik Türkiye Cumhuriyeti’ninin güçlendirilmiş parlamenter sisteme ve demokrasiye dönüşünü gerçekleştirebilecek, akıllarımızdaki kaygıları giderebilecek tek umut ve şans haline geldi.

İnşallah, nice Mansur Yavaş benzeri profilleri görmek nasip olur ülkemize…

Anasayfa